SNHR'den Ürdün'e 'Rukban Kampı' Çağrısı

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye'nin Ürdün sınırında 50 bin kişinin yaşadığı Rukban Kampı'ndaki insani krizden Beşşar Esed rejimi ve Ürdün hükümetini sorumlu tutarak, Ürdün'den insani yardımların geçişine izin vermesini istedi.

SNHR, Suriye'nin Ürdün sınırına bir kilometre uzaklıktaki Rukban Kampı'nda yaşanan insani krize ilişkin rapor yayımladı.

Ağın raporunda, yaklaşık 50 bin kişinin sığındığı kamptaki krizden birinci derecede Beşşar Esed rejimi sorumlu tutulurken, Ürdün hükümeti ise sınırındaki kampa insani yardımların girişine izin vermemekle suçlandı.

Ürdün hükümetinin ocak ayından bu yana kampa insani yardımların girişine izin vermediği belirtilen raporda, Ürdün’ün bu tavrından vazgeçmesi gerektiği vurgulandı.

Raporun tavsiyeler bölümünde, Ürdün'e kampta sağlık durumu kötü olanların sınırdan geçişlerine kolaylık sağlaması çağrısı yapılırken, Birleşmiş Milletlerden (BM) kampta yaşayan 50 bin sivili kurtarması için harekete geçmesi talep edildi.

- Açlık ve ilaçsızlıktan 6 kişi öldü

Raporda, ekim ayı başından 3 Kasım'a kadar 5'i çocuk 6 kişinin kamptaki açlık ve ilaç yetersizliğinden öldüğü kaydedildi.

Kampta sağlık durumu kötü olanlara yardım çağrısında bulunulan raporda, durumu ağır olanların ise kamptan çıkışlarına olanak sağlanması gerektiği vurgulandı.

Raporda BM'nin 3 Kasım'da kampa uzun sürenin ardından 78 tır yardım yaptığına işaret edilerek, "Yardımlar arasında gıda, kıyafet ve ilaç yer aldı ancak kampa ulaşan gıda ürünleri bir ailenin sadece 20 günlük ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar." ifadelerine yer verildi.

- Rukban Kampı'ndaki insani kriz

Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı grupların kontrolündeki kamp, çöl ortasına kurulmuş derme çatma çadırlar ve kerpiç barınaklardan oluşuyor.

Kampta, iç savaş nedeniyle Deyrizor, Humus'un doğusu, Humus çölü, Rakka ve Şam'ın bazı bölgelerinden kaçan siviller barınıyor.

Kamp sakinleri, yaklaşık 11 ay öncesine kadar Ürdün üzerinden BM yardımlarını alabildiklerini ancak sonrasında Ürdün üzerinden yardım alamadıklarını söylüyor.