ABD Başkanlık seçimlerinden sonra ilk ziyaretini Türkiye'ye yapan Stephen Brobst, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
''Eğer Türkiye otomotiv sektöründeki bu yarışta yerini almak istiyorsa, bilgi teknolojisini merkez alan bir yolda ilerlemeli'' diyen Brobst, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği yerli otomobil projesinin başarılabilir bir hedef olduğunu vurguladı.
Brobst,''Ben yerli otomobil hedefinin kesinlikle imkansız olmadığını düşünüyorum'' dedi.
Türkiye'nin yerli otomobil hedefinin sıradan bir mühendisliğe dayanmaması gerektiğine dikkati çeken Brobst, ''Otomobillerin geleceği mekanik bir mühendislik anlayışından çok daha ileride olacak, bilgi teknolojilerine dayalı olacak. Örneğin geleceğin otomobilleri sürücüsüz olacak. Özel sensörler bütün verileri depolayıp analiz edebilecek ve bu şekilde daha güvenli seyahat etme imkanı olacak. Hata payı çok daha azalacak. İnsanlar daha güvenli ve ekonomik bir sürüş deneyimi yaşayacak'' diye konuştu.
Türkiye'nin yerli otomobil üretme hedefinin ne denli uğraş gerektiren bir iş olduğunun farkında olduğunu anlatan Brobst, ''Türkiye'den çok zeki insanlarla birlikte çalışıyorum. Türkiye'de insanlar yerli otomobili üretmenin gerçekten büyük miktarda finansman gerektirdiğinin farkında. Tabi bunu gerçekleştirmek hükümetin kararına kalmış durumda. Fakat ben yerli otomobil hedefinin kesinlikle imkansız olmadığının düşünüyorum'' yorumunu yaptı.
Türkiye'nin yerli otomobil üretme yarışında yalnız olmadığını söyleyen Brobst, ''Kendi otomobillerini üretmek, geliştirmek isteyen başka ülkeler de var. Bu konuda bir yarış söz konusu. Örneğin İspanya bu yılın başında sürücüsüz aracın demosunu oluşturdu. Google'ın da bu konuda yatırımları var. ABD'de hükümet bu konudaki araştırma ve geliştirme projelerine genelde direk dahil olmaktansa özel sektörün adım atmasını destekliyor'' ifadelerini kullandı.
-''Türkiye bilgi teknolojilerinde son yıllarda büyük gelişme kaydetti''-
Türkiye'nin bilgi teknolojileri alanında son yıllarda büyük gelişme kaydettiğini belirten Brobst, ''Türkiye teknoloji ve data toplama konularında oldukça gelişmiş bir ülke. Yakın dönemde Türkiye'nin temel teknoloji altyapısı, bankacılık, faturalama, telekomünikasyon alanlarında büyük yatırımlar çekeceğini düşünüyorum. Şu anda verinin depolanmasından verinin analitik olarak ele alınmasının önem taşıdığı bir döneme giriyoruz'' şeklinde konuştu.
ABD Başkanı Barack Obama'nın Teknoloji ve İnovasyon Danışmanı Stephen Brobst, aynı zamanda Teradata bilişim firmasında Üst Düzey Teknoloji Yöneticisi olarak görev yapıyor.
-Yerli otomobil hayali 1961'de ''Devrim''le başladı-
Bu arada, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçen hafta, yerli otomobil üretimine ilişkin bir soru üzerine, ''Şu anda öyle bir babayiğit yok falan demiştik. Şimdi 1-2 tane babayiğitle görüşmeye başladık'' bilgisini vermişti.
Öte yandan Türkiye, 1961 yılında tamamen kendi öz kaynakları ile ''Devrim'' adı verilen 4 adet otomobil üretmişti. 16 Haziran 1961 yılında Devlet Demiryolları'ndan 20 mühendis Ankara'ya davet edilerek ilk milli aracın sadece 4,5 ayda üretilmesi için projeye 1,4 milyon lira ödenek ayrılmıştı.
Dönemin önde gelen isimleri tarafından böyle bir hedefin gerçekleştirilmesi imkansız olduğu yönündeki düşüncelerini dile getirse de, Türk mühendisleri 29 Ekim 1961 tarihinde iki adet Devrim otomobilini Ankara'da Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürerek dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e sunmuştu.
Trende güvenlik amacıyla benzin depoları boşaltılan Devrim Otomobili'ne yeniden benzin konulmasının unutulması ile projenin trajediye dönüşmesine neden oldu. Cemal Gürsel'in kullandığı aracın basın mensupları önünde kısa bir süre sonra benzini biterek durması, ülke gündemine proje başarısız olmuş gibi aksettirildi. Oysa Gürsel'in kullandığı 2 numaralı Devrim aynı gün Hipodrom'daki geçit töreninde sorunsuz bir şekilde kullanılmıştı.
Muhabir: Gökhan Kurtaran
Yayıncı: Zekeriya Gülün
Stephen Brobst Açıklama Yaptı
ABD Başkanı Barack Obama'nın Teknoloji ve İnovasyon Danışmanı Stephen Brobst, teknoloji ve üretim alanlarında gelişen Türkiye'nin yerli otomobil markasının kesinlikle imkansız olmadığını belirtti.