'Aşık Dünya' konseptiyle sekizincisi düzenlenen '360 Derece Aşk Festivali' kapsamında, 'Sinema Aşkı' paneli düzenlendi.
Pera Palace Hotel'de düzenlenen panelde konuşan Hepburn Vakfı Başkanı, Audrey Hepburn'un oğlu ve sinema yapımcısı Sean Hepburn Ferrer, annesinin zarif ve güzel bir ruhu olduğunu ifade ederek, 'Annem çok iyi bir örnekti. İnsanlar onun özel biri olduğunu düşünüyordu. Bunun kanıtı da hayranlarımızın yarısından fazlasının çocuklar ve gençler olmasıdır. Çocuklar farkı fark eder. Çocuklar gerçek ve sahtenin kokusunu iyi alır' dedi.
Ferrer, 22 yıl önce yapımcı olduğunu ve o günlerde '20. yüzyılda film çekmeye devam edebilir miyim?' sorusuyla hayatını değiştirdiğini ifade ederek, annesinin izinden gitmeye karar verdiğini söyledi.
Kadın güzelliğine de değinen Ferrer, 'Güzellik, yaptığınız makyaj, estetik operasyonlar veya giydikleriniz değildir. Güzellik, sahip olduğunuz zekanızla, zihninizle ve ne olduğunuzla ilgili' ifadelerini kullandı.
İstanbul'a 'güzel örnek' ismini verdiğini belirten Ferrer, şunları söyledi:
'İstanbul her zaman birbirinden çok farklı kültürlerin birlikte olduğu ve birlikte yaşadığı bir şehir oldu. Öyle ki bazen olmasını hiç istemediğiniz şeyler ummadığınız bir şekilde yaşansa bile, yaşam bu. Yaşam, her gün yeniden bize ayak parmaklarımıza dokunmayı öğretir. Aksi takdirde çok zayıf olur ve yaşamdan gerçek tatları almayı öğrenemezdik.'
Sinema yapımcısı Elif Dağdeviren ise kadının sosyal hayatta var olma mücadelesini halen sürdürdüğüne dikkati çekerek, 'Sinema, popüler kültür olarak kadınlar için çok önemli bir alan. Kadının toplumdaki pozisyonunun en ciddi konumlanacağı alan sinema ve televizyon. Bu alanlarda da kadın, ne yazık ki erkek gözünden konumlanıyor. Bu sektördeki kadın gücünün peşine düşmemiz lazım. Kamera arkasındaki kadının çoğalması lazım' diye konuştu.
'Sinema Aşkı' Paneli
Audrey Hepburn'un oğlu Ferrer: 'Annem çok iyi bir örnekti. İnsanlar onun özel biri olduğunu düşünüyordu' 'Yaşam, her gün yeniden bize ayak parmaklarımıza dokunmayı öğretir'