Sigara yasasını, 'İnsan Hakları' ve 'Sağlıklı Yaşam Hakkı' açısından masaya yatırmak üzere İzmir'de bir araya gelen sağlık, ekonomi ve hukuk uzmanları gerçekleşen çalıştay sonrasında: "Sağlık hakkı her hakkın üstündedir. Aksini düşünmek insan haklarına aykırıdır" dedi.
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi adına Türk Toraks Derneği İzmir Şubesi tarafından İzmir'de "Anayasal Özgürlükler ve Sağlık Hakkı Çalıştayı" düzenlendi. Çalıştayda sağlık, ekonomi ve hukuk alanının yetkin isimleri Türkiye'nin uzun süredir gündeminde olan ve en son Anayasa Mahkemesi'ne kadar taşınan 'Sigara Yasası'nı' sağlık, ekonomik ve hukuksal olarak tüm açılarıyla tartışma fırsatı buldular.
Sağlık alanından; Prof. Dr. Ülkü Bayındır, Prof. Dr. Nazmi Bilir, Prof. Dr. Elif Dağlı, Prof. Dr. Oğuz Kılınç ve Doç. Dr. Mehmet Zincir'in katıldığı çalıştaya konuyu ekonomik açıdan incelemek üzere Marmara Üniversitesi Ekonomi Profesörü Dr. Fuat Ercan ve Doç. Dr. Ali Murat Özdemir katıldılar. Konunun hukuki boyutu ise Türkiye'nin önde gelen hukukçuları Prof. Dr. Mümtaz Sosyal, Prof. Dr. Turgut Kazan ve Prof. Dr. Ali Ulusoy'un katılımlarıyla masaya yatırıldı. Çalıştayın ilk oturumunda "Hak Kavramı Üzerinden Tütün Kontrolünün Gerekliliği" konusu üzerine görüş bildiriminde bulunuldu. Bu oturumda "Tütün Kontrolü Düzenlemelerinin Tıbbi ve Hukuki Dayanakları", "Tütün Endüstrisi, Yasalar ve Hukuk", "Hukuk Dilinde Hak ve Özgürlüğün Tartışılması: Sigara İçme Hak mıdır?", "İnsan Hakkı Olarak Sağlıklı Yaşama Hakkı" ve "Tütün Bitkisi Tütün Endüstrisinin Ürünü Olmuşsa Hak Kavramı Nasıl Ele Alınmalı?" konularında tartışmalar yürütüldü. Prof. Dr. Nazmi Bilir "Tütün Kontrolü Düzenlemelerinin Tıbbi ve Hukuki Dayanakları" konusunda yaptığı sunumda "tütün salgınının sadece sağlık boyutu olmadığını, aksine sorunun ekonomik ve hukuki alanı da içerdiğini" aldığını ifade etti. Bilir yaptığı konuşmada tütün kullanımının sık bir davranış modeli olduğunu, ancak bu davranış modelinin tütün kullanmaya insanları da pasif etkilenimle öldürdüğünü söyledi. "Türkiye'de tütün kullanımının her gün 70 milyon TL kayıp anlamına geldiğini, bu parayla Türkiye'nin iki günde bir uçak satın alabileceğini" ifade eden Bilir "sigara kullanımı nedeniyle sadece İstanbul'da her gün on ton izmaritin üretildiğini" belirtti. Bilir konuşmasını İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Çocuk Hakları Bildirgesi ve Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi'nin bağlayıcı hükümlerine vurgu yaparak tamamladı.
"Tütün Endüstrisi, Yasalar ve Hukuk" konusunda bilgiler aktaran Prof. Dr. Elif Dağlı yaptığı konuşmada para kazanmaktan başka bir amaç taşımayan sigara endüstrisini sıtma hastalığını insanlara bulaştıran sivrisineğe benzetti. Dağlı yaptığı konuşmada "İstanbul'da yapılan araştırmalara göre yasa yürürlüğe girdiği 2009'un ilk 6 ayı ile 2010 yılının ilk 6 ayını kıyasladığımızda arada 1,8 milyar liralık bir tasarrufun olduğunu görüyoruz. Hastanelere başvuran astım hastalarında yüzde 20'lik bir azalma ve kalp krizlerinde yüzde 30'luk azalma gözlendi. Bu endüstrinin tek amacı Tekel'i yok ederek piyasayı ele geçirmektir. Bu amaca ulaşmak için politikacılar ve kanun koyucularla her zaman yakın ilişki kurmuştur. Dahası yasaları kendi isteklerine göre çıkartmaya ve var olan yasaları da hukuki yollarla işlemez hale getirmeye çalışmıştır" dedi. Sigara endüstrisinin iç yazışmalarından örnekler veren ve bu yazışmalarda tütün kontrolü mücadelesini engellemek amacıyla kahveciler ve lokantacıları harekete geçirmek gerektiğinin yazıldığını söyleyen SSUK Dönem Başkanı Dağlı, konuşmasını "ölümcül bir madde satan tütün endüstrisinin bu satışı yapabilmesinin tek yolunun yasalara karşı gelmek" olduğunu söyleyerek tamamladı. Çalıştayın ikinci oturumunda ise "Anayasal Özgürlükler" konusu özelinde konuşuldu. Bu oturumda "Anayasal Özgürlüklerin Tanımı" konusunda görüşlerini aktaran Prof. Dr. Mümtaz Soysal konuşmasına 'kimi yasakların insanı özgürleştirdiğini' söyleyerek başladı. Soysal, yaptığı konuşmada anayasanın 12'inci maddesinde özgürlüklerin devredilemeyeceğinin ve vazgeçilemeyeceğinin belirtildiğini belirterek, bu nedenle insanin toplumsal yaşamda birey olarak tümüyle başına buyruk olmadığını ifade etti. Bu nedenle toplumun birey ve toplumsal gereklilikler nedeniyle insanın kimi özgürlüklerini sınırlayabileceğini ve bu sınırlamanın da sigara içiminde olduğu gibi birey ve toplumlar için gerekli ve hatta özgürleştirici olduğunu söyledi. Çalıştay'ın dinlenme bölümünde katılan İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç ise bu çalıştayı düzenleyen Toraks Derneği başta olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür etti. Hükümetin çıkardığı dumansız hava sahası yasası kapsamında denetim ekiplerinin gece gündüz çalıştığına dikkat çeken Kıraç, bu konuda canla başla çalışan memurların başta il sağlık müdürlüğü çalışanları olmak üzere takdirname ile ödüllendirileceğini söyledi. İzmirlilerin yasayı çok çabuk benimsediğini savunan Kıraç, bunun en büyük nedeninin İzmir halkının bilinç seviyesinin yüksek olmasına bağladı.
Sigara Yasası Hak Mı Haksızlık Mı?
Sigara yasasını, 'İnsan Hakları' ve 'Sağlıklı Yaşam Hakkı' açısından masaya yatırmak üzere İzmir'de bir araya gelen sağlık, ekonomi ve hukuk uzmanları gerçekleşen çalıştay sonrasında: "Sağlık hakkı her hakkın üstündedir