Soul Calibur V İncelmesi Hazır

Project Soul tarafından Xbox 360 ve PlayStation 3 konsolları için geliştirilen ve Namco Bandai Games tarafından dağıtılan Soulcalibur V'e göz atmaya ne dersiniz? İlk olarak Soul Edge daha sonra Soulcalibur adıyla oyuncularla buluşan seri, akranlarına göre silahlı dövüşleri ve çeşitli hikaye sunumlarıyla ön plana çıkıyor. Dövüş oyunlarında farklılık arayanlar, Soulcalibur V ile yeni bir mücadeleye hazır mısınız?

Beyaz Gazete okurlarını video oyunlarıyla buluşturan Talha Turhal, Soulcalibur V'i inceledi.

İşte o yazı...

SOULCALIBUR V

Yazıma başlamadan önce serinin bir takipçisi ve severi olmadığımı belirteyim. Hatta işimin oyun olmasına rağmen özellikle Uzak Doğu oyun tarzından da nefret ettiğimin altını çizmem gerek. Böyle bir profilin önüne Soul Calibur V konursa ne olur birazdan hep beraber göreceğiz. Ama önce...

SOULCALIBUR V İLE SERÜVEN DEVAM EDİYOR

Old School geçmişi olup da hayatta kalabilen nadir oyunlardan biri olan Soul Calibur aslında pek de yabana atılacak bir yapım değil. Zira Street Fighter, Tekken ve Mortal Kombat'a rağmen tutunabilmiş bir oyun. Hatta zamanında diğerleri kadar jeton canavarı olduğunu da söyleyebiliriz.

Soulcalibur V, bir önceki oyun Soulcalibur IV'ten yaklaşık 17 yıl sonrasını konu ediniyor. Genel anlamda Patroklos adlı karakteri yöneterek kardeş Pyrrha'nın yaşadığı buhrandan kurtulmasına yardımcı oluyoruz. Tabi paralelinde, ilk oyuna da adını veren, Soul Edge lanetinin bize yaşattığı acıların da öcünü almaya çalışıyoruz.

Soulcalibur V'in hikayesi 20 episod'dan ibaret. İbaret dediğime bakmayın bol bol dövüş, bol bol karakter ve bir o kadar da RAGE krizleri sizleri bekliyor. Kimi zaman ana karakterimiz Patroklos yerine Pyrrha ve diğer karakterlerle de hikayeyi devam ettiriyoruz. Onca dövüş silsilesini zaten sadece bir karakterle oynamak da çok eğlenceli olmazdı en azından bu oyun için böyle düşünüyorum...

Oyun, dövüş oyunlarına nazaran farklı bir hikaye ilerleyişi sunumuna sahip. Bölümler arası geçişler oyun içi grafikler ve kara kalem çalışmalarıyla hazırlanan videolardan oluşuyor. Açık konuşmak gerekirse hiç beğenmedim, monoton bir ilerleyiş var ve kardeşlerin birbirleriyle olan bağları da aşırı rahatsız edici. Örneğin Pyrrha, düşmanla dövüşürken 'Bunu ben istemedim, bu senin seçimin, affet beni, benim hatam değil...' demesi ciddi anlamda canımı sıktı. Artık bıraksınlar ya şu kızlarının sempatik tavırlarıyla batıdaki abileri etkileme çabalarını. Ara geçişlerdeki masum gülen yüz falan... Karşıdaki karakter sen bir şey yapmazsan böğrünü deşecek, buna rağmen çiçekler böcekler MODE: ON! Seri hakkında karakter analizi yapacak bilgim olmamasına rağmen yapmacık tavırların tavan yaptığını net bir şekilde söyleyebilirim.

Geri kalan kısımda grafikler, atmosfer ve müzikler ise olması gerektiği gibi yerinde. Zaten sadece dövüş gibi kısıtlı bir içeriğe sahip olan oyunların bu görsel açıdan ve sesten pek kıstığı görülmemiştir. Project Soul emek harcamış doğrudur saygı duyarım, lakin 'ne katabilirim' için uğraşmamış gibi gözüküyor.

DÖVÜŞ DÖVÜŞ NEREYE KADAR

Oyunda diğer dövüş oyunlarında olduğu gibi Arcade bölümünde bir sürü dövüşçüyü beğeninize sunuyor. 6 dövüş sonrası yeni karakter ve bilumum içerik aktif oluyor. Farklı silah tipleri ve çoğunlukla birbirine benzeyen dövüş tarzlarıyla burada da 'ben olmazsam olmaz' dedirtemiyor bana. Arcade bölümü sizi kesmez ise Legendary Souls, Quick Battle ve kendi dövüşçünüzü oluşturma alanlarında fink atarak oynanabilirliği biraz daha zorlayıp başka bir oyunu konsolunuzun sürücüsüne yerleştirebilirsiniz.

Eğer seriyi takip ediyorsanız oyunu satın almamanız için için hiç bir neden yok. Birçok öğe varlığını aynı düzeyde üzerine çok bir şey katmadan korumuş durumda. Yenilikler ise (Bkz. Dövüşçü oluşturma) sizi bir süre oyalayacak. Kısacası serinin takipçileri için eğlence varlığını Soulcalibur V ile sürdürüyor diyebiliriz...

NİHAYET SON

...Bir hayli oluyor, BioWare yöneticilerinden Greg Zeschuk tokat gibi sözleriyle başta J-RPG'ler olmak üzere Japon tarzını eleştirmişti, ben de bu kafadayım. Aynı şeylerin daha farklı görsel tasarımlarla yoğurup tekrar oyuncuya sunulması oyuncuyu kandırmak değil de nedir? Hele hele daha fazla insanı çekelim diye çok alakasız karakterleri oyuna eklemek de neyin nesi? Önceki oyunda Darth Vader, incelediğimiz oyunda ise Ezio Auditore da Firenze... Kimileri 'Ne olacak canım konuk karakter.' dese de bana çok laubali geliyor.

Ezio dahi olsa oyunun nezdimdeki değeri 74. Bir sonraki dövüş oyunu UFC Undisputed 3'te görüşmek üzere. twitter.com/talhaturhal

TEST BİLGİLERİ

Platform: Sony PlayStation 3
Ekran: BenQ XL 2410T
Oyun Sağlayıcı: Aral Game