Şırnak İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'nden 1 Aralık Dünya Aıds Günü Açıklaması

Elçi, AIDS'in bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirterek virüsün, vücudun mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip yok ettiğini belirtti.

Direnci azalan vücutta, HIV’in etkisinin yanı sıra, çeşitli mikropların da hastalıklara neden olduğunu ifade eden Elçi, "HIV bulaşıcılığın üst düzeyde olan bir virüs olmasına rağmen, mutlaka korunulması gereken bir virüstür. HIV tek başına yaşamını idame edemeyen, bu nedenle mutlaka konak ihtiyacı olan bir virüstür. Virüs açık hava şartlarında uzun süreli canlı kalamamakta, oksijenle temasta kısa sürede ölmektedir. Standart sterilizasyon uygulamaları virüse karşı korunma da yeterlidir. Virüsün bulaşma yolu temelde vücut sıvılarıyla olmaktadır, bu nedenle kan, meni gibi virüsün daha yoğun olduğu vücut sıvılarının virüsün iletiminde yeri büyüktür. Ancak tükürük, ter, gözyaşı ve idrar gibi vücut sıvılarında virüs bulunmamaktadır. Bu nedenle öpüşmek, tokalaşmak, ortak duş-banyo alanlarının ve tuvaletleri kullanmakla bulaşmaz. HIV enfeksiyonu esas olarak 3 önemli yolla bulaşmaktadır. Korunmasız cinsel ilişki HIV enfeksiyonun en sık bulaşma şeklidir. HIV, korunmasız yani kondom, kılıf, kaput, prezervatif kullanılmadan yapılan her türlü cinsel temasla bulaşabilmektedir. Kan ve kan ürünleri ile bulaşma ise, kanda virüsün yoğun miktarda bulunması nedeni ile virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan ve kan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir. HIV enfeksiyonu gebelik süresince, doğum sırasında vücut sıvıları ve emzirme sırasında süt ile bebeğe geçebilmektedir. Dokunmak, tokalaşmak, sarılmak, gözyaşı, ter, tükürük, aynı evde oturmak, aynı havayı solumak, aynı havuzu, banyoyu, tuvaleti, saunayı, duşu paylaşmak, giysilerin ortak kullanılması, tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak paylaşılması, telefon kulaklığı, kapı tokmağı, sivrisinek, böcek ve arı sokması ile HIV bulaşmamaktadır" dedi.

HIV'den korunma yollarına da değinen Elçi, "HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve diğer hastalıklarda olduğu gibi korunma önlemleri tedavinden çok daha etkili ve ucuzdur. Cinsel eğitimle HIV-AIDS eğitim programlarının cinsel etkinlikler üzerinde uyarıcı etkisinin olmadığı ve bu etkinlikleri artırmadığı, tam tersine cinsel davranış etkileyerek, azaltarak ya da kondom kullanımının artırarak riskli cinsel davranışları azalttığı saptanmıştır. Cinsel yolla bulaşmaya karşı korunmada en sık görülen bulaşma yolu cinsel temas olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Kondom ve doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmaya karşı en güvenli ve basit korunma yoludur. Kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma, 1987 yılından beri de ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir. Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaşma riskini azalmaktadır" diye konuştu.