Sinav Parasi Yatirdi, Sonra Hayatinin Sokunu Yasadi

Yüz binlerce genç üniversiteyi kazanmak ya da kamu personeli olabilmek için adeta yillarca dirsek çürütüyor. Ancak sinav ücretini bankada yatirirken yapilan basit bir yanlislik onarilamaz yaralara sebep oluyor. Yargitay; sinav giris ücretinin banka personeli tarafindan baska bir hesaba yatirilmasinda bankanin, baska bir hesaba yattiginin dekontta belli olmasina ragmen bunun sinava girecek kisi tarafindan kontrol edilmemesinde kisinin de kusuru bulunduguna hükmetti.

Akillara durgunluk veren olay, yaklasik 5 sene önce meydana geldi. Polis meslek yüksekokulu sinavina girmek için aylarca idman yapan K.M., mülakati geçince yazili sinava girmek için bir banka subesine giderek sinav ücretini yatirdi. Dekontu dikkatli kontrol etmeyen gencin basina gelmeyen kalmadi. Büyük bir heyecanla sinav tarihini bekleyen genç, polislik sinavina giremeyince olanlar oldu. Banka memurunun, yatirilan parayi ÖSYM’nin baska bir hesabina yatirdigi, polis adayi gencin de dekontu dikkatlice incelemedigi ortaya çikti. Yillardir hayalini kurdugu polislik meslegini, bir sonraki sinavda yasi geçtigi için yapamayan genç, mahkemenin yolunu tuttu. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bankadan davaci olan genç, PMYO giris sinavina yatirmasi gereken sinav ücretinin, davali banka personeli tarafindan ÖSYM’nin baska bir hesabina yatirildigini ve bu nedenle mülakati geçmesine ragmen yazili sinava giremedigini dile getirdi. Ayrica gelecek dönem içinde yasinin geçmesi sebebiyle sinav sansinin kalmadigini, davalilarin hatasi sebebiyle yaptigi emek ve masraflarin bosa gittigini ve manevi olarak büyük hayal kirikligi ve üzüntü yasadigini ileri sürdü. Davali banka ve banka memurundan 15 bin TL manevi tazminatin dava tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle müstereken ve müteselsilden tahsilini talep etti. Davalilar ise sinava girecek her adayin yatirmis oldugu ücretle ilgili inceleme ve kontrol etme yükümlülügünün bulundugunu, müvekkillerinin olayda bir kusurunun bulunmadigini, davacinin sinavi kazanip kazanamayacaginin belli olmadigini savunarak, davanin reddini dile getirdiler.

Mahkeme, davacinin dosyaya sundugu dekontun açiklama bölümünde ’DGS ÖSYM Ödemesi’ ibaresinin bulundugunu, objektif bir güven kurumu olarak basiretli tacir gibi davranmasi gereken davali bankanin objektif özen yükümlülügünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlardan dahi sorumlu olduguna hükmetti. Mahkeme kararinda; davacinin bankacilik islemlerinin bizzat davaci tarafindan degil, banka çalisani vasitasiyla gerçeklestirildigi, diger taraftan davacinin sinav için önkosul sayilabilecek 50 TL’lik ücretin belirtilen süre içerisinde yatirilmasinda banka tarafindan hatali islem gerçeklestirilmis ise de kendi açisindan bu kadar önemli bir sinav nedeniyle yaptigi basvuruda dekontu kontrol etmesi gerektigi hatirlatildi. Dekontun üzerine “DGS” seklinde baska bir sinav isminin yazili oldugu, olayin agirligi, olus biçimi, kusur durumu ve taraflarin sosyal ve ekonomik durumlari dikkate alinarak manevi tazminat talebinin kismen yerinde oldugu gerekçesiyle davanin kismen kabulüne, 10 bin TL manevi tazminatin olay tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle müstereken ve müteselsilden tahsiline karar verildi.

Davalilar karari temyiz edince devreye Yargitay 11. Hukuk Dairesi girdi.

Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, sinava girecek gençlere hayatlari için büyük önem tasiyan sinav öncesi yatirilan ücretlerde duyarli olmalarini hatirlatti. Daire, oy birligi ile Asliye Hukuk Mahkemesi kararini onadi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile