'Ana' sözcüğünü kullanmanın kitleler üzerinde etkisi ne olur?

'Ana' sözcüğünü kullanmanın kitleler üzerinde etkisi ne olur?

Prof. Dr. Doğu Ergil, siyasetçilerin "ana" sözcüğünü kullanmasını eleştirerek, "Bu kır kökenli kültürlerde görülür. O yüzden bu bizim hala biraz gelişmemiş olduğumuzu gösteren küfür tarzıdır. Ve en yaralayıcı türüdür hakaretin" dedi.

Habertürk ekranlarında yayınlanan Ece Üner'in sunduğu Akşam Raporu programının dün akşamki bölümünde siyasetteki sert tartışmalar ele alındı. Prof. Dr. Doğu Ergil ile Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, siyastçilerin "ana" sözcüğünü bu kadar çok kullanmasının kitleler üzerindeki etkisini anlattı.

"ANA SÖZCÜĞÜNÜ KULLANMAK BİZİM BİRAZ GELİŞMEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR"

Türkiye'de kadının statüsünün erkeğin arkasında geldiğini ifade eden Ergil, "Bir kadın erkek eşitliğinden söz etmek mümkün değildir. Fakat bir kırsal kültür toplumunu hala sürdürdüğümüz için 'ana' bizim için kutsaldır. O yüzden biz kendi anamızı kutsarken başkasının anasına hakaret ederek onu canevinden vurmak gibi çok da ahlaki olmayan bir tavır sergileriz. Kır kökenli bütün kültürlerde bunu görürüz. Kent kültürünün yaygın olduğu yerde bunu pek göremezsiniz, daha kişiye yönelik birşeydir. O yüzden bu bizim hala biraz gelişmemiş olduğumuzu gösteren küfür tarzıdır. Ve en yaralayıcı türüdür hakaretin" diye konuştu.

"DEVLETİ YÖNETENLER MİLLET DİLİNDEN FARKLI KONUŞMALI"

İnceoğlu da, devleti yönetenlerin sokaktaki millet dilinden farklı konuşmaları gerektiğini savunarak, "Fakat burada şöyle bir popülistçe yaklaşımları da var: Millet ancak bundan anlar, onların anladığı tarzda konuşayım veya bana böyle bir yanıt veriliyorsa ben buna yanıtsız kalmayım, pısırık siyasetçi durumuna düşmeyeyim. Bu gerçekten onları zaman zaman yanlış şekilde yönlendiren bir gerçek olgu. Analar derken bugün Bozdağ'ın, 'tüm anaların ellerinden öperiz' diye açıklaması var. Yani bu 'ana' devam ediyor" şeklinde konuştu.

BEYAZ GAZETE
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile