Soğuk algınlığına yakalananlar dikkat!

Soğuk algınlığına yakalananlar dikkat!

Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümünden Op. Dr. Hasan Yılmaz, soğuk algınlığı tedavisi için mümkünse en azından bir iki gün istirahat edilmesi ve bol ılık sıvı tüketilmesi gerektiğini belirtti.

Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, gün içinde değişen hava sıcaklığı, yağmur sonrasında hızla açan güneş ve güneşin batmasıyla bir anda başlayan serinliğin sonbahar mevsimini ''soğuk algınlığı'' mevsimi haline getirdiğine dikkat çekti.

Özellikle okul veya iş yerleri gibi toplu yaşam alanlarını paylaşan kişiler arasında hızla yayılan ve bulaşıcı olan soğuk algınlığından korunma yollarını bilmenin tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak kadar önem taşıdığını dile getiren Yılmaz, soğuk algınlığının burun akıntısı ile başlayan, özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara yol açan yüksek derecede bulaşıcı viral bir enfeksiyon olduğunu anlattı.

Genellikle hafif belirtilerle 1-2 hafta içinde kendiliğinden düzelmesine rağmen, özellikle çocuklarda okullarından geri kalmaya, erişkinlerde ise iş gücü kaybına sebep olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

''İş gücü kaybı açısından bakıldığında tüm dünyada işe devamsızlığın yüze 10'undan sorumludur. İlk belirti olan burun akıntısının dışında burun tıkanıklığı, hapşırık, boğaz ağrısı, öksürük ve baş ağrısı olabilir. Ateş, 37-38 derece arasında seyreder. Halsizlik, kırgınlık da görülebilir. Soğuk algınlığı tedavisi için mümkünse en azından bir iki gün istirahat edilmeli, bol ılık sıvı tüketilmelidir. Ihlamur, adaçayı, nane, limon çayları bunun için idealdir. Mandalina, portakal, havuç, greyfurt gibi meyveler ve her türlü sebze bolca yenmelidir. Oda nemli olmalıdır. Örneğin, kalorifer peteklerinde su kapları bulundurulabilir. Halsizliği ve kırgınlığı alması ve burun tıkanıklığının giderilmesi için antigribal ilaçlar, burun açıcı ilaçlar alınabilir.''

Tedavide antibiyotiklerin yeri olmadığı gibi iyileşmeyi de geciktirdiğini vurgulayan Yılmaz, antibiyotiğin ancak üzerine bakteriyel bir başka enfeksiyon eklendiğinde doktorun önerisi ile kullanılabileceğini, soğuk algınlığında aspirin de kullanılmaması gerektiğini belirtti.

Soğuk algınlığında tedaviden daha önemlisi hastalanmadan önlem almak olduğuna işaret eden Yılmaz, bunun için sonbaharda grip aşısı yaptırılabileceğini, dışarıdan gelindiğinde ellerin sabunla yıkanması ve bunu çocukların da alışkanlık haline getirmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti.

Soğuk algınlığı olan kişilerle yakın temastan kaçınmalısı gerektiğini dikkat çeken Yılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

''Küçük çocuklar, yaşlı hastalar, şeker hastalığı, kanser veya diğer sistematik hastalığı olan kişilerin soğuk algınlığına karşı daha dikkatli olması gerekir. Bu hastalar kendilerinde soğuk algınlığı belirtilerini görmeye başladığından itibaren vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır.''

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile