Sivas kararı olayın canlı tanıklarından Karakuş'u üzdü

Sivas kararı olayın canlı tanıklarından Karakuş'u üzdü

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993 günü Madımak Oteli'nin yakılarak 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın zamanaşımı kararına bağlanması, olayın canlı tanıklarından Yazar Hidayet Karakuş'u üzdü.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Madımak davasının 28. duruşmasında zaman aşımı kararını, olayı yaşayan ve yanmaktan şans eseri sağ kurtulan Yazar Hidayet Karakuş yorumladı. Karakuş, son duruşmada eğer davadan karar çıkmasaydı toplumda farklı bir algı oluşacağını ifade ederek şöyle konuştu: 'Eğer karar çıkmasaydı, en azından şöyle bir yargı oluşacaktı toplumda: Yaktılar ama davaları sürüyor. Sonunda yakayı ele verecekler, yakalanacaklar' kaldı ki dediğim gibi yakalanamayan 35 kişi değil orada10 bine yakın insan vardı. Ama o kişileri örgütleyen gücün ortaya çıkarılması gerekiyordu. '

AZİZ NESİN YAŞASAYDI SERT BİR DİLLE ELEŞTİRİRDİ

Olayın insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu ve suçluların da yargı önünde eşit olduğunu ifade eden Karakuş; şunları söyledi: 'Kararı ilk duyduğumda; 'Bunu bekliyordum ama ülke için çok kötü' diye düşündüm. Kalbim acıyor. Aziz Nesin olsaydı 19 yıllık bu mücadeleyi hiç durmadan sürdürürdü ve yaşasaydı bu kararı çok sert bir dille eleştirirdi. ' Bugün çok acı çektiğini anlatan Karakuş,sözlerine şöyle devam etti: 'Bu karardan sonra yitirilenler tarafından yaşayanların suçlandıklarını düşünüyorum. Onların haklarını aramadık diye bizi suçladıklarını düşünüyorum. Kimden olursa olsun, kim olursa olsun, senden benden değil. O insanların haklarını aramak haksızlığa uğrayanların hakkını aramak devletin görevidir, devlet olmak bunu gerektirir. 19 yıl sonra hâla yakalanamamış sanıkların bulunması yargılanmalarının sürüncemede bırakılması, sürüncemede bırakılarak zamanaşımına uğratılması ülkeinsanın vicdanı için büyük bir yaradır. Bunun aşılması gerekiyor. İnsan olarak olaylara bakmak gerekiyor ' Karakuş, böyle bir kararı beklediğini ancak yine de büyük üzüntü yaşadığını söyledi. Yaşanan olayın 19 yıldır gözardı edildiğini öne süren Karakuş, Türkiye'nin Avrupa Birliği ölçütlerinde insanlığa karşı işlenen suçların altına imza attığını hatırlatarak şöyle konuştu: 'Bugüne kadar göz ardı ettiler, kulaklarının üstüne yattılar. Sanıklar evlendiler, çocuk sahibi oldular, nüfus çıkarttılar, askerlik yaptılar, iş yeri açtılar. Ama devlet onları bir türlü yakalayamadı. AİHM'de ve Avrupa Birliğiölçütlerinde kabul edilen bu tür katliamların suç olduğunu Türkiye'de kabul etti ve altına imza attı. Ancak, yargı bugün bu durumu insanlık suçu olarak kabul etmedi ya da etti ama zamanaşımına uğrattı. Bu evrensel hukuk kurallarına, insanlığa aykırı. Tarihimizin altına imza atmak mesele değil, yüzleşmek önemli. '

CANAVAR BİR HİSLE YAKILMAK İSTENDİK

Canavar bir hisle kendilerinin yakılmak istendiğini hatırlatan Karakuş; sözlerini şöyle sürdürdü: 'O anı yaşamakta bir rastlantı kurtulmamız da bir rastlantıydı. 7-8 saat boyunca taşlandık. Taşlandık ama hiçbir zaman insanların bu kadar acımasız, insafsız ve canavarlaşacakları aklımıza gelmezdi. Ama onlar o kadar aç ve sefil saldırdılar ki yetinmediler ateşe verdiler. '
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile