Senarist Ercan Kesal Başarı Hikayesini Anlattı

Senarist Ercan Kesal, Nilüfer Sanat`ın kasım ayı programı çerçevesinde Konak Kültürevi Serdar Şafak Sahnesi`nde gösterime giren "Bir Zamanlar Anadolu`da" filminin ardından söyleşiye katıldı. Nuri Bilge Ceylan`ın "Uzak" filminde sergilediği oyunculuk performansı ile başlayan sinema serüvenine "Üç Maymun" ve "Bir Zamanlar Anadolu`da" filmlerinde senarist ve oyuncu olarak devam eden Kesal, tıp doktorluğundan sinemaya uzanan yaşam serüvenini aktardı. "Bir Zamanlar Anadolu`da" filminin senaryosunun yazımsüreci hakkında da bilgi veren Kesal, "Başımdan geçen ve 25 yıl kafamda taşıdığım bir hikayeydi" dedi. Bir doktor ile cinayet soruşturması yürüten bir savcının 12 saatlik gerilimli hikayesini konu alan senaryonun büyük kısmının başından geçenlere dayandığını belirten Kesal, "Hikaye beni çok etkilemişti. Anlatınca Bilge`nin de ilgisini çekti. Dahası etkilendi. Çünkü bir filmin başarıya ulaşması için sadece senaristin değil, yönetmenin de o işten etkilenmesi, hikayenin içine girmesi gerekir. Öyle de oldu. 6 ay boyunca yazdık. Metinlerin her birinin üzerinde yüzlerce kez düşündük; yazdık ve yine farklı vebaşarılı bir çalışma ortaya çıktı" diye konuştu. Kesal, izlenme rekorları kıran televizyon dizilerine ilişkin bir soru üzerine ise, kullanılan senaryoları sert bir dille eleştirdi. Kesal, "Dizi senaryolarındaki metinleri görünce dehşete kapılıyorum. O cümleleri nasıl uyduruyorlar anlamıyorum. Halbuki senarist çok basit cümlelerle kendini ifade etmeli. Dizilerde senarist öyküye esir oluyor. Bir süre sonra senaryoyu seyirci yazmaya başlıyor. Böyle aptal şey olur mu?" şeklinde konuştu. Söyleşide sık sık taşranın sinemaya sunduğu zenginliğe dikkat çeken Kesal, "Kasabadaki hayat bozkırdaki yollara benzer. Taşrada insan hallerini tüm çıplaklığı ile görmek mümkün" ifadelerini kullandı. Senaryo yazımına ilgi duyan gençlere tavsiyelerde bulunan Kesal, "Ben çok doğru adamla, doğru işlerde yer aldım. Büyük ihtimalle birçoğunuz için durum böyle olmayacak. Çok okuyup, çok çalışmaktan başka şansınız yok. Senarist yine de ilk aklına geleni yazmamalı. Kahramanları kafasında oynatmalı. Gerçek hayatın kopyasını çıkartmalı. İzleyiciyi şaşırtmanın peşinde koşmamalı. Bilinmeyenin, insanın fark etmediği ya da bazen kendisine bile itiraf edemediğinin peşine düşmeli" dedi.