Partisinin Diyarbakır İl Kongresi'ne katılan Kurtulmuş, Anneler Günü'nü kutladı. Türkiye'de bütün annelerin yoksulluk ve teröre evlatlarını kurban verdiğini belirten Kurtulmuş, annelerin kalplerinin sızlanmasına razı olmadıklarını vurguladı. Bütün vatandaşların ırk, dil, dini ne olursa olsun Allah'ın kulları, eşit ve özgür yurttaş olduğunun altını çizen Kurtulmuş, ülkenin bütün sorunlarının çözümü yüreği insanlık sevgisiyle dolu annelerin gayretleriyle olacağını aktardı.
Bu coğrafyada hayatı çekilmez kılan terör ve şiddet olaylarının bir an önce bitmesi için çabaladıklarını dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Bu milleti Türküyle Kürdüyle bin yıllardır bu topraklarda barış içerisinde yaşadı. Peki ne oldu da son yıllarda bu kadar büyük olaylarla, acılarla karşı karşıya geldik? Şimdi nasıl geçmişte beraber yaşadıysak, bu ülkelerin Kürtleri, Türkleri, Sünnileri, Alevileri ve bütün farklıları kıyamete kadar aynı medeniyetin, vatanın insanları olarak kardeşçe, akrabaca barış içerisinde bir arada yaşayacaktır. Yeter ki bu oyunu bozacak kararlılığı ortaya koyalım. Yeter ki barış ve kardeşli slogandan öteye geçirelim. Yeter ki bütün namuslu Kürtler ve Türkler bir araya gelsin ve bu oyunu bozmak için gayret sarf etsin."
Bin yıllardır bir arada kardeşçe yaşayanların arasındaki sorunların çözmek için herkesin samimi gayretinin şart olduğunun altını çizen Genel Başkan, "Gençlerin teröre kurban verilmesinden, faili meçhullerin devam etmesinden ve ülkede kavganın, gürültünün, silahların gölgesinin devam etmesinden yana mıyız? Yoksa bu sorunu çözüme iradesini mi ortaya koyacağız?" diye sordu. Barışın sağlanmasından, meseleyi çözecek kararların ortaya konulmasından yana olduklarını söyleyen SP lideri, "Bu ülkede insanları yüz yıllardır tesadüfen, zorla bu topraklarda tutulmamıştır. Diyarbakırlı, Mardinli, Urfalı, Trabzonlu ve Tekirdağlı gönüllü bir şekilde barış ve kardeşçe birlikte yaşıyorlar." diye konuştu.
Meselenin hukuki ve siyasi çözüm yoluna kavuşturulması gerektiğini de dile getiren Numan Kurtulmuş, şu önerilerde bulundu: "Anayasanın topyekûn değiştirilmesi şarttır. Bununla ilgili neler yapılacağını çok açık bir şekilde ifade ettik. Hükümet bir sürece girdi, ama neyi nasıl yapacağını bilmediği için topu taca attı. Top taca atılmıştır, top hükümetin ayağından çıkmıştır. İktidar partisini bir yol haritası olmadığı için nereye gideceğin bilmiyor. CHP ve MHP'nin neye karşı çıktığını ve ne teklif ettiğini bilen bir tek kişi var mı? CHP ve MHP bütün kapıları kapattı. BDP meseleyi bir kişinin şahsında milyonlarca Kürdün geleceğiyle ilgili olumlu adımlar atması önünde ciddi bir engel oldu. Şimdi hem millete hem de tarihi karşı sorumluluğumuz var. Biz bu ülkenin namuslu Kürtleri ve Türklerini istediği ölçüde sorunu çözmek istiyoruz. Önce terör nedeniyle çocuklarını kaybeden ailelerden, bedel ödeyen herkesten devlet adına özür dilenmeli. Bölgede ekonomik ve sosyal telafi programı hayata geçirilmeli. Yıllardın bu bölgede kamu kaynaklarıyla tek çivi bile çakılmamıştır. Ne varsa elden çıkarılmıştır. Savaşın durması, silahların susması, terörün silahları bırakması ve operasyonların durması şarttır. Göç durdurulmalı, yeniden geri dönülmelidir. Ekonomik ve siyasi reformu süreciyle herkesin eşit ve özgür yurttaşlar haline getirilmesi şarttır. Saadet gelirse bunları çok kısa sürede yapacaktır."
Divan Başkanı seçilen eski Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, Kürtçe yaptığı konuşmasında SP'nin diğer partilere benzemediğini vurgulayarak, "Hak, hukuk ve adalete önemsiyoruz. Selahaddin Eyyübi, Mevlana, Said-i Nursi'nin yolunda gidiyoruz. Yolumuz arkadaşlık ve kardeşlik yoldur, öldürme yolu değil." dedi.
Kongreye AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, siyasi parti temsilcileri, eski milletvekilleri, delegeler ve partililer katıldı. Diyarbakırlıların Kürtçe anonslarla davet edildiği kongre salonunda yine Kürtçe ile 'Bijî Saadet, bijî Numan' (Yaşasın Saadet, yaşasın Numan) sloganları atıldı. Tek listeyle gidilen seçimde eski İl Başkanı Alaattin Parlak ikinci kez SP Diyarbakır İl Başkanı seçildi.