Sıfır Atık Projesi Tanıtım Toplantısı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki:'Önce kendimizden başlayarak, sonra tüm kamu kurumlarına dalga dalga yayılarak, topluca insanların bulundukları yerlerde okullar, yurtlar, hastaneler, askeri birlikler ve kamu kurumları ve belli bir sayıdan yüksek insan çalıştıran iş yerlerimizde bu projemizi tamamıyla yaygınlaştırıp, 2018 itibarıyla Ankara'ya bu konuda hakim olmak istiyoruz' 'Sonra da belediyelerimizde vereceğimiz teşviklerle yerinde ayrıştırma projesini hızlandırmak istiyoruz' '2023 yılında da evlerimizden dışarıya ne kadar attığımız sıvı atık varsa hepsini temizlenmiş olarak tabiata vereceğiz. Katı atık varsa bertaraf tesislerinde hem ayrıştırıp değerlendirdikten sonra vermeyi düşünüyoruz'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 'Önce kendimizden başlayarak, sonra tüm kamu kurumlarına dalga dalga yayılarak, topluca insanların bulundukları yerlerde okullar, yurtlar, hastaneler, askeri birlikler ve kamu kurumları ve belli bir sayıdan yüksek insan çalıştıran iş yerlerimizde bu projemizi tamamıyla yaygınlaştırıp, 2018 itibarıyla Ankara'ya bu konuda hakim olmak istiyoruz.' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca başlatılan 'Sıfır Atık Projesi'nin tanıtım toplantısı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirildi.

Özhaseki, programdaki konuşmasında projenin gelecek nesillere tertemiz ve gelişmiş bir Türkiye bırakmak için başlatıldığını ifade etti.

İnsanların özellikle sanayi devriminden sonra çok üretip, çok tüketmeye ve çevreyi tahrip etmeye başladığına dikkati çeken Özhaseki, atıkların temizlenmesinin, doğa içerisinde zarar vermeden yok edilebilmesinin büyük bir problem haline gelmeye başladığını anlattı.

Dünya nüfusunun 2050'li yıllara geldiğinde 9 milyara ulaşacağını ve bunun da çoğunun büyükşehirlerde toplanacağını ifade eden Özhaseki, eğer tedbirler alınmazsa dönüşü olmayan büyük yaralar açılacağını vurguladı.

Özhaseki, tabiattaki değişikliklere dikkati çekerek, son yüzyıl içinde yapılan ölçümlerde sadece toprak yüzey seviyesindeki ısının bir derece arttığını, bu ısının 3-4'lü derecelere çıkması durumunda ise dünyanın yaşanmaz hale geleceğini belirtti.

Denizlerin su seviyesinin 19 santimetre, karbon salınımının da yüzde 42 oranında arttığına işaret eden Özhaseki, toprak, su, hava ve enerjinin tahrip edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Bunların tahrip edilmesi durumunda tabiatın 'intikam' alacağını aktaran Özhaseki, 'Nasıl alır? Afetlerle, kimi yerde kuraklıkla, kimi yerde sellerle. İşte bu felaketlerden kurtulabilmek için bizim dışarıya attığımız atıkları böyle projelerle değerlendirip, tabiatı tahrip etmemek gibi büyük bir sorumluluğumuz var.' diye konuştu.

- 'Çevreyi bir emanet olarak görüyoruz'

Bakan Özhaseki, 'emanet' sözcüğünün önemine işaret ederek, insanın taşıdığı beden, can, eş, çocukların yanı sıra çevrenin de emanet olduğunu söyledi.

Bu konuda Hazreti Muhammed'in hadislerinden, 'arı ve çiçek arasındaki ilişki'den örnekler veren Özhaseki, şöyle devam etti:

'Bizim bu çevreyi emanet olarak görüp ona uygun davranmamız gerekiyor. Fakat günümüzde medeni geçinen ülkeler, kendi üzerine düşen görevi yapmazlarken hiç de kendilerine toz kondurmuyorlar. Dünyayı kirleten ülkeler sıralamasında Çin ve Hindistan neredeyse dünyayı kirleten, yüzde 50 kirliliğe sebebiyet veren iki ülke birinciliğe çıkıyorlar. Sonrasında ABD var, kirletme oranı yüzde 15, AB ülkelerinde yüzde 15, Türkiye'nin kirletme oranı ise sadece 0,7. Biz bu çevreyi bütün hoyratlığımıza rağmen atalarımızdan bir miras değil, çocuklarımıza bırakacağımız bir emanet olarak görüyoruz.'

Çevre ile ilgili 15 yılda birçok çalışma yapıldığına dikkati çeken Mehmet Özhaseki, atık suların arıtılması, katı atıklar, denizlerdeki gemi kaynaklı atıklar, mavi bayraklı plajlar ve hava kalitesinin izlenmesine yönelik yapılan düzenlemeleri anımsattı.

Bakan Özhaseki, 2019 yılına kadar Türkiye'nin her köşesinin gürültü haritalarının çıkarılacağına işaret ederek, kirletici vasfı yüksek 267 tesiste bulunan 606 adet bacanın da 7 gün 24 saat izlendiğini söyledi.

Ozon tabakasının korunmasına ilişkin 2012, 2014 ve 2016 Ozon Tabakasını Koruma Onur Madalyasını Türkiye'nin aldığını belirten Özhaseki, '2023 yılında da evlerimizden dışarıya ne kadar attığımız sıvı atık varsa hepsini temizlenmiş olarak tabiata vereceğiz. Katı atık varsa bertaraf tesislerinde hem ayrıştırıp, değerlendirdikten sonra vermeyi düşünüyoruz. Bu konuda dünyada yapılan uluslararası arenadaki bütün anlaşmalarda tarafız.' dedi.

Proje ile Emine Erdoğan himayesinde, bir seferberlik başlattıklarını vurgulayan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Önce kendimizden başlayarak, sonra tüm kamu kurumlarına dalga dalga yayılarak, topluca insanların bulundukları yerlerde okullar, yurtlar, hastaneler, askeri birlikler ve kamu kurumları ve belli bir sayıdan yüksek insan çalıştıran iş yerlerimizde bu projemizi tamamıyla yaygınlaştırıp, 2018 itibarıyla Ankara'ya bu konuda hakim olmak istiyoruz. Sonra da belediyelerimizde vereceğimiz teşviklerle yerinde ayrıştırma projesini hızlandırmak istiyoruz. Böylelikle hem bir taraftan çevreyi kirletmemiş olacağız hem de aynı zamanda o atıklarımız ekonomik bir değer olarak karşımıza çıkacak.'

- '766 ağacı kesilmekten kurtardık'

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ana Hizmet Binasında gerçekleştirilen 4 aylık çalışmalara ilişkin de detayları paylaşan Özhaseki, 45 ton kağıt, 11 ton plastik, 2,5 ton cam, 1 ton metal olmak üzere yaklaşık 60 ton değerlendirilebilir atığın ayrıştırıldığını söyledi.

Sadece kağıdın ayrıştırılmasıyla 766 ağacı kesilmekten kurtarmış olduklarını dile getiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, sera gazı salınımını 8 ton azalttıklarını, 165 varil petrolün ve 4 ton cevherin kullanımını engellediklerini de ifade etti.

Bakan Özhaseki, projeye desteklerinden dolayı Emine Erdoğan'a teşekkürlerini sundu.

Programda, projenin tanıtım sunumu ve video gösterimi de yapıldı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile