Simitçi Yazar, Üçüncü Kitabını Çıkardı (Özel)

Denizlili simitçi Hamdi Cemil Yılmaz (49), "Denizli’nin Nasrettin Hocası" adlı üçüncü kitabını çıkardı. Bundan önce "Kim Ne Yapsın Senin Anılarını Simitçiii?" ve "Engel Tanımayan Özel İnsanlar" adlı iki kitap yazan Yılmaz, eserlerinde daha çok kendi hayatından kesitlere yer veriyor.

Denizlili simitçi Hamdi Cemil Yılmaz (49), "Denizli’nin Nasrettin Hocası" adlı üçüncü kitabını çıkardı. Bundan önce "Kim Ne Yapsın Senin Anılarını Simitçiii?" ve "Engel Tanımayan Özel İnsanlar" adlı iki kitap yazan Yılmaz, eserlerinde daha çok kendi hayatından kesitlere yer veriyor.

    Aydın‘ın Koçarlı ilçesine bağlı Boğaziçi köyünde doğan Yılmaz‘ın çocukluğu, simit satarak ve ayakkabı boyacılığı yaparak geçmiş. Maddi zorluklar içinde ticaret lisesini bitirmiş. Bir dönem Zonguldak‘ın Ereğli ilçesine bağlı Çaycuma beldesinde vekil öğretmenlik yapmış. Yılmaz‘ın adeta bir "başarısızlık hikâyesi" olan çalışma hayatı, ağabeyinin yanında ev aletleri tamiratıyla devam etmiş. İki yıl bakkallık da yapan Hamdi Cemil Yılmaz, veresiye satışlar yüzünden iflas edince Denizli‘ye dönüp çocukluğunun işleri simitçilik ve ayakkabılığı yeniden yapmaya başlamış. 11 ay seyyar simitçilik, ramazanda ise ayakkabı boyacılığı yapıyor. Ayrıca Denizli Halk Eğitim Merkezi‘ndeki amatör tiyatro topluluğunda çeşitli roller oynuyor. Engelli olmamasına rağmen Denizli Sakatlar Derneği ve Denizli Sanatsevenler Derneği‘ne üyelikleri bulunan Yılmaz, belediye sponsorluğunda çekilen “Bir Yaz Gecesi Rüyası” isimli çocuk filminde Nasrettin Hoca’yı canlandırmış. Ondan sonra da uzattığı sakalıyla birlikte hocanın kostümünü giyerek, festival ve etkinliklerde şeker ve boncuk dağıtmaya, Denizli, Konya ve İstanbul’da isteyenlerle ücreti karşılığında fotoğraf çektirmeye başlamış. Bunu yaparken en çok duyduğu söz ise, “Seni şöhret yapacağım. Fotoğrafını Facebook’a koyacağım.” olmuş.

    Simitçilik yaparken bir yandan hatıralarını yazan Yılmaz, fikrini almak istediği bir yazarın, "Kim ne yapsın senin anılarını simitçiii?" diyerek alay etmesi üzerine ilk kitabına bu ismi vermiş. İkinci kitabında engellilerin başarı öykülerini anlatırken kendisini "ayakkabı boyacısı, simitçi ve yazar adayı" olarak tarif etmiş. "Denizli’nin Nasrettin Hocası" kitabını yazmadan önce onun hakkında 30‘dan fazla kitap okuduğunu aktaran Yılmaz, bazılarında Nasrettin Hoca’nın küçük düşürüldüğünü söylüyor. Onun bilge, hafız, tasavvuf ehli, imam ve öğretmen olduğunu, ömrünün kendisi gibi fakirlikle geçtiğini belirten Hamdi Cemil Yılmaz, kitabında fıkraların yanısıra insanların kendisiyle fotoğraf çektirme hatıralarını da anlatıyor.

KİTAPTAN HATIRALAR

“Bir Ben Eksiktim”

Cevahir İş Merkezi önünde çalışan işçilere selam verdim.

- Hah, bir sen eksiktin Hoca, dediler.

- Evet kardeşim, bir ben eksiktim. Bu şehir, benim de atalarımın fethettiği şehir. Bu şehir, benim de Peygamberim‘in müjdelediği şehir. Tamam mı cicim! dedim.

‘Bizim Nasrettin Hoca, Kadir Çöpdemir‘

Akşehir’de düzenlenen Nasrettin Hoca Şenlikleri’ne katıldım... Şenliğin başlayacağı mezarlığa kadar yürürken caddenin sağına soluna dizilmiş binlerce insan fotoğraf çektirme yarışına girdi. Kameralar da beni çekmeye başladı. O an kendimi dünyaca ünlü bir aktör sandım. Rüyada gibiydim… Bu sahne 15-20 dakika sürdü. Sivil polisler ve zabıtlar beni yaka paça mezarlığın yazıhanesine soktu. Kavuğumu, aksesuarımı çıkarıp poşete koydular. Sorguya çektiler. Heybemi arayıp kimliğimi istediler. Telsizle sicilimi araştırdılar.

- Arkadaş seni kim gönderdi? Nereden geldin? Programımızı alt üst edeceksin. İki Nasrettin Hoca olur mu? Bizim hocamız Kadir Çöpdemir, dediler.

- Bu kostümle şenliğe katılamazsın. Kostümsüz bir hafta misafirimiz olabilirsin. Kostümleri giymen yasak, dediler.

Halk dışarıdan bağırıyor:

- Kadir Çöpdemir’in sakalları takma. Bu adam hocaya daha çok benziyor. Biz bu adamı Nasrettin Hoca olarak görmek istiyoruz.

Yetkiler umursamadı, ben kırıldım;

- Kostümlü veya kostümsüz şenliğe katılmak istemiyorum, dedim.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile