Şentürk Açıklaması 'JES'ler Hiçbir Atık Üretmeden Elektrik Üretimini Tamamlar'
MANİSA – Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkan Yardımcısı Ufuk Şentürk, yerel halkın jeotermal yatırımlar konusunda yanlış bilgilere sahip olduklarını belirterek “Halkımızın söylediği gibi JES’lerin hiçbirisinde jeotermal su kullanılmaz. Sürdürülebilir ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. JES’ler hiçbir atık üretmeden elektrik üretimini tamamlar.” dedi.
Manisa’nın Salihli ilçesinde Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) tarafından “Jeotermal ile Yaşamak” adı altında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantı esnasında çevreci gruplar dışarıda pankart açarak, slogan atıp protestoda bulundu. Toplantı sonrasında basın açıklamasında bulunan JESDER Başkan Yardımcısı Ufuk Şentürk, burada toplanmamızın amacı, Salihli’de yerel halkın, jeotermal yatırımlara gösterdiği tepki konusunda yanlış bildikleri bazı konularda bilgilendirmek istediklerini söyledi.
Şentürk, toplantıya konularında uzman profesör ve öğretim görevlerinin katıldığını belirterek “Jeotermal Elektrik Santralleri yerin altından aldıkları yüksek sıcaklıktaki su ile çalışan elektrik santralleridir. Halkımızın söylediği gibi JES’lerin hiçbirisinde jeotermal su kullanılmaz. JES’ler yerin altından aldığı sıcak suyu eşanjörler vasıtasıyla, petrol kökenli pentan, bütan, izobitan gibi sıvıların buharıyla elektriği üretir. Suyu da bir gramını dahi dokunmadan aldığı rezervuar ve derinliklere basarak, suyun çevriminin devam etmesini sağlar. Sürdürülebilir ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. JES’ler hiçbir atık üretmeden elektrik üretimini tamamlar” dedi.
“Raporlar halinde yayınlanır”
Şentürk, konuşmasına şöyle devam etti:
“Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bizim ne ürettiğimizi, ne sattığımızı her yıl raporlar halinde yayınlarlar. Tüm santrallerimizin tamamında ürettiği bürüt enerjinin %20’sini kendi soğutma kulelerinde ve reenjeksiyon pompalarında kullanarak yok ederler, %80’inini satarlar. Bu veriler devletin resmi verisidir. Hiçbir santralimiz reenjeksiyon faaliyetini yapmamazlık yapamaz. Çünkü eğer biz bu suyu geri göndermezsek, 10 gün suyu çektikten sonra bu suyu bir daha bulamayız. Tüm santraller aldığı suyu geri basıyor. Ayrıca jeotermal santraller suyunu faylardan almıyor. JES’ler sularını aşağıdaki kayaların içindeki, basınç altındaki hapsolmuş sularından alır. Biz sadece fayı keserek, gözeneklerden akışkan kaynak oluşuyor, biz oradan alıyoruz. Zaten yer altında deniz, dere, çay böyle şeyler yok. Sırf kayalar var.”
“JES’ler haber vermeksizin denetlenir”
25 megavat saatlik bir santralde yıllık 5 milyon dolara mal olduğunu belirten Şentürk “Bütün santraller bu maliyetlere katlanıp, sürdürülebilirlik içinde katlanmak zorundadır. Saf su elde etmek için suyu buharlaştırırız. Çıkan buharın içerisinde hiçbir mineral ve gaz atığı yoktur. Vatandaşlarımızın gördüğü buhar, Salihli’nin bu yıl daha iyi ısınabilmesi için şirketin elektrik üretiminden vazgeçip, Salihli Belediyesine ısınma amaçlı tahsis ettiği kuyudur. Ancak Salihli Belediyesinin ısınma altyapısında buhar kullanma mekanizması henüz kurulmadığı için sadece sıcak su ile bir eşanjör mekanizması kurulmuş. Sıcak suyunu alıyor, buharını atıyorlar. Ama şuan inanın, o su saf sudur.” diye konuştu.
Santrallerin sürekli denetim altında olduğunu belirten Şentürk “Geçtiğimiz ay Türkiye’deki mevcut 57 santralin tamamı habersiz bir şekilde denetlenmiştir. Bu Enerji Bakanlığının talebi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının uygulaması ve mühendisleri tarafından denetlenmiştir. Bu denetimlerin tamamı habersiz ve Türkiye’deki jeotermal santrallere habersiz yapıldı. Sadece reensiyoksiyon faaliyetlerine değil, oradaki araçların çıkardığı yağa, santrallerin gürültülerine, atık sularına atık tesislerine kadar her şey, birebir bir mühendis ordusu tarafından, her santralde habersiz denetimlerle kontrol edildi” sözlerine yer verdi.
“JES saldırısı altındayız”
JES protestosunda Çevre Derneği adına konuşan Hakkı Uysal, Salihli, Alaşehir ve Sarıgöl’ün Jeotermal Enerji Santrali saldırısı altında olduğunu ileri sürdü. Uysal “Aydın Ovası’nın bir bölümünü kaybettik. Küçük Menderes kan ağlıyor. Alaşehir Ovası’nı kaybettik. Yaşadığımız havza da Sarıgöl, Alaşehir, Salihli JES kuyularıyla çepeçevre sarılmış durumda” dedi.
JES’lerin ne kadar faydalı olduğu konusunda toplantı yapıldığını belirten Uysal “İçeride havaya, suya ve toprağa herhangi bir zararının olmadığını anlatıyorlar veya anlatacaklar. Diğer şehirlerdeki JES’lerin doğru çalışmadığından bahsedecekler. Salihli’de başlattıkları kapalı devre JES’lerin en modern sistem olduğunu bizlere anlatacaklar” ifadesini kullandı.
“Biz o günde karşıydık, bugünde karşıyız”
Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, Sarıgöl ilçesinin Türkiye’de üzümde söz sahibi bir ilçe olduğuna vurgu yaptı. Ülgen “Sarıgöl’de 500 bin ton üzüm üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünleri Rusya ve İngiltere başta olmak üzere Ortadoğu ile Avrupa’nın her yerine gönderiyoruz. Ülkemizin de her iline üzüm gönderen bir ilçeyiz. Bize bu güne kadar JES’i o kadar anlattılar ki Alaşehir’e sıcak su vereceğiz, dediler. Biz o günde karşıydık, bugünde karşıyız. Bu bir Sarıgöl ve Gediz Ovası’nda tarımı yok etme projesidir. Bağcılık biter, yaşamda ve hayvancılıkta biter” şeklinde konuştu.
Çevreciler yaptıkları protesto sonrası otelin önünden olaysız bir şekilde dağılırken, Emniyet güçleri ise yoğun güvenlik önlemi aldı.