Siz tezgaha bakın!

'24 Haziran erken mi geç mi boşverin' diyen Latif Şimşek 'siz tezgaha bakın tezgaha' diyerek perde arkasında Türkiye aleyhine oynanan oyunları gözler önüne serdi.

FETÖ'nün, PKK'nın, YPG'nin, Siyonistlerin, Evangelistlerin, Tapınakçıların dört gözle bu seçimlerin sonuçlarını beklediğini biliyorsanız, onların seçimden ne beklediğini ne istediğini de biliyorsunuz mutlaka ifadelerini kullanan Şimşek 'Az biraz yardımcı olayım isterseniz. Ne istiyorlar biliyor musunuz? Ak Parti gitsin, Erdoğan gitsin, MHP sandığa gömülsün, Bahçeli'ye, Erdoğan'a verdiği desteğin hesabı sorulsun! Ak Parti, MHP sandığa gömüldükten sonra, başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere ya idam edilsinler ya müebbet yesinler. Ama ölmeden önce dışarı çıkmasınlar. Siyaseten yasaklı olsunlar. Ak Parti ve MHP olmadan ülke yönetilsin' dedi.

İşte Latif Şimşek'in o yazısı;

OLAĞAN TEZGAHLAR VE OLAĞANÜSTÜ SEÇİM

24 Haziran erken mi geç mi boşverin!

Siz tezgaha bakın tezgaha. Neler var sıra sıra renk renk o tezgahta?

24 Haziran baskın seçim mi, baskılanan seçim mi bırakın boş tartışmaları!

Orta Doğu'ya İslam coğrafyasına bastıranlara bakın asıl. Gazze'de baskılanan Filistinlilere bakın.

Kim sandığa gömülecek merak mı ediyorsunuz? Etmeyin!

Arakan'da mezarlara gömülen sabi Müslümanlara kulak kesilin. Suriye'de bazen kanlı Esed'in, bazen ABD'nin, bazen İsrail'in, bazen de Rusya'nın füzeleriyle hendeklere gömülen Müslümanları düşünün!

Erdoğan diktatör mü değil mi? Bırakın şamatayı, feveranı, yalanı, dolanı!

15 Temmuz'da ülkeyi işgale kalkışan dünya tiranlarını düşünün. İki yüz elli canımızı meydanlara gömen kanlı katilleri hatırlayın. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı infaz etmek için, uluslararası sabıklardan yol haritası alan vatan hainlerini düşünün.

Siz tezgaha bakın tezgaha. Ama iyi bakın. Bakmak için değil, görmek için bakın.

Erken seçim Ak Parti ile MHP arasında danışıklı mı? Ahmaklığı bırakın. Amerika, İngiltere, Fransa ve İsrail'in, Orta Doğu'yu bölüşmek üzere kurguladıkları sinsi “Danışıklık” a kulak kesilin. Türkiye, Afrin'den sonra Münbiç'e de girmesin diye, karanlık köşelerde birbirine danışan, Haçlı artıklarına göz atın. Göz atmakla kalmayın, iyice düşünün.

Tezgahta neler var gördünüz mü?

Konvansiyonel silahlar, nükleer başlıklar, iç savaş kışkırtmaları, ılımlı İslam dayatması, El Kaide, DEAŞ, PKK, PYD-YPG, Şii milisler, Sünni milisler….Tezgahta ne ararsanız var. Ya da size göre mutlaka bir şey var.

Ya tezgahtar. Veya tezgahtarlar. Öyle tecrübeliler ki, istediklerini satabilirler size. İç savaşı zafer diye sunarlar ruhunuz duymaz. Kardeş katline cevaz verirler, sanırsınız can düşmanınızı boğazlıyorsunuz. Öylesine usta tezgahçı bunlar.

O tezgahta daha neler neler var. Seçimleri sabote etme, darbeler, darbecileri demokrasi kahramanı gibi sunma, kahramanları hain, hainleri kahraman kisvesine büründürme. Neler neler. Çok yetenekli dedik ya bunlar. Mesela Mursi'ye karşı darbe yaptırıp, sonra o darbeciyi demokrasi kahramanı diye kakalarlar da ruhunuz bile duymaz.

24 Haziran'ın erken mi geç mi, baskın mı, mülayim mi olduğunu boşverin!

24 Haziran'da ne yapacağınıza karar verin siz.

FETÖ'nün, PKK'nın, YPG'nin, Siyonistlerin, Evangelistlerin, Tapınakçıların dört gözle bu seçimlerin sonuçlarını beklediğini biliyorsanız, onların seçimden ne beklediğini ne istediğini de biliyorsunuz mutlaka.

Az biraz yardımcı olayım isterseniz. Ne istiyorlar biliyor musunuz?

Ak Parti gitsin, Erdoğan gitsin, MHP sandığa gömülsün, Bahçeli'ye, Erdoğan'a verdiği desteğin hesabı sorulsun!

Ak Parti, MHP sandığa gömüldükten sonra, başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere ya idam edilsinler ya müebbet yesinler. Ama ölmeden önce dışarı çıkmasınlar. Siyaseten yasaklı olsunlar. Ak Parti ve MHP olmadan ülke yönetilsin.

Peki nasıl yönetilsin istiyorlar biliyor musunuz?

Türk askeri Afrin'den hemen çekilsin (Kılıçdaroğlu da öyle istiyor), hapse atılan FETÖCÜ'ler hemen bırakılsın (KK'nın arzusu da bu ve bunu söylemekten çekinmiyor),

PKK'ya, HDP'ye ön şartsız af ilan edilsin (Kemal bey bunu hep söylüyor).

Kuzey Irak'ta yapılan operasyonlar durdurulsun (Sadece Kemal Bey değil tüm CHP yönetimi bunu dillendiriyor).

Türkiye diğer Müslüman ülkelerden elini çeksin, Müslümanları Batı'nın tezgahlarına karşı uyarmaya çalışmasın (Allah için Kılıçdaroğlu'nun böyle bir derdi hiç olmadı)

Türkiye NATO'nun ve AB'nin şamar oğlanı olmayı sürdürsün. (CHP tabanı değil ama yönetim buna da gönüllü. Yeter ki iktidar için önleri açılsın).

Ahali! Bırakın 24 Haziran erken mi geç mi. Seçim sonrasına odaklanın!

Türkiye'ye siyaseten ve askeri yollarla, darbelerle diz çöktüremeyenlerin ekmeğinize, ekonominize saldırdığını görün.

24 Haziran'da tercihiniz ne olacak siz onu söyleyin.

Tabii bir de seçimin erkene alınmasıyla kimlerin hangi oyunlarının bozulmuş olabileceğini iyice ama iyice düşünün. Hiçbir şey tesadüf değil.

Türkiye büyük devlet ve inanın bana büyük ve yerli akıllarla yönetiliyor.

24 Haziran erken mi geç mi bırakın!

Tezgaha bakın, cambaza bakmayın!