Stk‘lar Hatip Dicle İçin Bir Araya Geldi

Diyarbakır‘da bulunan 133 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) ortak bir basın açıklaması düzenleyerek, Yüksek Seçim Kurulu‘nun (YSK) 21 Haziran 2011 tarihinde verdiği Hatip Dicle‘nin milletvekilliğini düşürme kararının kabul edilemez olduğu görüşünde birleşti.

Merkez Bağlar ilçesi İstasyon mevkiinde bulunan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti‘nde bir araya gelen STK temsilcileri, basın açıklaması düzenleyerek Hatip Dicle‘nin durumu hakkında açıklamalarda bulundu. STK temsilcileri adına basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, YSK‘nın Hatip Dicle‘nin savunma hakkına riayet etmeden, yetki gaspında bulunduğunu ve alınan bu kararın hukuki açıdan tartışmalı, siyasi açıdan ise kabul edilemez olduğunu söyledi. Alınan kararın toplumda

gerilmelere, toplumsal barışın zedelenmesine, adalete olan inancın sarsılmasına, demokratik siyasete olan güvenin zayıflamasına neden olduğunu belirten Aktar, tutuklu vekillerin tutukluluklarının devam ettirilmesinin de gerilimi körüklediğini ifade etti. Hiçbir makamın halkın iradesini yok saymaya, Temsil krizi çıkarmaya ve yeni seçilmiş bir parlamentonun demokratik meşruiyetine gölge düşürmesine hakkının olmadığını kaydeden Aktar, "Herkes Diyarbakır halkının iradesine saygılı olmak zorundadır. Nitekim

iradesi ile seçilmemesine rağmen meclise girecek kişinin vekilliği halk nezdinde kabul görmeyecek ve meşru karşılanmayacaktır. Yaşanan kriz meclisin de meşruiyetini zedelemekte ve demokratik anayasa yapma süreçlerini zora sokmaktadır. Halkın iradesini eksiksiz bir şekilde meclise yansıması konusunda hassasiyet gösterdiğimizi, krizin çözümünün takipçisi olacağız" dedi.

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aktar, şunları söyledi:

"Toplam 133 sivil toplum örgütü var. Bu bir gün içinde ulaşabildiğimiz sayıydı. İnanıyorum daha uzun süreli olsa bunu 200-300‘ün üzerine çıkarabilme şansımız olurdu. Diyarbakır sivil toplum örgütleri kendi aramızda bir temsil heyeti görüşmeler yapmayı düşünüyoruz. Sivil toplumun bu tür süreçlerde görevi kolaylaştırıcılıktır. Siyasi aktörler arasında görüşme ve diyalog zeminini hazırlamaktır. Biz bunun için çaba içerisinde olacağız. Gerekli yerlerle Cumhurbaşkanı, Başbakan ile ana muhalefet partisi genel

başkanı ile BDP‘nin genel başkanı ve yetkilileri ile bu konuda görüşmeyi düşünüyoruz. Asıl olan seçimlerde seçmenin tercihinin sandığa yansıması ve bunun temsil görmesidir. Bu açıdan bakıldığında Diyarbakır seçmeni tercihini yapmıştır. 11 milletvekili seçmiştir. Bu 11 milletvekilinin içinde adını saydığımız kişi yoktur. Ancak temsil krizini de beraberinde getirmiştir YSK kararı. Halkın iradesine uygun bir çözümün bulunmasını temenni ediyorum. Bu çözüm parlamentoda olmak zorundadır. Halkın iradesini temsil

eden parlamentodur. Parlamento Anayasanın temsil krizini yaratan milletvekili seçilme yeterliliğini sınırlayan hükümlerini değiştirmekle işe başlamalıdır. Anayasanın 83. maddesi belli suçlarla yargılananları milletvekili dokunulmazlığından yararlandırmıyor. Bu nedenle tutuklu bulunan milletvekilleri var ve bunlar açısından da Türkiye bir krize doğru gidiyor. Bunun da eşitlik ilkesine uygun bir hale getirilerek bu sorunun çözülmesi ve aşılması gerektiğini düşünüyorum. Siyasi bir meseleyi yargıya ve

mahkemelere bırakırsanız bu ülkede krizi aşamazsınız Türkiye‘de ne yazık ki tutuklama tedbiri bir ceza infazına dönüşmüş durumda. Bu ülkede hukukçularda akademisyenlerde ciddi bir biçimde şikayet ediyorlar. Siyasetçilerde bu konudan şikayetçi. Bunun da çözüm yeri tabi ki parlamentodur. 100. madde belli suçlar anlamında değiştirilmek sureti ile bir çözüm önerilebilir. 83. madde suçlar arasına bir ayrıma giderek dokunulmazlığı güvence altına alıyor. Örneğin insan öldürmekten yargılanan bir kişi hakkındaki

yargılama durdurulup serbest bırakılırken slogan atan veya düşüncesini ifade ettiği için yargılanan bir kişi bu dokunulmazlıktan yararlanamıyor. Bu kamu vicdanını da rahatsız eden bir durum. Biz sonuçta halkın bu milletvekillerini parlamentoda çözüm üretmek için seçtiklerini düşünüyoruz. Onların bulunması gereken yer parlamentodur. Ancak bunun için de öne sürülen koşullar konusunda da bir iyileştirmenin, iyi niyet adımının atılması gerekiyor.

Hükümet ve ana muhalefetten gelecek adımlarında bu süreci kolaylaştıracağını düşünüyoruz. Heyet hemen bu günden sonra devreye girecek."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile