Anne Şengül Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğumunun ardından oğlunun ayaklarının içe dönük olduğunun fark edildiğini söyledi.
Bu sorunun, doktorların çabalarıyla Enes 7 aylık iken giderildiğini ve rahat bir nefes aldıklarını belirten Demir, "Daha sonra yapılan muayenesinde, çocuğumuzun doğuştan skolyoz hastası olduğu anlaşıldı. Hastalığın ismini ilk kez duyduk. Bunu öğrenince yıkıldık" dedi.
Demir, oğlunun ilk ameliyatını 3,5 yaşındayken özel bir hastanede geçirdiğini aktardı.
Ameliyat için hastaneye umutlu gittiklerini anlatan Demir, "Göğsü ve sırtındaki eğrilik derecesi o kadar yüksekti ki doktorlar 'masada kalabilir' dedi. Hangi anne çocuğunu bilerek ölüme gönderir? Biz de babasıyla gidebildiğimiz yere kadar gittik" ifadelerini kullandı.
Söz konusu operasyonun ardından Enes'in bir ameliyat daha geçirdiğini vurgulayan anne Demir, sonrasındaki tedavi sürecinde doktorun sözleriyle yeniden umutlandıklarını belirtti.
Demir, Enes'in konuşmaya başlamasıyla moral bulduklarını ifade ederek, "İlk ameliyatı öncesi gittiğimiz devlet hastanesinde doktorlar, omurga eğriliği fazla olduğu için çocuğumuzu kaybetme riskimiz bulunduğundan ameliyat edemeyeceklerini söyledi. Bu nedenle ameliyatlarını özel bir hastanede yaptırdık" diye konuştu.
Doktorlarının, "Enes'in belli aralıklarla ameliyat olması gerektiğini" dile getirdiğini aktaran Demir, şunları söyledi:
"Bu hastalık doğuştan veya sonradan da olabiliyormuş. Doğduğunda zor nefes alıyordu, yelek taktılar ve kafası vidalandı. O şekilde esneterek biraz rahatlattılar. Ondan sonra ameliyat olmuştu. Şimdi ise büyümeye başlaması nedeniyle sıkıntıları yeniden oluştu. Büyüdüğü için sırtı ve göğsündeki eğrilikler akciğerine baskı yapıyor. Kalp yetmezliği var ve akciğerinde sorun oluştu. Böyle devam ederse ciğeri büyüdükçe kötü sonuçlar çıkabilir. Sırtında altı platin var. 18 yaşına kadar sürekli ameliyat olması gerekiyormuş."
Demir, tedavi giderlerini karşılamakta zorlandıklarını belirterek, "Platin arttıkça da maddi sorunlar başlıyor. Bunları karşılayamıyoruz" dedi.
-"Eğrilik derecesi fazlaysa tek seçenek ameliyattır"
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nilay Şahin, skolyoz hastalığının sırt veya bel bölgesinde görülebildiğini bildirdi.
Tanı konulduktan sonra grafi çekilerek eğrilik derecesinin hesaplanması gerektiğini belirten Şahin, "Bu derece çok önemlidir çünkü derece ile hastanın tedavisine karar verilir. Bu, doğuştan ya da sonradan olabilir. Bazen skolyoza kemiklerde eğrilik değil, kemiklerin şekil bozukluğu ve omurilikte hastalık eşlik edebilir" diye konuştu.
Şahin, skolyoz derecesinin çocuklarda büyüme süresince artabileceğine dikkati çekti.
Hastalığın çok iyi takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
"Açı 40 derecenin üzerinde ise operasyon şarttır. 25 derecenin altında ise egzersiz, fizik ve tedavi ile 6 ayda bir takip gerekir. 25-40 derece arasında ise bunlara ilave olarak korse verilir. 40 derecenin üzerinde genelde solunum sorunları ve karın ağrıları da omurga ağrısına eşlik eder. Operasyon, her operasyon gibi risklidir. Başta anestezi bile bir risktir çünkü ileri bir skolyozda zaten solunum sorunu olduğu için anesteziyle bu risk daha da artmaktadır. Yine bağırsak sorunları, sinir kesesi riskleri vardır. Cerrahi öncesi iki hafta süren bir hazırlık aşaması vardır. Cerrahi riski olsa bile derece ileri ise operasyon dışında bir seçenek kalmaz."
Skolyoz Hastası Enes'in Omurgası Vücudunu Zorluyor
HARUN KAYMAZ - Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde doğuştan skolyoz (omurga eğriliği) hastalığı bulunan 5 yaşındaki Enes Demir'in sağlığına kavuşması için 18 yaşına kadar belli aralıklarla cerrahi operasyon geçirmesi gerekiyor.