Sendikalardan 'yüzde 3'lük Baraj' Önerisi

Ağar, barajın kaldırılması halinde bu durumun en çok yasadışı örgütlerin işine geleceği gibi Türkiye'de 'işveren sendikacılığı'nın türeyeceğini, bunun da tehlikeli olduğunu söyledi.

Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BASS) Çukurova ve Güneydoğu Anadolu Şubesi'nin, Büyük Sürmeli Oteli'nde düzenlenen '5. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katılan ve aynı zamanda da Türk-İş Eğitim Sekreteri de olan Ağar, 'Sendikalar Yasası' ile ilgili olarak Meclis'te yapılan çalışmalarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. 2009 yılında kurulan sendikalarla birlikte bundan sonraki süreçte kurulacak olan sendikalarla ilgili olarak yapılan düzenlemelere karşı olduklarını vurgulayan Ağar, Türk-İşolarak 'yüzde 3'lük baraj' önerisini desteklediklerini ve bunu kabul ettiklerini hatırlattı

'BARAJ YÜZDE 0 OLURSA BU EN ÇOK YASADIŞI ÖRGÜTLERİN İŞİNE GELİR '
'Türkiye'de mutlaka bir 'sendika barajı' olması gerektiğini düşünüyoruz ' diyen Ağar, 'Bu baraj oranı yüzde 1 ya da yüzde 2 olabilirdi ama sonuçta yüzde 10'dan yüzde 3'e düşürüldü. Peki neden yüzde 0 olması Türkiye açısından sıkıntılı olur? Eğer baraj ortadan kalkarsa bu durum en çok örgütlerinin işine gelir. 7 kişinin bir araya gelmesiyle yeni bir sendika kurulabilir yani her önüne gelen sendika kurar bu ülkede. Özellikle yasadışı örgütler, her tarafta sendika kuracağı ve oluşturacağı baskıyla zorlayetki almaya çalışacak. Bunun ötesinde barajın yüzde 0 olması halinde; Türkiye'de 'işveren sendikacılığı' türeyecektir. Herhangi bir fabrikatör, işletmesine dışarıdan herhangi bir müdahale olmaması için kendi sendikasını kendisi kuracak ve kardeşini ya da yakınını o sendikanın başına geçirecek yani istediği gibi at koşturabilecek. İşçilerin çıkarını koruyup, onların hakkını savunan bir sendikal örgütlenme de olmayacak ' dedi.

'TÜRKİYE'DE 11 MİLYON ÇALIŞANIN 750-800 BİNİ SENDİKALI '
Türkiye'de gerek 'işveren sendikacılığı', gerekse de yasadışı örgütlerin çalışma alanında istedikleri gibi at koşturmaması için yüzde 3'lük 'sendika barajı'nın olmasının bir zorunluluk olarak öne çıktığı yorumunda bulunan Ağar, 2009 yılında kurulan ve 'toplu iş sözleşmesi' yapma yetkisi olan bir sendikanın korunmasından yana olduklarını, ancak 5 yıl sonra yüzde 3'lük barajını aşamaması halindeyse bu yetkisinin düşürülmesi gerektiğini vurguladı. Örgütlenme konusunda Türk-İş'e önemli görev ve sorumluluklardüştüğünü kaydeden Ramazan Ağar, 'Türk-İş olarak mutlaka gerek işverenler, gerekse de siyasi iktidarlarla diyaloga girip, çalışanların sendikal anlamda örgütlenebilmeleri için çaba göstermemiz lazım ' ifadesini kullandı

Bugün Türkiye genelinde 11 milyon çalışan olmasına rağmen, bunun sadece 750-800 bininin sendikalı olduğuna dikkat çeken Ağar, bu sorunun aşılabilmesi için çalışanların tamamının sendikalı yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.