Sertab'ın eski şanı!

Cenk Erdem

Rengarenk başlayan konserde ilk çıkış şarkısı üç Bollywood havası veren dansçı eşliğinde "Rengarenk" oldu, ama Sertab'ın derin sırt dekoltesi ve yine derin göğüs dekoltesi olan parlak bordo şeritleri olan parlak mavi elbisesiyle cilvesi yerindeydi.

2009 yılında çıkardığı Soner Sarıkabadayı imzalı single'ı "Bu böyle" ile bana göre yeniden kazandığımız Sertab'a öyle bir sempati gelmiş ki sormayın.

İstanbul'da doğup büyüyen Sertab, "Her taşına müzik sinmiş İstanbul'un enerjisi çok farklı, iyi ki geldiniz" dediği ilk konuşmasından itibaren hem uzayan saçları ve formunda endamı ile hem sahnedeki sempatik halleri ile ilk İngilizce albümünden itibaren bizlerden uzaklaşan tavrını çoktan geride bırakmıştı. Demir'e büründüğünden beri azıcık rock , azıcık caz ve azıcık alternatif hallerinden çok bu kez sımsıcak ve rengarenk bir genç kadın olarak karşımıza çıktı...

Sahneye Sertab'ı çağıran MC'nin esprileri fena sayılmazdı ama yerinde olmak isteyip kıskandığım için bu mevzuyu hızlıca geçebiliriz.

Ancak MC'nin binlerce kişiye cep telefonları ve fotoğraf makineleriyle, Sertab'ın fotoğrafını aynı anda çekelim çağrısı yaptıktan sonra , Harbiye Açıkhava'nın ışıklarının karartılarak ortaya çıkan görüntüsü harikaydı. İzleyicilerin küçük küçük yüzlerce flaşı çalıştığında oluşan manzara tam seyirlikti. Sanki bir sihir gerçekleşmiş ve Sertab "Bahçede "şarkısını söyledikten hemen sonra tıpkı şarkıdaki gibi bize pozlar verdiği halde ateş böceklerini seyre dalmıştı...

Rengarenk, Koparılan Çiçekler, Açık adres gibi son dönem şarkılarının hepsini belli ki hepimize ezberleten Sertab, sıra "Zor kadın" şarkısına geldiğinde , sözlerini canım Aysel Gürel'in yazdığı, Demir Demirkan bestesi bu şarkıyı hepimize söyletti.Şarkıyı önce kadınlara söylettikten sonra bir kere daha ama bu kez yalnız erkeklere söyletirken" zor kadındım yerine zor adamdım"  düzeltmesiyle müthiş bir maç korosu atmosferi yaratılmış oldu ve herkesi çok keyiflendirdi.Konserde gökyüzüne bakıp andığım ve yazdıklarıyla içimize işleyen bir Aysel Gürel şarkısı da" Vur Yüreğim" oldu, bu şarkıda yine ne güzel yazmış aşk kadını...

Sahnede "Aşk" şarkısını söylerken ise, binlerce kişi aynı anda hiç çıtımız çıkmayarak sesinden büyüleniyorduk. Ne kadar kötü seslere maruz kalıyoruz ve iyi ki Sertab var.Ama yoksa pop müziğin eski şanı sebebi karga sesler.İş böyle olunca Kral Tv ve Hitt prodüksiyon işbirliği ile Harbiye Açıkhavada güzel sesli bir genç kadın şarkılarıyla bizi masallara götürmüş oluyor.Sahnenin tepesinde kostümünün üzerine geçirdiği naylon tüllere verilen hava ile onlarca kanadı uçuşan bir masal perisi gibi "bir varmışım bir yokmuşum" şarkısıyla Sertab, her ne kadar şov yapmaktan çok vokal performansına ve güzel şarkılara ayırdığı bir konser gerçekleştirse de , sahneye bir parça da şiir koymuş oluyordu."Sevdam ağlıyor" şarkısını söylerken olağanüstü bir geçişle "Gel barışalım artık" şarkısını da söylediğine göre gittikçe kusursuzlaşan bir repertuvar sunmuş oluyordu.Sahnede ayağı takılıp da az kalsın kapaklanacağını fark edince, bunun üzerine de çok içten ve hesapsız espriler yapan Sertab'ın sesiyle birlikte içtenliği pek şekerdi.

 "Every way that i can "şarkısını son derece seksi ve  siyah bir transparan gece elbisesiyle döktüren Sertab'ın, son albümüne koyduğu "İkimiz bir fidanız" yorumu fidan gibi Sertab'a ayrıca çok yakışmış...Finali tekrar Rengarenk şarkısıyla yapan Sertab'ın elbisesine tutuşturulan gökkuşağı renklerindeki dev bayrak dalgalanırken, daha önceleri Madonna hayranlığını da çok yakından bildiğim Sertab'ın eşcinsel açılımını da görmüş oldum.Alkışlara karşılıksız kalmayan Sertab son noktayı binlerce kişinin ayakta ve eşlik ederek dinlediği "Lal " şarkısı ile koydu. Böyle güzel bir konserin ve böyle vizyonu geniş bir genç kadının konser sonunda kapıda onu yakından görmek için heyecan duyan gençlere olumlu ya da olumsuz izahta bulunabilecek bir basın danışmanı maalesef yoktu.Kulisin kapısında konuşan ahşaplar diyebileceğimiz türden görevliler gençleri azarlıyordu, Sertab gibi bir süperstara profesyonel bir basın danışmanı ne güzel yakışır...