Stoneline Dünya Markasi Olmayi Hedefliyor
Dogal tas sektöründe faaliyet gösteren Stoneline, 25’inci yilini dünyaca ünlü sanatçi Fazil Say’in konseriyle kutladi. Sirketin yönetim kurulu baskani Mehmet Bayrak, “Bizim hayalimiz dünya markasi olmak. Çok iyi bir ekibimiz var bu hedefimiz dogrultusunda saglam adimlarla ilerliyoruz” dedi.
Türkiye dogal tas sektörünün önde gelen markalarindan Stoneline, 25’inci yilini kutladi. Dünyaca ünlü sanatçi Fazil Say’in konser verdigi kutlamaya is, sanat ve cemiyet hayatindan isimler katildi.
Stoneline Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Bayrak, dünya çapinda bir sirket olmayi hedeflediklerini söyledi.
Yatirimlarini bu hedef dogrultusunda yaptiklarini kaydeden Bayrak, “Sirket olarak mermer, granit, kuvarsit, yari degerli taslar gibi dogal taslarin tüm segmentlerinde variz. Bizim hayalimiz dünya markasi olmak. Türkiye’de gelebilecegimiz en iyi noktaya geldik. Artik yurt disinda büyümemiz ve dünya markasi olmamiz gerekiyor. Dünya devlerinin tedarikçisiyiz. Daha çok firmayla çalismak istiyoruz” dedi.
Dünya markasi olabilmek için çok iyi bir ekip kurduklarini kaydeden Mehmet Bayrak, söyle devam etti: “Londra’da sirket kuruyoruz. Sirketimiz pandemi yüzünden biraz gecikti ama birkaç hafta içinde kurulmus olacak. Bizim cografyamizda, eski Sovyet cumhuriyetleri, Rusya ve Ortadogu’da Ingiliz mimari bürolarinin çok agirligi vardir. Bu nedenle Londra’da sirket kuruyoruz. Hedefimiz birkaç yil içinde ciromuzun yüzde 65-70’ini yurt disi projelerimizden saglamak ve Londra’da kuracagimiz sirket bu hedefimize ulasmamiza çok büyük katki saglayacak. Ülkemizi seviyoruz, üretim üssümüz her zaman Türkiye olacak. Dünya markasi olma yolunda iyi bir noktaya gelecegimize inaniyoruz.”
Palezzo markasi Paris’teki fuarla dünyaya açiliyor
Yurt disinda projelerin aranan markasi haline geldiklerine dikkat çeken Mehmet Bayrak, bu basarinin temelinde kaliteye verdikleri önemin yattigini vurguladi. Dünya dogal tas sektörünün en köklü sirketlerinden Italyan Antolini Luigi’nin Türkiye temsilcisi olduklarini aktaran Bayrak, söyle devam etti: “Sirket olarak bu alanda lider olan Italyan firmalariyla rekabet ediyoruz. Italyan veya Fransiz biz rakibe bakmayiz, her zaman kendimizi nasil gelistiririz, bir adim öteye nasil geçeriz diye bakiyoruz. Hep daha ileriye gitmenin hesaplarini yapiyoruz. Bunun da sonuçlarini aliyoruz. Avrupa’da büyük bir rezidans projesi aldik. Iki proje üzerinde de çalisiyoruz. Ingilizlerle Bakü’de çok büyük ve lüks bir ofis binasi projemiz var. Ingiliz mimari grup projeyi çizdi, Brezilya tasi koydu. Biz Brezilya’da araya aracilar koyup kapanmis bir ocakta tasi bulduk, çikarttirdik ve projeyi kazandik. Azerbaycan’in en büyük insaat grubu Pasha ile çalisiyoruz. Bazen lüks islerini ihalesiz dogrudan bize verirler. Iste dünya markasi olmak için bunlari yapmak gerekiyor.”
Son bir yilda artizanal terazzo olarak nitelendirilen segmentte Palezzo markasini olusturduklarini belirten Bayrak, “Ar-Ge çalismalarini yaptik ve yavas yavas piyasaya açiliyoruz. Bu yil Paris’teki Maison Objet fuarinda Palezzo markamizla dünyaya açilacagiz. 20’nin üzerinde ülkeye ihracat yapiyoruz. Ar-Ge’yi gelistirmek ve yeni markalar olusturmak istiyoruz. Zaten dünya markasi olmak için de bunlar gerekiyor” dedi.
Sektörün en büyük eksigi pazarlama
Türkiye’de dogal tas sektörün en önemli eksiginin pazarlama olduguna da deginen Bayrak, sözlerini söyle sürdürdü: “Türkiye olarak mermerde rezerv anlaminda dünyada bir numarayiz. Son 15-25 yildir öyle çok ocak açildi ki belki çesitlilik açisindan da bir numaradayiz. Ama blok satislara baktiginizda dünyanin en ucuz bloklarini satan ülkeyiz. Biz de ortalama 200 dolardir hatta daha asagisidir blok satislari. Çin’de bile 400-500 dolara bulamiyorsunuz. Biz pazarlamayi bilmiyoruz. Bizim pazarlamadan anladigimiz tek sey fiyat indirimi yapmak. Bu çok aci. Bu Türkiye’nin degeridir. Bunu asmamiz lazim. Öte yandan sirket yönetimi de çok önemli. Sirket yönetiminde finansal planlama kolay degildir. Türkiye’de sirketlerin çogu patron odakli yönetiliyor. Patron sirketleri her seyi kendilerinin bildiklerini sandiklari için özellikle finansal planlamada çok yanlis yapiyorlar.”
Türk ürünlerini yurt disindaki projelerde daha çok kullanilmasini sagladiklarini da dile getiren Mehmet Bayrak, “Yurt disindan bize gelen projelerin yüzde 100’ü yabanci olarak geliyor. ‘Bütçeyi daha asagi nasil çekebiliriz’ diye bizden alternatif taslar soruyorlar. Biz de kendi ülkemizin taslarini öne çikariyoruz. Çok çesit oldugu için yüzde 100’ü yabanci olan bir isin yüzde 60-70’ini Türk tasi olarak bitiriyoruz” degerlendirmesini yapti.
Egitim ve sanata destek vermeye devam edecegiz
Sirket olarak egitim ve sanata destek verdiklerini de ifade eden Bayrak, bu destegi birkaç katina çikaracaklarini belirtti ve sözlerini söyle sonlandirdi: “Bu dünyanin daha iyi olmasini istiyorsak bunun yolunun egitim ve sanattan geçtigine; egitim ve sanatta ilerleyen bir ülkenin her alanda ilerleyecegine inaniyorum. Türkiye’de çocuklarin egitimine dokunmak için birçok projeye destek veriyoruz. Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi’nin destekçileri arasindayiz. Ayrica üniversitelerle projeler gelistiriyoruz, onlari davet ediyoruz mimarlik ve güzel sanatlar bölümlerine neler yapabiliriz diye hocalariyla birlikte düsünüyoruz, proje gelistiriyoruz. Ögrenci sergilerine ev sahipligi yapiyoruz. Mimarlik Fakültesini yeni bitirmis ögrencilerin is hayatina daha donanimli girebilmelerini saglamak amaciyla bir sertifika programimiz var. Bütün bu desteklerimizi gün geçtikçe arttirmayi hedefliyoruz.”



















