Şişman Açıklaması
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Şişman, İstanbul Bilimler Akademisi’nin Akçakoca’da yaptığı Yükseköğretim yeterlilik çalıştayı öncesinde gazetecilere yaptığı özel açıklamada, üniversitelerimizin sayısı ve niteliği konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şişman, çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi: "Dünyada üniversitelerin akademik yönden bulundukları yerle ilgili çeşitli kurumlar tarafından bir takım sıralamalar yapılmakta. Bu yanıyla Türkiye üniversiteleri olarak çok kötü durumda değiliz. Ama yukarılarda bulunan üniversiteler arasında yerimiz az. Bu konuda özellikle lisans üstü araştırmalardan üretilecek yayınların yeri önemlidir. Bu çalıştayda gençlerimiz bunları tartışıyor. Tabi ki araştırma yüksek öğretimin temel amaçlarından birisi. Bu araştırmaların ürettiği sayıların niceliği kadar niteliği de önemli. Bu araştırmaların toplumsal gelişmeye katkısı nedir bunu da sorgulamak lazım. Bilim için bilim değil, toplum için bilim anlayışından hareketle, üretilen bu bilgilerin yansımaları, sonuçları, etkileri ve katkıları da son derece önemli. İnşallah, son dönemde lisans üstü eğitim alanındaki çalışmaların yaygınlaşmasıyla birlikte, yapılan bilimsel çalışmaların nicelik ve niteliğinde bir artış yaşanacaktır."
Türkiye’de üniversitelerin sayıca artmasının olumlu bir gelişme olduğunu anlatan Şişman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü Türkiye’de uzunca bir zaman yüksek öğretim elitist bir anlayışla kurgulanmıştır. Ancak son yıllarda dünyadaki gelişmelere paralel olarak yüksek öğretimde de ‘kitlesel eğitim‘ gündeme gelmekte, yani talep eden bütün taliplere, sadece belirli bir yaş grubundakileri ölçü almayan, yeniden öğrenim talepleri olanları da kapsayan bir yüksek öğretim programlarının yaygınlaşması gündeme gelmekte. Zaman içinde kurumsallaşma ile ilgili sorunlar yaşayacağız. Ama yakın bir gelecekte yeni kurulan üniversitelerimiz de bulundukları bölgelerde toplumsal, kültürel ve sosyal kalkınmada önemli bir rolü icra edeceklerdir."
YÖK olarak öğretim üyesi yetiştirme programları (ÖYP) ve yurt dışına gönderdikleri lisans üstü eğitim öğrencileri sayesinde bu sorunların üstesinden gelmeye çalıştıklarını belirten Şişman, şunları ifade etti: "Elbette şu anda akademik kadro sorunu başta olmak üzere bir takım yetersizlikler yaşanıyor olabilir. Öğretim üyesi açığımızı süratle gidermeye çalışıyoruz. Dünyanın gelişmiş ülkeleriyle karşılaştırdığımızda üniversite sayımız çok değil. 175 kadar üniversite, Türkiye gibi nüfusa sahip bir ülke için çok değil, hatta bana göre bu sayının 350 civarında olması gerekir. Üniversite sayısının artması gecikmiş fakat olumlu bir girişimdir. Ama zaman içerisinde inşallah üniversitelerimiz nitelik olarak da çok iyi noktalara gelecektir.’’
