Soylu'nun Mucur Mitingi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (1) 'Siyasete şimdi şiddet bulaştırmaya, terörün tekrar korkusunu bulaştırmaya çalışıyorlar. Allah'a yemin ederiz ki kim siyasete şiddet ve terör bulaştırırsa kafasını ezeriz kafasını. Kandil'i merak etmeyin. Eskiden Kandil bizim için uzaktı. Ağabeyleri vardı muhafaza ediyorlardı. Ağabeyleri Afrin'i muhafaza edemediler, bizimkiler sildi süpürdü Allah'ın izniyle. Şimdi Kandil'i silip süpürür, ay yıldızlı bayrağı da tepesine dikeriz. Hiç kimsenin endişesi olmasın'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, siyasete şiddet ve terörün korkusunun bulaştırılmaya çalışıldığını belirterek, "Allah'a yemin ederiz ki kim siyasete şiddet ve terör bulaştırırsa kafasını ezeriz kafasını. Kandil'i merek etmeyin. Eskiden Kandil bizim için uzaktı. Ağabeyleri vardı, muhafaza ediyorlardı. Ağabeyleri Afrin'i muhafaza edemediler, bizimkiler sildi süpürdü Allah'ın izniyle. Şimdi Kandil'i silip süpürür, ay yıldızlı bayrağı da tepesine dikeriz. Hiç kimsenin endişesi olmasın." dedi.

Kırşehir'in Mucur ilçesinde düzenlene mitingde konuşan Soylu, siyasilerin "her seçim önemli ve kritik bir seçime giriyoruz" dediğini aktardı.

Bunda haklı olduklarını çünkü bu ülkede her seçimin kritik önemde olduğunu vurgulayan Soylu, her seçimde bu milletin 50 gramlık oy pusulası ile beraber bir adım attığını ve önüne konulan bir engeli ortadan kaldırdığını belirtti.

Bundan 68 yıl evvel bu ülkede ezanın "Allahuekber" diye okunmadığını anımsatan Soylu, şunları söyledi:

"Bu millet çok sıkıntı çekti. Sadece bugün değil, on yıllardan beri hep sıkıntı çekerek geldi ve 50 gramlık oy pusulasıyla beraber 1950'de kendi dinini kendine yabancılaştırmak isteyen, ezanını kendine yabancılaştırmak isteyenlere 50 gramlık oy pusulasıyla cevap verdi. Ezan minarelerden 'Allahuekber' diye okundu. Sadece öyle mi? Her seçim bu ülkede kritik olmuştur. Bu ülkede 15 yaşından küçük çocukların Kuran kursuna gidip İslamın şartlarını, imanın şartlarını, annemizin babamızın dedemizin bize öğrettiklerini öğrenmesini istemediler. Biraz önce söylediğim 68 sene önceydi, bu da 20 yıl önce. Hiçbir şey değişmedi. 50 gramlık bir oy pusulasıyla 2002'de iktidara gelen Recep Tayyip Erdoğan bu baskıyı da ortadan kaldırdı ama bu, millettin iradesiyle kalktı."

Bu ülkede başı açıklar, başı örtülüler her birisinin kardeş gibi yaşaması gerekirken, ülkede bambaşka bir şey olduğunu, "Sen üniversiteye gidebilirsin, sen devlet dairesine gidebilirsin" diye kadınların ülkeye vereceği gücü azaltmaya çalışan, insanı ikiye ayıran bir anlayışın var olduğunu anlatan Soylu, onun da 50 gramlık oy pusulasıyla gittiğini kaydetti.

Şimdi başı açığın da başı örtülüsünün de okula, üniversiteye ve meclise gidebildiğini söyleyen Soylu, Türkiye'nin büyük ve güçlü bir ülke olması gerektiğini vurguladı.

"Biz sadece 780 bin kilometrekarenin ülkesi değiliz" diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sorumluluğumuz sadece bu 780 bin kilometrekarede değil. Biz, istiklal mücadelesinde burada özgürlüğümüz için mücadele ederken yalnız kalmadık. Pakistan'daki kadınlar kollarındaki bilezikleri bozdurarak bu ülkeye gönderdiler. Bize gönderdiler. Ezan için, namus için ve bu Anadolu yurdunda özgürlük için ve İslam bayraktarlığını yüzyıllardır taşıyan bu ülkenin geleceği için. Şunu açıkça size ifade etmek istiyorum, çok zorluklar çektirdiler bize. Bizi ayırdılar Türk, Kürt diye, bizi ayırdılar Alevi, Sünni diye, bizi ayırdılar bir annenin iki evladını sağcı, solcu diye birbirine pusu kurdurdular, bizi ayırdılar başı açık, başı örtülü diye, kıyafetlerine göre, bizi ayırdılar laik, antilaik diye, bizi ayırdılar irticacı diye. Her birimizi ayırdılar. İstediler ki Türkiye güçlü olmasın. İstediler ki şu belimiz hep bükük olsun. İstediler ki biz hiç dünyanın büyük fotoğrafını görmeyelim, hep kendi işlerimizle karşı karşıya gelelim. Bir gece yattık, sabah kalktık, yüzde 80 fakirledik. Bu ülke 28 Şubat'ı geçirdi. Hep birlikte ve 28 Şubat geçirdikten sonra arkadan dolanıp bankaları hortumladılar. Milyarlarca doları aldılar ve götürdüler. Bu millet ödedi bunun bedelini."

AK Parti'nin Türkiye'ye birçok yatırım yaptığını vurgulayan Soylu, Türkiye'nin 81 iline üniversitelerin yapıldığını ve çocukların üniversitede okuma fırsatı yakaladığını ifade etti.

"Onları kapatsınlar ama bize bir tek iftira atmasınlar." diyen Soylu, şunları kaydetti:

"Bunu çok açık söylüyorum. Allah şahittir, Allah'a yemin olsun ki biz bu ülkede çok çalıştık. Hepsini yok edebilirler ama bize bir tek şey söyleyemezler. Biz bu ülkeyi hainlere teslim etmedik. İşlerimizi yarım bırakalım mı? Terörle mücadele yapıyoruz, yarım bırakalım mı? PKK ile mücadele ediyoruz, yarım bırakalım mı? Bakın Muharrem İnce, Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etti. Niye? Bütün Türkiye'ye diyor ki 'hapisten çıkması lazım.' Niye hapisten çıkacak? 53 kişinin ölmesinin tahrikini yapan, partisinden karar alan, 'Sokakları boşaltmayacaksınız, eğer takati olan yoksa dua etsin, Türkiye Cumhuriyetine gerekli dersi verelim' dedikten sonra tam 53 kişi katledildi. Peki biz yanlış mı yaptık? Terör örgütüne para sağlayan, adam gönderen, PKK'nın şubesi haline gelen belediyeleri görevden aldık tek tek. Biz yanlış mı yaptık?"

- "Kandil'i silip süpürür ay yıldızlı bayrağı da tepesine dikeriz"

Bakan Soylu, terörle mücadele konusunda da önemli işler yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Ben arkamı PYD'ye YPG'ye dayadım' diyen bir kadın vardı, hatırladınız mı? Ona terör örgütü ile ilişkili diye gereğini yerine getirdik. Kodese gönderdik mi? Arkasını PYD'ye YPG'ye yaslasın istediği kadar. Biz ona dört duvar verdik, seçsin beğensin istediğine yaslasın istediği kadar. Siyasete şimdi şiddet bulaştırmaya, terörün tekrar korkusunu bulaştırmaya çalışıyorlar. Allah'a yemin ederiz ki kim siyasete şiddet ve terör bulaştırırsa kafasını ezeriz kafasını. Kandil'i merak etmeyin. Eskiden Kandil bizim için uzaktı. Ağabeyleri vardı, muhafaza ediyorlardı. Ağabeyleri Afrin'i muhafaza edemediler, bizimkiler sildi süpürdü Allah'ın izniyle. Şimdi Kandil'i silip süpürür, ay yıldızlı bayrağı da tepesine dikeriz. Hiç kimsenin endişesi olmasın."

(Sürecek)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile