'Şimdi Bir Diziden Kazanılan Parayı Biz Hayatımız Boyu Kazanamadık'
Yeşilçam oyuncusu Günay: 'Klasik Türk müziği alanında neyzen Niyazi Sayın ile birlikte İstanbul Musiki Cemiyeti'ni kurduk. Sonrasında sahne de aldım. Hayatımda ne beceri edindimse ondan ekmek kazandım' 'Bugünkü oyuncuların şansı, iyi senaryoyu seçebilmeleri. İyi senaryo oyuncuyu uçurur. Bizim dönemimizde 'oynamıyorum' deme lüksümüz yoktu, üzerimizi çizerlerdi' Yeşilçam oyuncusu Savaş: 'Sinemaya başladığım yıllar, 300 minibüsün Yeşilçam'dan kalkıp film çekmeye gittiği dönemlerdi. 1974'ten itibaren biz de yavaş yavaş sahne tarafına geçtik. Buna mecburduk. Hayat devam ediyordu ve para kazanmalıydık' 'Paramızı alamadık, senetler ödenmedi, sigortalı olamadık. Eşimin rahatsızlığı döneminde ben kocamın hastane parasını ödeyebilmek için iki konser gecesi düzenlemek zorunda kaldım. Bu benim çok ağırıma gitmişti'
Günay ve Savaş, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte, hayatının bilinmeyen yönlerini ve sinema dünyasında yaşadıklarını anlattı.
Türk sinemasının "komik jön"ü İzzet Günay, Haydarpaşa Lisesi'nden mezun olduktan sonra bir süre teknik ressamlık yaptığını ifade etti.
Aynı zamanda bir yandan da dans dersleri verdiğine işaret eden Günay, "Çizimim iyiydi ve mimar olmak istiyordum. Ünlü mimarlar beni teşvik ediyordu ama mimarlık öğrenciliği alet edevatından dolayı pahalıydı, çalışmak zorundaydım. Klasik Türk müziği alanında neyzen Niyazi Sayın ile birlikte İstanbul Musiki Cemiyeti'ni kurduk. Liseye paralel olarak çok kıymetli üstadlarla çalışmıştım. Sonrasında sahne de aldım. Hayatımda ne beceri edindimse ondan ekmek kazandım." diye konuştu.
Günay, Yeşilçam'ın zorluklarına değinerek, "Bizim kuşak yazık olmuş, harcanan, para kazanamamış bir kuşaktır. Şimdi bir diziden kazanılan parayı biz hayatımız boyu çektiğimiz 150-200 filmden kazanamadık. Çok kullanıldığımızı itiraf etmek isterim." dedi.
- "Seyircimize sorumluluklarımız var"
Kamera karşına geçmeye 1981'de son verdiğini aktaran Günay, şöyle devam etti:
"Beyaz saçlarımla sadece bir yapımda rol aldım. Teklif geliyor ama seyirciyi mutlu edecek bir iş çıkmadı. Ben zaten öyle çok teklif bekleyen biri değilim. Oyunculuk böyle, fazla beklerseniz bir şey çıkmaz. Bizim seyircimize de kendimize de sorumluluklarımız var. O yüzden kalbimize yatan bir rol olsa da keşke oynasak. Bir film ya da dizi için çağırmak istiyorlar ama bizi gözlerinde büyütüyorlar. Kapris yapacağımızı düşünüyorlar."
İzzet Günay, son dönemde çok iyi işler yapıldığına dikkati çekerek, "Tiyatro kökenli çok iyi genç oyuncular var. Bugünkü oyuncuların şansı, iyi senaryoyu seçebilmeleri. İyi senaryo oyuncuyu uçurur. Bizim seçme şansımız yoktu. Bizim dönemimizde 'oynamıyorum' deme lüksümüz yoktu, üzerimizi çizerlerdi. İyi bir senaryo, iyi bir yapımcı ve iyi bir oyuncu olunca dört başı mamur bir iş çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Oyunculukta torpil olmayacağını vurgulayan Günay, şunları kaydetti:
"Yeşilçam'da herkese iş vardı. Birbirimize hiç rakip olmadık. Senaryoların son dakikada geldiği çok olurdu. 120'ye yakın film yaptım, sadece 'Vesikalı Yarim' filminde ciltli senaryo aldım. Üniversite okumadım ama tiyatro benim üniversitem oldu. Çok değerli insanlarla bir arada çalıştım ve onlardan çok şey öğrendim. Hayattaki başarının sırrı, kendimizden bilgili, özeneceğimiz insanlarla bir arada yaşamak."
- 5 yaşında sahnelerde
Perihan Savaş da yaklaşık 10 yıl önce vefat eden tecrübeli oyuncu Sunay Pekuysal sayesinde 5 yaşında Şehir Tiyatroları'na başladığını dile getirdi.
Sinemaya 1971'de geçiş yaptığını anlatan Savaş, ikisi birlikte zor olduğu için sinemada kaldığını, son zamanlarda ise tekrar tiyatro sahnelerine çıkmaya başladığını söyledi.
Savaş, sanatçılığın emekliliği olmayacağını belirterek, "Sinemaya başladığım yıllar, 300 minibüsün Yeşilçam'dan kalkıp film çekmeye gittiği dönemlerdi. 1974'ten itibaren biz de yavaş yavaş sahne tarafına geçtik. Buna mecburduk. Hayat devam ediyordu ve para kazanmalıydık. Sinemada gerçekten çok zor şartlar altında çalıştık. Şimdi karavanda saçımız makyajımız yapılıyor, kostümümüz geliyor, dinlenme imkanımız oluyor. O dönemlerde ise tek minibüste oyuncular, teknik ekip ve onların ekipmanları birlikte giderdik. Saçımızı makyajımızı kendimiz yapar, kostümlerimizi kendimiz getirirdik." ifadelerini kullandı.
- "İçinizde cevher yoksa 10 konservatuvar bitirseniz de olmaz"
Şimdilerde "Çukur" dizisinde rol alan Savaş, iş disiplininin önemine vurgu yaparak, "Ayhan Işık saat 07.00 olduğunda kıyafetini giyinmiş ve makyajını yapmış bir vaziyette kameranın karşısına geçer beklerdi. Bu disiplini okulda değil, tecrübe ederek öğreniyorsunuz. Oyunculukta yetenek çok önemli. İçinizde cevher yoksa 10 konservatuvar bitirseniz de olmaz." şeklinde konuştu.
Perihan Savaş, hayatının en zor zamanlarını şu sözlerle anlattı:
"Tanınmak, Türk sinemasında sanatçı olmak çok güzel ama ne yazık ki bir sinema kanunu olmadığı için zor şartlar altında çalıştık. Paramızı alamadık, senetler ödenmedi, sigortalı olamadık. Eşimin rahatsızlığı döneminde ben kocamın hastane parasını ödeyebilmek için iki konser gecesi düzenlemek zorunda kaldım. Bu benim çok ağırıma gitmişti. İnsan olarak birbirimizden farkımız yok ama sanatçılık, halkın duygularını aktardığı için çok özel bir iş. Hiçbir siyasetçiden seçim vaadi olarak sanatçılar için bir şey söylediğini duymadım bu güne kadar. Bizim filmlerimiz her kanalda oynuyor ama hiçbirinden hala telif alamıyoruz."