Sosyal Olmayan Çocuklarda Saldirganlik Gözleniyor

Sosyal Olmayan Çocuklarda Saldirganlik Gözleniyor

Okul öncesi 1,5-2 yas gurubu çocuklarda oldukça sik gözlemlenen öfke nöbetinin birçok nedeni oldugunu kaydeden Klinik Psikolog Betül Çetintulum Huyut, sosyal olmayan çocuklarda bu sürecin saldirganlik boyutunda oldugunu belirterek, süreci tetikleyen durumlar hakkinda önemli bilgi paylasiminda bulundu.

Ilk ergenlik olarak da nitelendirilen “2 yas sendromu” hiç süphesiz ebeveynleri en çok zorlayan süreçlerin basinda geliyor. Çocuklarda öfke nöbetleri seklinde görülen bu sendromda akran zorbaligi ve çocugun kendisine zarar vermesi gibi ciddi sorunlar da yasanabiliyor. Sendrom hakkinda önemli noktalara deginen Istanbul Arel Üniversitesi Dr. Ögr. Üyesi, Klinik Psikolog Betül Çetintulum Huyut, öncelikle ebeveynler tarafindan bu sürecin çok hassas yönetilmesi gerektigi belirtti.

Okul öncesi dönemdeki çocuklarin daha çok evde bulunmalari nedeniyle ilk olarak ebeveynlerini rol model aldiklarini da kaydeden Betül Çetintulum Huyut, bu nedenle ailelerin öfkelendiklerinde kendi öfkelerini nasil yansittiklarina bakmalari gerektigi konusunda uyarilarda bulundu.

Oldukca sancili gecen çocuklardaki öfke nöbetlerini en iyi sekilde yönetebilmeleri adina ebeveynlere önerilerde bulunan Klinik Psikolog Betül Çetintulum Huyut, çocuk öfkelendiginde onu cezalandirmanin, odasina kapatmanin ya da istedigi bir seyi yapmamakla tehdit etmenin çocugu daha da agresiflestirdigini kaydetti.

Süreci kolaylastirmak adina anne ve babanin ilk olarak çocugun yaninda olduklarini hissettirmeleri gerektigini söyleyen Huyut “ Çocuklarinin içinde bulundugu durumu kabul ettiklerini, onu anladiklarini, öfkenin çok dogal bir duygu oldugunu ancak iyi yönetilmediginde nasil da yikici bir eyleme dönüsebilecegini anlatmalilar. En önemlisi de çocuklarina sarilarak, onlarla dogru iletisim kurmalari önemli” dedi.

Öfke nöbetiyle gelen akran zorbaligi

Öfke nöbetlerinin genelde kres ve okul çagindaki çocuklarda görüldügünü ve akran zorbaligina kadar gidebildigini kaydeden Huyut, “ Öncelikle çocugun öfkesini evde nasil gösterdigi gözlemlenmeli. Aslinda bakildiginda çocuklardaki bu durum onlarin bir iletisim türüdür. Yani çocuk bir ihtiyacini dile getirmeye çalisiyor. Akranina zorbalik yaptiginda belki de var oldugunu göstermeye, ‘ben aslinda buradayim’ demeye çalisiyor olabilir” diye konustu.

Çocuktaki öfkeyi fark etmek önemli

Öfkenin çok genel ve dogal bir duygu oldugunu belirten Klinik Psikolog Betül Çetintulum Huyut, “Çocuklarda öfkeyi daha çok saldirganlik olarak görüyoruz. Çocuklar öfkelendiklerinde etrafa saldiriyorlar, oyuncaklarini kiriyor, anne ve babasina ve arkadaslarina vuruyor. Bu nedenle ilk önce öfkeyi fark edip, çocuklarin hangi yikici davranislarda bulundugunu görmek önemli” ifadelerinde bulundu.

“Öfke kabul edilmesi gereken bir duygu”

Ebeveynlerin yaklasiminin nasil olmasi gerektigi ile ilgili degerlendirmelerde bulunan Huyut, “Öncelikle çocugun öfkesini kabul etmek gerekiyor. Öfke eger kötü, olumsuz, yanlis bir duygu olarak tanimlanirsa, çocuk öfkenin yansitilmamasi gereken bir duygu oldugunu ögrenir. Öfke kabul edilmesi gereken bir duygu. Bu durumda ebeveynin yaklasimi, ‘ben senin öfkeni görüyorum ve bunu kabul ediyorum. Aslinda sen su an çok dogal bir durumdasin. Ama bunu gösterme biçimin yanlis. Bunu düzenlemek ve yansitmakta zorlaniyorsun. O zaman bunu sekillendirmeniz gerekiyor.’ seklinde olmali. Ancak genelde aileler çocugun öfke durumunda onlara daha çok bagirmaya ya da onlari durdurmaya çalisiyor. Durdurmaktan ziyade yönlendirmeyi ögretmeleri gerekiyor”seklinde konustu.

“Çocugunuza sarilin, beden temasi çocugu sakinlestirir”

Öfke nöbeti geçiren çocugu yatistirmak için bir takim egzersizler uygulanabilecegini aktaran Huyut, “Anne ve babalar, çocuktaki öfke durumunu dönüstürmeye çalissinlar. Çocugun ellerini yumruk yaparak, kaslarini sikip birakmasini saglayabilirler. Gevsemek en tipik egzersizlerdendir. Öfke fiziksel bir gerginlige sebep olur. Bunun disinda burundan alip, agizdan vererek bir nefes egzersizi yaptirabilirler. Nitekim çocuk saldirganliga daha çok egilim gösteriyorsa, güres yapmak, yastik savasi yapmak ve yastik yumruklama gibi çocugun agresifligini üzerinden atmasini saglayacak oyunlar oynanabilir. Ayrica sarilmak en temel ihtiyaç gideren davranislardan birisi. Eger çocugun durdurulmasinda zorlaniliyorsa, çocuklarina sarilabilirler. Sarildiginizda beden temasi çocukta sakinlesmeyi saglayacaktir” tavsiyelerinde bulundu.

“Sosyal olmayan çocuklarda adaptasyon sorunu oluyor”

Sosyal olmayan çocuklarda öfke nöbetinin daha sik karsilasildigini bildiren Huyut, “Pandemiyle birlikte çocuklarin eve kapanmasi sosyallesmelerini olumsuz yönde etkiledi. Su anda ise sosyal hayata karsi bir adaptasyon sorunu yasiyorlar. Bazi durumlarda da duygularini ifade etmekte güçlük çekebilirler. Bu bakimdan öfke nöbetleri daha sik görülen bir çocuk için akranlariyla beraber daha fazla vakit geçiriyor olmasi iyi olacaktir. Okul öncesi egitim almasi, parka götürmek, çocugun sosyallesebilecegi etkinliklere katilmasi faydali olacaktir. Çocuklarin akranlariyla vakit geçirmesi kisilik ve sosyal gelisimleri açisindan da çok faydali. Krese giden bir çocuk hem okul düzenini hem de kurallar ve sinirlarla nerde durmasi gerektigini ögreniyor. Bu süreci daha kolay geçirmek için anne, baba ve ögretmenin birlikte hareket etmesi oldukça önemli” dedi.

“Çocuk sanal dünyada ögrendikleriyle kendini sekillendiriyor”

Teknolojik aletlerle uzun süre vakit geçiren çocuklarda gelisim ve saldirganlik problemi gözlemlendigini ifade eden Huyut, “Çocuklar teknolojik araçlari hipnotize bir biçimde kullaniyor. Ellerine telefon ya da tablet aldiklarinda tüm sosyal hayattan uzaklasiyorlar ve sanal alemde kendilerine bir dünya kuruyorlar. Küçük yas dönemindeki çocuklar sanal ile gerçeklik arasindaki ayrimi kavrayamadiklari için orayi da gerçek dünya olarak degerlendiriyor ve birçok bilgiyi oradan ögreniyor. Orada ögrendiklerini oyunlarla da kendilerini sekillendirmeye basliyorlar. Özellikle telefon tablet ve televizyonda uzun süre vakit geçirmek saldirganligi ve öfkeyi çok artiran durumlardandir. Çocugun yasiyla orantili bir biçimde teknolojik aletlerle vakit geçirmeli. Bir çocuk için günde ortalama 20 dakika ya da yarim saat gibi sinirli bir süre olmali” diye konustu

Klinik Psikolog Huyut, öfke problemi yasayan çocuklar için uzman yardimi alinmasi gereken kosullari ise söyle siraladi;

“Eger birçok sey denendiyse ve bir türlü çocugun öfkesini kontrol edemiyorlarsa, bu durumun üzerine eklenen yeni sorunlar gözlemlendiyse, çocugun okul hayatini etkileyip, ders basarisina düsüklük meydana geliyorsa ve akran iliskilerini etkilemeye basladiysa bir uzmandan yarim almak faydali olacaktir. “
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile