Şentop Açıklaması 'Bizi Takip Edenleri Taklit Etmeye Başladık'

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Cumhuriyet Üniversitesi 4 Eylül Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Akademik Yıl Açılış Törenine katıldı.

Burada konuşan Şentop, Sivas’ta kurulan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin savunma sanayisinde uzmanlaşacağını belirterek, “Biliyorsunuz bu yıl Sivas’ta Bilim ve Teknoloji Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite daha kuruldu. Savunma sanayii alanında uzmanlaşmak hedefiyle kurulan bu üniversitemizin de inşallah önümüzdeki yıldan itibaren öğrenci alımına başlayacağını düşünüyorum. O zaman Sivas’ın sosyal, kültürel ve akademik olarak daha da canlı bir şehir haline geleceğine inanıyorum” dedi.

Müslüman Türk milletinin 11. yüzyılda ilk medreselerini kurmuş olmasına rağmen 17. yüzyıldan sonra medeniyet üstünlüğünü kaybettiğini anlatan Şentop, “Biz 11’inci yüzyılda Nizamiye Medreselerini kurmuş bir milletin mensuplarıyız. İlk medresenin açılış yılı 1067’dir. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Erzurum, Sivas, Kayseri, Konya gibi şehirlerimizde açılan medreseler Nizamiye Medreselerini model almıştır. Nitekim onlardan ikisi 13’üncü yüzyıl eserleri olan Buruciye Medresesi ve Gök Medrese’dir. Yani bugün bize medeniyet satmaya çalışanlar karanlık çağlarını yaşarken, biz matematik, mantık, astronomi, felsefe bilimlerinin de okutulduğu medreseler açmıştık. Maalesef medeniyetlerin gelişimi dikey bir şekilde olmuyor. 10’uncu yüzyılda başlayan altın çağımızın ışığı birkaç yüzyıl sonra sönmeye yüz tuttu. Yüzlerce yıl takip edilip taklit edilen medeniyetimiz Moğol istilası, ticaret yollarının değişmesi, siyasi istikrarsızlıklar, mezhep çatışmaları, dini taassuplar gibi sebeplerle gerilemeye yüz tuttu. 17’nci yüzyıldan itibaren medeniyetimiz üstünlüğünü kaybetti. Bizi takip edenleri taklit etmeye başladık” dedi.



“Gençler, ümitsizliğe kapılmayın”

Gençlerden ümitsizlige kapılmamalarını isteyen Şentop, “Bu taklit işini abarttığımız dönemlerden geçtik. Kendi geçmişimizi yok saydığımız, kendi medeniyetimizi unuttuğumuz dönemlerden geçtik. Ama altın küle düşse de altındır. Ancak Sanayi 4.0 çağına girerken aslımızı, inancımızı, iddiamızı tekrar hatırladık. Daha önce Sanayi 1.0 dediğimiz buhar makinelerinin bulunduğu çağın gerisinde kaldık. 19’uncu yüzyıldaki Sanayi 2.0 dediğimiz dizel motorların hayatımıza girdiği çağın da gerisinde kaldık. Sonra 20’nci yüzyılın ikinci devresinde hayatımıza giren Sanayi 3.0 dediğimiz bilgisayar çağının da takipçisi olduk. Şimdi Sanayi 4.0 dediğimiz nesnelerin özneleşeceği, insanın nesneleşeceği çağa doğru hızla ilerliyoruz. Sanayi 4.0 çağında değişimin dönüştürücü etkisini daha fazla göreceğiz. Gençlerimiz de hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadan yayında gerilmiş ok gibi ileri atılmaya hazır olmalıdırlar. Çalışmayı ibadet kabul etmeli, yeni şeyler öğrenmeyi servetine servet katmak gibi görmelidirler. Akıl ve bilginin değerli olacağı Sanayi 4.0 çağında Allah’ın adaletinin tecelli ettiğine şahit olacağız. Yüce rabbimizin bize yaptığı emir ve tavsiyelere uyarsak adalet mutlaka bizim lehimize tecelli edecektir. Geçmişimizde olan altın çağlarımızı 21’inci yüzyılda ihya etmek ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Rabbimiz, bizden yarattığı kâinatın sırrına ermemiz için okuyup öğrenmemizi istiyor. Aramızda barış ve kardeşliği tesis etmek için adaletli ve ahlaklı olmamızı emrediyor. Dünya nimetlerinden faydalanmamız için “çalışın, gayret edin” diyor. Ve kulları arasında ayrım yapmayacağını beyan edip “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır” ikazını yapıyor. Yani Müslüman olmamız sebebiyle bize dünya nimetlerinden özel kontenjan ayırmadığını belirtiyor. O halde yapmamız gereken; okumak, çalışmak, adaletli ve ahlaklı olmak. Eğer böyle yaparsak yarının dünyasında yerimiz olur” şeklinde konuştu.