Zeytinburnu Belediyesi Gençlik Merkezi'nin düzenlediği, Ali Görkem Userin'in moderatörlüğündeki "Kılavuz Konuşmaları" söyleşisine konuk olan Tenekeci, yazmaya başlamasıyla ilgili çok heyecan verici bir hikayesi olmadığını belirterek, "(Şu oldu, bunu fark ettim) gibi bir hikayem yok. Bir şey yapma ihtiyacı hissettim ve yazmaya koyuldum" diye konuştu.
Tenekeci, 12 Eylül döneminde toplanan yasaklı kitaplardan kendisine küçük bir kütüphane kurduğunu, ilk şiirinin ise 1988 yılında yayınlandığını söyledi.
İlk şiirlerini Milli gazetenin "Sizden Gelenler" köşesine gönderdiğini aktaran Tenekeci, "Şiiri evlilik gibi düşünmüşümdür. İyi ve kötü günde birbirimizi bırakmamak, terk etmemek, en zor şartlar altında bile beraberliği sürdürmek. Şiire böyle baktım, önceliğim hep şiir oldu" ifadesini kullandım.
- "Şiiri faniliğin saldırısına karşı refleks olarak gördüm"
İbrahim Tenekeci, 1993 yılında Dergah dergisinde şiirlerinin yayınlanmaya başladığına dikkati çekerek, 2010 yılına kadar şiir serüvenini ağırlıklı olarak burada sürdürdüğünü kaydetti.
"Şiirlerimi genellikle üzgünken yazdım" diyen Tenekeci, sözlerine şöyle devam etti:
"Sevinçliyken pek şiir yazmam. Elimden bu iş, yani şiir yazmak geldi. Bu dünyada bunu yapabildim. Oldu veya olmadı, benim gücüm buna yetti. Şiiri, faniliğin saldırısına karşı gösterdiğimiz bir refleks olarak gördüm."
Tenekeci, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Yaşar Nabi Nayır'a yazdığı mektupta geçen "Edebiyat esasında düşmanlık işidir" sözünü hatırlatarak, edebiyatın içine girildiği zaman bazı düşmanlıklarla karşılaşılabileceğini vurguladı.
Edebiyatın ve kötülüğün bazen birlikte ilerlediğini anlatan Tenekeci, "Mehmet Akif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı hakkında yazılan biçimsiz yazıları okumuş olsak, mahcubiyet duyarız. Şimdilerde sosyal medya kötülüğü hem kolay hale getirdi, hem görünür kıldı" dedi.
Tenekeci, dergicilikle ve yazmakla ilgilenen gençlere hitaben ise şunları dile getirdi:
"Elimizdeki işe baktığımız sürece temiz kalırız. Elimizdeki işe bakacağız, kafamızı kaldırmayacağız, kafamızı kaldırdığımız zaman aklımız karışır. Şiir yazıyorsak oturup şiir yazacağız, bir dergide karar kılmışsak orada sebat edeceğiz. Edebiyat büyük ölçüde yerini bulma meselesidir."
- "Şiirimizi kaybetmedik"
Gençlerin şiire ilgi gösterdiğini bildiren Tenekeci, edebiyat dünyasındaki "şiir bitti" tartışmalarına ilişkin ise şunları aktardı:
"Yeni rejimle beraber iki alana müdahale edildi; dine ve dile. Çok şükür, bunu atlattık. Şiirimiz dünya çapında bir şiir. Şairlerimiz iyi. Şiirimizin her anlamda ciddi bir karşılığı var. Şiirimizi kaybetmedik. Şiir bitti tartışmaları yapanların evveliyatlarına bakın, çoğu şiiri denemiş ve başarılı olamamış insanlardır."
Tenekeci, söyleşi sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtladı.
'Şiirlerimi Genellikle Üzgünken Yazdım'
Şair yazar İbrahim Tenekeci, "Sevinçliyken pek şiir yazmam. Elimden bu iş, yani şiir yazmak geldi. Bu dünyada bunu yapabildim. Oldu veya olmadı, benim gücüm buna yetti. Şiiri, faniliğin saldırısına karşı gösterdiğimiz bir refleks olarak gördüm" dedi.