Hem hükumeti, hem de Diyanet İşleri Başkanlığı’nı yapmış olduğu düzenlemeden dolayı tebrik eden Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, "Hakikaten büyük bir yanlıştan dönülmüş oldu. Belki bunun bir mücadelesi oldu. Ancak bir yanlıştan dönülmüş olmasını fevkalade önemli buluyorum. Zira 28 yıllık bir yanlıştı. 1980 yılından sonraki, Türkiye’nin işgaline yol açacak süreceğin en önemli ayağıydı. Peygamber Efendimizi unutturmak ve onu yok saymak istediler. 1981 yılında FETÖ ele başı, papalığa yazdığı mektupta, Peygamber Efendimizi yok sayıyordu. ’La ilahe illallah diyeceğiz. Muhammedün resulullah demiyeceğiz’ demişti. İşte bunun bir ayağı olarak da Kutlu Doğum Haftasını çıkardılar. 4 sene hicri takvime göre kutlandı. Fakat FETÖ’cüler Diyanet’e sızdıktan sonra ilk yaptıkları iş, Kutlu Doğum Haftasını miladi takvime göre nisan ayına sabitlediler. Nisan ayı, FETÖ ele başının doğduğu aydı. Onun için korkunç bir yanlışlıktı. Hatta son 6-7 senedir, sevgi, merhamet, emniyet konuşuyoruz diyerek Peygamber Efendimizi konuşmayı dahi bırakmışlardı" dedi.
Kutlamaların artık hicri takvime alınmasının mutluluğunu yaşadığını ifade eden Şimşirgil, "Rebiul-evvel ayının 12’inci gecesi kutlanmak üzere yeniden başlanmış oldu. Alınan kararda önemli bir noktayı gördüm. Peygamber Efendimizi 1 hafta boyunca her yönü ile konuşacağız diye karar aldılar. Peygamber Efendimizin hayatı, yaşayışı, ahlakı ve hadisleri konuşulacak. Buna çok memnun oldum. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Bu bizim için en önemli noktalardan biridir. Yeniden eskiye dönülmüş olması çok güzel. Gençlerimize Peygamber Efendimizi anlatmış olacağız. Bundan sonra üniversitelerimiz, okullarımız, Peygamber Efendimizi hatırlatacaklardır" şeklinde konuştu.
Şimşirgil'den Kutlu Doğum Haftası Açıklaması Açıklaması
Kutlu Doğum Haftasının miladi takvime göre kutlanması yanlışından dönülmesini değerlendiren Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, "Zira 28 yıllık bir yanlıştı. 1980 yılından sonraki, Türkiye’nin işgaline yol açacak süreceğin en önemli ayağıydı. Peygamber Efendimizi unutturmak istediler" dedi.