Geçen hafta bir gün Facebook'ta 2,5 saat süren bazı sorunlar yaşandı.
Geçen hafta bir gün Facebook’ta 2,5 saat süren bazı sorunlar yaşandı.
Yapılan açıklamaya göre yaklaşık 135 milyon üye siteye giriş yapamadı. Sorunu gidermek için otomatik olarak devreye giren sistem düzeltme yerine durumu daha da beter hale getirince Facebook milyonlarca misafiri kapıdan çevirmek zorunda kaldı.
Bu süreçte alternatif sosyal ağlar görülmedik bir ayaklanmaya sahne oldu. İnsanlar çaresizce birbirine ne olduğunu soruyor; sorunun sadece kendisinde olmadığını öğrenerek bir nebze rahatlıyordu. Twitter ve benzeri ağlar bir anda Facebook kesintisiyle ilgili mesajlarla doldu.
Oysa internette bir sitenin hepi topu birkaç saat hizmet veremez hale gelmesi karşılaşmadığımız bir durum değil. Hele hele beş kuruş para vermediğimiz; dolayısıyla herhangi bir hizmet garantisi sunmayan bir site için sıradan bile sayılmalı. Ama mevzu dünyanın en büyük sosyal ağı olunca normlar, parametreler tamamen değişiyor.
23 milyonu Türkiye’den olmak üzere 500 milyondan fazla üyesiyle Facebook
bugün Çin ve Hindistan’dan sonraki en büyük topluluk. Barındırdığı kitle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin toplam nüfusu kadar.
Başka bir deyişle Facebook bugün en kalabalık ve en çok kazanan girişimlerden biri. Daha 1 yaşına basmadan ışığı görüp 12 milyon dolar sermaye enjekte eden yatırımcılar şu an görülmedik kazançlara imza attılar. Microsoft’un 2006’da sadece reklam satışı konusunda tek yetkili olabilmek için 240 milyon dolar verdiğini unutmayalım. Bu anlaşmayı bizzat dönemin İcra Kurulu Başkanı Bill Gates ile imzalayan Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg bu sene anlaşmayı feshederek yeni bir reklam yapısı üstüne yoğunlaşma kararı aldı. Sonrasında açıklanan reklam gelirleri Gates’in havayı koklama yeteneğini de ortaya çıkarır cinsten oldu. Buna göre sadece geçen sene 900 milyon dolara ulaşan reklam gelirinin bu sene 1.5 milyar dolara yaklaşması hedefleniyor.
Kısa sürede gelen bu başarının sırrıysa ‘hedefli reklamlar’. 17.00-19.00 saatleri arasında Muğla’dan bağlanan 45 yaş ve üstü kadınları hedefleyeceğiniz platformlar arasında en ekonomik ve düzgün çalışanı Facebook.
Site diğer yandan kendine has dili, davranış şekilleri ve yöntemleriyle yepyeni bir kültürün de mimarı. İlk dönem herkesin meselesi eski arkadaşlara yeniden kavuşmaktı. O kısa ömürlü heyecanı ardından herkes yarım milyarlık portföyden yeni arkadaş avına girişti.
Bu süreçte Facebook bireyler kadar kurumlar için de çekim merkezi haline geldi. Dünyanın çeşitli bölgelerinden 500 bin işletmenin site içinde kendisine ait bir sayfası var. Artık binlerce işyerinin web adresini yazdığınızda doğrudan Facebook sayfasına yönlendiriliyorsunuz.
265 milyon kişi içinse Facebook öncelikle oyun sitesi. Üyelerin yarısı düzenli olarak en az bir oyun oynuyor. Hatta yaklaşık dörtte üçü kadınlardan oluşan bu kitlenin yüzde 19’u kendini oyun bağımlısı olarak tanımlıyor.
En popüler örneklerden biri sanal çiftçilik oyunu Farmville. İşin boyutunu ortaya koymak için tek başına yeterli üstelik. 62 milyondan fazla kişinin oynadığı Farmville’den nefret edenler grubunun bile sitede 130 binden fazla üyesi bulunuyor (getir.net/jo0).
Bu oyunda çiftçilerin satın aldığı sanal traktörlerin sayısı ABD’deki yıllık gerçek traktör satış toplamının 100 katı. Yine bu sanal traktörler için alınan sanal benzinler için ayda 600 bin dolar ‘gerçek’ para harcanıyor.
Bu kadar gariplik yetmediyse buyrun: Avustralya’da mahkeme celbi Facebook’tan yollanabiliyor. Siteden aldığınız çağrı resmi davet kabul ediliyor. Mahkeme kararları da yine Facebook’tan tebliğ edilebiliyor.
Hepsinin dip toplamında modern çağın sosyal ağ tutkunu bir Facebook üyesi her ay ortalama 7 saatini bu siteye ayırılıyor. Yani neredeyse
ayda 1 iş gününü Facebook’a ayırıyoruz. Bu yüzden de 2.5 saat kesintiye uğraması milyonlarca kişi için işkencenin ta kendisi.
Facebook hakkında konuşulan onlarca konu haricinde pek dikkat çekmeyen ama aslında çok önemli ayrıntılardan biri de Facebook Connect. Bu uygulama Facebook dışındaki sitelerin üye alımı veya benzeri kimlik bilgisi gerektiren işlemlerinde kayıt zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Ziyaretçiler sadece Facebook kullanıcı adı ve şifrelerini girerek giriş yapabiliyor ve hizmetlerden faydalanabililiyor. Böylece hem kullanıcı kayıt formu dertleriyle uğraşmadan hizmet alabiliyor hem de site doğru verilerden oluşan bir bilgiye kavuşuyor.
Gelgelelim bu Facebook’un her daim ayakta kalacağı öngörülerek yazılmış bir senaryo. Yani geçen haftaki gibi kesintiler üyelerin sadece Facebook’a değil; Facebook Connect hizmetiyle giriş sunan yüz binlerce sitenin de işlemez hale gelmesine yol açıyor.
Hatırlatmış olayım; bu yazıda henüz 2004 yılında kurulan ve kapılarını herkese ancak 2006 yılında açan, 4 yaşında bir siteden söz ediyoruz.
Bu kadar kısa bir sürede zirveye oturması, paralel bir internete dönüşmesi, pazar değerini 2009’daki 7 milyar dolar seviyesinden üçe katlayarak 23 milyar dolara ulaştırması ve 1984 doğumlu kurucusu Mark Zuckerberg’i 6.9 milyar dolar servetle Apple’ın kurucusu ve Başkanı Steve Jobs’tan bile daha zengin hale getirmesi çok da tesadüf sayılamaz hani...
Senin Facebook'un hangisi?
Geçen hafta bir gün Facebook'ta 2,5 saat süren bazı sorunlar yaşandı.