Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, el-Bahra ile Kopenhag'da görüştü. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Lidegaard, ikinci kez görüştüğü el-Bahra'nın, dünyanın en zor işini yapmakta olduğuna inandığını belirterek el-Bahra'nın, ılımlı Suriye muhalefetinin demokratik bir şemsiye altında toplama konusunda cesur ve kayda değer gayretleri olduğunu söyledi.
Danimarka'nın destek verdiği ılımlı Suriye muhalefetinin, bir yandan IŞİD, diğer yandan Esed rejiminin ağır saldırıları altında olduğunu hatırlatan Lidegaard, el-Bahra ile Suriye'de çok kötü olan insani duruma dair konuştuklarını ifade ederek, "Kendisini dinledik, elimizden gelen her desteği vereceğiz. Ayrıca, gerek AB, gerekse uluslararası toplum nezdinde desteğimizi sürdüreceğiz. Son günlerde gıda programına 10 milyon kron daha destek vereceğimizi kararlaştırdık. Bu para kış döneminde kullanılacak" dedi.
Lidegaard, el-Bahra ile Suriye'deki soruna politik çözümlere dair olasılıkları da konuştuklarını, Türkiye'deki muhalif liderler ve Suriye'deki silahlı muhalefet gruplarının kendi aralarında daha fazla işbirliğine gitmeleri için gelişme ve imkanları tartıştıklarını ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın, Halep'teki çatışmaları durdurmayı amaçlayan hareket planını konuşarak, Mistura planının bazı risklerine rağmen desteklenmesi gerektiğini söylediğini aktardı.
-Gıda programı-
El-Bahra ise özellikle Dünya Gıda Programı'nın komşu ülkelerdeki 1,7 milyon Suriyeli sığınmacıya yönelik gıda programının kesintiye uğraması üzerinde durduğunu belirterek "Yüzde 60'ı çocuk ve kadın olan bu kadar insanın sert kış şartlarında aç kalmasına uluslararası toplumun nasıl müsaade ettiğini anlamıyoruz" dedi.
Danimarka'nın bu konuyu AB'ye taşıma çabasını görüp takdir ettiklerini belirten el-Bahra, Danimarka'nın rejimden kurtarılan alanlarda desteğini sürdürdüğü iki değerli program olduğunu anlatarak şunları kaydetti:
"Programlardan biri, sivil savunma ekipleri, diğeri ise muhalefetin elindeki alanlarda oluşturulan polis gücünün kapasitesini artırmaya yönelik. Bu iki programın ana destekçilerinden olması nedeniyle Danimarka'ya teşekkür ediyoruz. Bu sivil savunma ekipleri, insanlar Esed rejiminin bombardımanından kaçarken kadın ve çocukları kahramanca kurtarmaya çalışıyor."
-Radikal gruplar Esed ile ilişkili-
El-Bahra, gazetecilerin, hem rejim hem de IŞİD'e karşı savaşmaları ve koalisyonun tutumu konusundaki soruları üzerine, Suriye'deki IŞİD ve diğer radikal grupların, Esed rejiminin desteğiyle oluşturulduğunu ve hareket kabiliyeti bulduğunu ifade ederek bu hastalığın ana sebebi olan rejime bakmak gerektiğini vurguladı.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) olarak aynı anda hem rejim hem de IŞİD ile savaşma dışında şansları olmadığını ancak koalisyonun sadece IŞİD'e karşı savaştığını ifade eden el-Bahra, şunları belirtti:
"Geçen hafta koalisyon, Rakka'ya hava operasyonu yaptıktan 2 saat sonra rejim de hava saldırısı düzenledi ancak IŞİD'e değil sivil insanların hedef alındığı saldırıda 200 kadar kişi öldü. Bu, oradaki insanlara koalisyon ile rejimin aynı plan için çalıştığı ve sivillerin umursanmadığı düşüncesini yarattı. IŞİD'e odaklanırken, Esed rejimi ve bölgedeki terörün asıl nedeni olduğu tamamen unutuldu ama er ya da geç bunun bir hata olduğu ve uğraşılması gerektiği görülecek.
ABD yönetiminin stratejisini netleştirmediğini görüyoruz. Aynı dönemde dikkatler İran ile nükleer program müzakerelerinde yoğunlaşıyor, en önemlisi bu. Obama yönetimi tüm diğer konuları müzakereler için bekletiyor."
Smdk Başkanı Bahra Danimarka'da
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Hadi el-Bahra, Suriye'de IŞİD ve diğer radikal grupların ortaya çıkması ve hareket kabiliyeti bulmasının ana nedeninin, Esed rejimi olduğunu belirtti.