'Sözel Öğrencilerin 180 Puan Barajını Aşma Oranı Düşebilir'

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gelbal: '(YKS'de) Özellikle meslek, sosyal bilimler ve imam hatip lisesi öğrencilerinin lisans eğitimi için gerekli olan 180 puan barajını aşma oranının, birinci oturumdaki temel matematik testi nedeniyle düşeceğini öngörüyorum' 'Açıklanan sistemde yüzde 40 olan birinci oturumun ağırlığı azımsanmayacak bir oran. Sosyal bilimler, meslek ve imam hatip liselerinde matematik eğitimi, Anadolu ve fen liselerinde verilen düzeyde değil. Dolayısıyla bu öğrencilerin TYT'de matematik sorularından çok fazla net yapamayacakları öngörülüyor'

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Gelbal, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS), özellikle meslek, sosyal bilimler ve imam hatip lisesi öğrencilerinin, lisans eğitimi için gerekli 180 olan puan barajını aşma oranının, birinci oturumdaki temel matematik testi nedeniyle düşeceği öngörüsünü dile getirdi.

Gelbal, YKS'ye ilişkin yaptığı açıklamada, birinci oturumda 40'ar Türkçe ve matematik olmak üzere toplam 80, ikinci oturumda da çeşitli derslerden toplam 160 soru yöneltileceğini, sabah oturumunun yüzde 40, öğleden sonraki oturumun da yüzde 60'ının alınacağını, 180 ve üzerinde skor alanların yerleştirmeye esas puanının hesaplanacağını anımsattı.

Açıklanan sistemde, yüzde 40 olan birinci oturumun ağırlığının azımsanmayacak bir oran olduğuna dikkati çeken Gelbal, "Bu alanda matematik soruları, sosyal bilimler, meslek ve imam hatip lisesi öğrencileri için dezavantaj oluşturabilir çünkü bu okullardaki matematik eğitimi, Anadolu ve fen liselerinde verilen düzeyde değil. Dolayısıyla bu öğrencilerin Temel Yeterlilik Testi'nde (TYT) matematik sorularından çok fazla net yapamayacakları öngörülüyor. Özellikle meslek, sosyal bilimler ve imam hatip lisesi öğrencilerinin lisans eğitimi için gerekli olan 180 puan barajını aşma oranının, birinci oturumdaki temel matematik testi nedeniyle düşeceğini öngörüyorum." diye konuştu.

Bu liselerde okuyan öğrencilerin, birinci oturumda matematik testini yapmaya gayret etmeleri gerektiğini belirten Prof. Dr. Gelbal, "Bu öğrencilerin de yapabileceği sorular muhakkak bulunacaktır. Dolayısıyla öğrenciler, 'matematik testini yapamam' deyip geçmesinler, bu konudaki eksiklerini kapatsınlar. Ne kadar çok matematik yaparlarsa o kadar yararlarına olacaktır." önerisinde bulundu.

- "Az soru sıkıntı doğurur"

Hem birinci hem de ikinci oturumda soru sayısının neredeyse yarı yarıya düşürülmesinin, ölçme ve değerlendirmede yığılmaya yol açabileceğinin altını çizen Gelbal, şu değerlendirmede bulundu:

"Kimya, fizik ve biyolojide 13-14 soru ile bu derslerin başarısını nasıl ölçeceksiniz? Ölçersiniz de hatası çok olan bir puan elde edersiniz. Bu yüzden sıkıntı doğurur. Soru sayısı azaldıkça 2 milyon kişinin girdiği bir sınavda yakın puan alan öğrencinin sayısı da artar. Bu nedenle soruların eleyiciliğinin sağlanması da giderek zorlaşacaktır. Bu da yerleştirmede sıkıntı doğuracaktır. Soru sayısı ne kadar çok olursa ayırma işlemi de o kadar doğru yapılabilir. Soru sayısı azaldığı için bu seneki testlerin güvenilirliği, geçen seneki testlerin güvenilirliğinin altına düşecektir. Bu nedenle de yerleştirme için sıralamada, hata yapma olasılığı artacaktır."

- "Yabancı dil ile ikinci oturumun günü değiştirilsin" önerisi

Prof. Dr. Gelbal, iki oturumun da aynı gün yapılmasına ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:

"Sabahki oturumda dinç beyin ile 80 soru, öğleden sonra yorgun beyin ile 160 soru çözülecek. En büyük sıkıntılardan biri de bu.

İkinci oturumun, çok daha az adayın girdiği yabancı dil sınavı ile yer değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu kapsamda, ikinci oturum pazar günü, yabancı dil sınavı da cumartesi öğleden sonra yapılabilirse adaylar için daha rahatlatıcı olacaktır. Toparlanma için en az bir gün ara verilmeli."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile