Türkiye’de pek çok meslek yüksekokulunda bir program altında okutulan Tıbbı ve Aromatik Bitkiler üzerine bir vakıf üniversitesi olacak. Tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine açılan ilk üniversite olacak olan bu vakıf üniversitesi, belde ile uyumlu bir mimari ile şekillendirilerek Türkiye’nin alanında ünlü 16 öğretim üyesini bir çatı altında toplayacak.
Üniversitenin kurucuları arasında eskinin maliye bakanı, günümüzün tarım sanayicisi Zekeriya Temizel de bulunuyor. Konuyla ilgili ADÜ’nün yayın organı ADÜ Haber dergisinde röportaj veren Temizel, Türkiye’nin zengin bitki florasını bunun Türkiye ekonomisindeki yerini, Güllübahçe ilçesinin üniversite ile zenginleşecek yaşamı üzerine bilgiler verdi. İnsanın topluma karşı sorumluluklarının tek bir adreste tanımlanıp orada bitmediğini ve bu sorumlulukların yaşamın her evresinde var olduğuna vurgu yapan Temizel, üniversite çalışmalarını da bu sorumluluk anlayışı ile gerçekleştiğini söyledi.
Bütün Avrupa Birliğini oluşturan ülkelerin tamamında 10 bin tane endemik bitki varken sadece Türkiye’de 12 bin tane olduğuna dikkat çeken Temizel, “Biz bu bitkileri bırakınız değerlendirmeyi kontrolsüz olarak yolup İzmir’den ihraç ediyor sonra da işlenmiş olarak milyonlarca dolar ödeyerek ithal ediyoruz. Biz bugün bu bitkilerin kültürünün alınarak yetiştirilmesi, değişik teknolojilerle sınaî ürünler yetiştirilmesi ve bu şekilde katma değeri yüksek tarımsal faaliyet yaratılmasını öneriyoruz. Biz doğanın verdiği, modern yaşam denilen olgunun insanların elinden aldığı değerleri topluma kazandırmanın yöntemlerini arıyoruz. Bu arayış da bizi üniversite kurma noktasına getirdi. Çünkü Türkiye’de tıbbı ve aromatik bitkiler adı altında bir üniversite kurulmasının gereksinim olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
“SÖKE OVASINDA SADECE NANE EKSENİZ PAMUK VE MISIRDAN 4 KAT FAZLA PARA KAZANIRSINIZ”
Röportajında bu üniversitenin Güllübahçe’de kurulması fikrinin nasıl oluştuğunu da özetleyen Temizel şunları söyledi “Temel nedeni Dilek Yarımadası. Dilek Yarımadası Milli Parkı tüm tıbbi ve aromatik bitkilerin doğal korunma noktası. Bu bitki varlığının olduğu bir yerde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Üniversitesi kurmak son derece uygun bir yaklaşım. Onun ötesinde önümüzde Türkiye’nin sayılı ovalarından biri var. Şurada sadece nane ekseniz, bundan elde edeceğiniz gelir pamuktan, mısırdan, buğdaydan dört kat fazladır. Türkiye’nin ithal ettiği uçucu yağların ilk kalemi nane yağı, ikinci kalemi narenciye yağıdır. Bu gerçekten çok acıdır. Bu noktada artık ticareti değil milli menfaatleri düşünmemiz şarttır.”
Türkiye’de bazı üniversiteler bu bölümü bir yüksekokul altında yapılandırırken kendilerinin neden ayrı bir üniversite yapılanması içine girdiklerini de özetleyen Temizel, bu yapılanma içerisinde Adnan Menderes Üniversitesi ve kendisi de bir farmakolog olan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu’nun da kendilerine bilgi ve tecrübeleri ile destek olduğunu kaydetti.
Temizel şöyle konuştu: “Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu her zaman yanımızda ve bize büyük destek. Üniversiteye bağlı bu tür yüksekokullar kurdurmanın ya da olanaklar sağlamanın zorluklarını bilen bir insanım. Güllübahçe ilçesine böyle bir yüksekokul kurmak istediğinizde diğer ilçelerin talepleri ve eleştirilerinin önüne geçebilmeniz mümkün değildir. O nedenle bu tür olayların birilerinin öncülüğüyle değil de, başka bir inisiyatif ile ortaya çıkıp destekle ayakta kalmasının önemli olduğunu düşünenlerdenim.”
Söke Güllübahçe’de Yeni Bir Üniversite Açılıyor
Aydın’ın Söke ilçesinin güzel beldesi Güllübahçe’de yeni bir üniversite açılıyor.