'Son 7 Yılda Anamızdan Emdiğimiz Sütü Burnumuzdan Getirdiler'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (1) 'Son 7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. 1725 Aralık darbesi, 67 Ekim olayları, ardından 15 Temmuz. Gezi olaylarında bu ülkenin başbakanına ültimatom verdiler' 'Dertleri Türkiye'nin nefes alması, Türkiye'nin büyümesi ve zenginleşmesi. Irak'ın kuzeyinde 1,5 kilometrede devlet kurmak istemediler mi? Referandum yapmadılar mı? Buna kim engel oldu? Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan engelledi'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Son 7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. 17-25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim olayları, ardından 15 Temmuz. Gezi olaylarında bu ülkenin başbakanına ültimatom verdiler." dedi.

Soylu, Kırıkkale Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, bugün ülke için yarınlar için gelecek nesiller için en önemli kararların verileceği zaman dilimlerinden birinin yaşandığını söyledi.

On yıllardan beri bu milletin çok çektiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:

"Bu ülkede başbakanlar asıldı. Sadece Adnan Menderes'i idam etmediler. Sadece o bakanlarımızı idam etmediler. Analarımıza, annelerimize dediler ki 'evlatlarınızı bundan sonra bu işe karıştırmayın. Bu ülkeyi biz idare edeceğiz. Biz güçlüyüz, kuvvetliyiz. İstersek en sevdiğiniz adamları idam ettiririz. İstersek size en büyük acıları tattırırız.' On yıllardan beridir yakamızdan düşmediler. Her 10 yılda bir darbe yaptılar. Bu millete sürekli olarak hatırlattılar. 'Vesayet sahibi biziz, patron biziz' dediler. Terörle, anarşiyle bizi imtihan ettiler. Yüzde 8 binlik gecelik faizlerle bizleri imtihan ettiler. İnsanımız, vatandaşımız hastaneye gitti. Doktorun yüzünü 5 dakika görmek mucizeydi bu ülkede. Acil bir şey olduğunda polisi aradığımızda 'kusura bakmayın mazot, benzin yok' diye gelemediği günleri hatırlıyor bu ülke. 1999 yılında bu ülkede deprem oldu. Sabahleyin erkenden Yalova'daydım. Ülkemizin ceset torbası bulamadığı günleri bugünkü gibi hatırlıyoruz. Ülkemin onuruyla, geleceğiyle ve umuduyla oynadılar. Kardeşi kardeşe düşürdüler. Bir taraftan kutsallarımıza, değerlerimize ve ekonomimize saldırdılar. Bir taraftan bizi terbiye etmeye çalıştılar. Terörle, anarşi ile terbiye etmeye çalıştılar. Yapmadıkları kalmadı bu ülkeye. ABD'den parmak salladılar, Avrupa'ya parmak sallattılar. 'Biz varız, biz karar vermedikçe adım atamazsınız' dediler. 500 milyon dolar para için emeklilerimizin maaşını ödeyebilmek için bizi IMF'nin kapılarında süründürdüler."

Soylu, ülkede 28 Şubat sürecinin yaşandığını, bankaların hortumlandığını ifade etti.

Millete on yıllardan beridir saldırıldığına, bir kez bile geri adım atılmadığına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Bu millet her zaman elif gibi dimdik durdu. Gezi olaylarında bu ülkede faiz yüzde 3,5'di. Gezi olayları bittiği zaman faiz yüzde 11-12-13-14-15'e çıktı. 100 milyar dolarlık yatırımların önü açılmıştı. Türkiye aynı zamanda IMF'nin çantasını koluna verip göndermişti. Son 7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. 17-25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim olayları, ardından 15 Temmuz. Gezi olaylarında bu ülkenin başbakanına ültimatom verdiler. Dediler ki 'Sen şehir hastanesi yapamazsın. Sen dünyanın en büyük havalimanını, tünellerini, köprülerini, nükleer santralleri, bölünmüş yollarını, Osman Gazi Köprüsü'nü, İHA'ları, ATAK helikopterini, MİLGEM savaş gemisini, yerli ve milli mühimmatı yapamazsın.' Yaptık mı Kırıkkale? Sizin kararlılığınızla birlikte yaptık. Allah'a hamdolsun."

- "Türkiye eski Türkiye değil"

Soylu, 7 Haziran 2015'te genel seçim olduğunu ve PKK'nın siyasi kolu HDP'nin yüzde 13 oy aldığını hatırlattı.

7 Haziran'dan sonra Doğu ve Güney Doğu'yu yakıp yıktıklarına dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:

"Camileri, Siirt Hastanesini, yetmedi ardından külliyeleri, kütüphaneleri, okulları, spor salonlarını, 25 bin evi yakıp yıktılar. Dertleri, Türkiye'nin nefes alması, Türkiye'nin büyümesi ve zenginleşmesi. Irak'ın kuzeyinde 1,5 kilometrede devlet kurmak istemediler mi? Referandum yapmadılar mı? Buna kim engel oldu? Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan engelledi. Kurdurmadı orada onlara devleti. Yapmak istedikleri oraya bir kazık çakıp, Türkiye'yi güneyinden, güney doğusunu ayırmaktı. Yetti mi? Hayır. Hemen Afrin'de bir terör merkezi oluşturdular. Çünkü Türkiye'nin yakasını bırakmak istemiyorlardı. Oluşturdukları terör merkeziyle birlikte binlerce tır silah gönderdi oraya ABD. Yapmak istedikleri hemen 25 kilometrelik alanda, burnumuzun ucunda istedikleri zaman Türkiye'yi karıştırabilecekleri bir anlayışı, bir gücü orada tutmaktı. ABD bize 'Afrin'e giremezsin' dedi. Türkiye'ye aba altından sopa gösterdiler, 'oraya giremezsiniz hesabını veremezsiniz' dediler."

Soylu, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını dile getirerek "ABD'nin parmak sallamalarına boyun eğip, beli bükük, ayakları mecalsiz bir Türkiye değil. Biz Afrin'e çatır çatır girdik mi? Girdik mi? Çatır çatır. PKK'yı ordan tasfiye edip, oradan kökünü kazdık mı? Yapmak istedikleri şuydu, Irak'ın kuzeyi ile Afrin arasında bir hat kurup Türkiye'yi kendi güneyinden, orta doğusundan ayırmaktı. Türkiye'yi ticaret yollarından, kendi havzasından ayırmaktı. Yapmak istedikleri buydu." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin buna müsaade etmediğine değinen Soylu, "Sadece müsaade etmemekle kalmadı. Dünya'ya bir mesaj verdik. Gelecek nesillerimize de bir not bıraktık. (Ey dünya, benim coğrafyamda bana rağmen kimseye oyun kurdurtmayız.)" vurgusu yaptı.

(Sürecek)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile