Suçluların Korkulu Rüyası Kriminal Laboratuvarı

Suçluların Korkulu Rüyası Kriminal Laboratuvarı

İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı (KPL) Müdürü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı Nedim Uçar, özel izinle kapılarını açtığı laboratuvarda yapılanları anlattı

İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı (KPL) Müdürü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı Nedim Uçar, özel izinle kapılarını açtığı laboratuvarda yapılanları anlattı. Uçar, teknik açıdan bakılacak olursa son model cihazları kullandıklarını belirterek "Ancak Türkiye'deki Kriminal Polis Laboratuvarları'na Avrupa'dakilere kıyasla çok daha fazla sayıda inceleme talebi geliyor. Bu da bizi pratikte öne geçiriyor" dedi.
Emniyet Müdürlüğü, Jandarma, askeri birimler, Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemelerden ayda 2 bin üzerinde inceleme talebi alan İzmir KPL'de balistik, iz, belge ve kimyasal inceleme birimleri bulunuyor. Konusunda uzman polislerin çalıştığı laboratuvara gelen tüm delillerin büyük bir titizlikle incelenmesinden sonra hazırlanan raporlar, olayların faili meçhul kalmasını önlüyor. Kriminal laboratuvarı tüm incelemelerin mutfağı olarak nitelendiren Uçar, teknolojideki gelişmelerle doğru orantılı olarak
KPL'nin verimliliğinin arttığını belirterek; "Yabancı meslektaşlarımız ile aramızda tek fark bizim pratikte daha tecrübeli olmamız" şeklinde konuştu.
SİLAHLARIN DA İNSANLAR GİBİ PARMAK İZLERİ VAR
Silahların da insanlar gibi birbirlerinden farklı olduğunu belirten Uçar; şunları söyledi: "Hepsinin mermi kovanları üzerinde bıraktığı iz birbirinden farklı. Tıpkı insandaki parmak izi gibi. Kriminal polis, iz sürerken bu izlerin peşine düşüyor. Delil olarak ele geçirilen silahı tanımlama için su dolu tanka atış yaparak, elde edilecek kovan ve mermi çekirdeğinin deformasyona uğramasını önlemiş oluyoruz."
Aynı seride üretilmiş dahi olsalar tüm silahların kovanları üzerinde bıraktığı izin eşsiz olduğunu anlatan Uçar, "Bu sayede delil olarak şubemize gelen kovanlar ile su dolu atış tankından elde ettiğimiz mukayese kovanlarının karşılaştırmasını yaparak kesin sonuca ulaşabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
'Failimeçhul inceleme odası' olarak adlandırılan birimde ise KPL'ye gelen deliller incelenerek karşılaştırılması yapılıyor ve daha önce herhangi bir olayda kullanılıp kullanılmadığı tespit ediliyor. Bugüne kadar Ege Bölgesi'ndeki tüm illerde işlenmiş failimeçhul cinayetlerde elde edilen mermi kovanlarının burada saklandığını belirten Uçar, söz konusu olaylara ilişkin yeni bir gelişme olduğunda arşive başvurduklarını söyledi.
Kriminal Laboratuvarda; el yazısı, imza, banknot, kaşe, mühür, tahrifat, gizli yazı ve fulaj izi incelemelerinin yapıldığı belge incelemeleri biriminde, sahtecilik başta olmak üzere birçok suçun aydınlatılması sağlanıyor. Farklı filtreleme sistemleri ve ışık kaynakları yardımı ile belge üzerinde yapılmış tüm tahribatlar ve işlemler gözler önüne seriliyor. Çıplak gözle bakıldığında aynı kalemden çıkmış gibi görünen yazılar cihazdaki filtreleme sistemleri sayesinde deşifre ediliyor.
Çek ve senetlerde değer yükseltmenin en sık karşılaştıkları belge sahteciliği türü olduğunu söyleyen Uçar, cihazların yardımı ile mikroskop incelemesinde fark edilemeyecek detaylara inebildiklerini ifade ediyor. Uçar, Milli Piyango biletlerinde karşılaştıkları bir sahtecilik olayını şöyle anlattı: "Orijinal biletler üzerine yine orijinal biletlerden keserek yapıştırdığı rakamlar sayesinde kazanan numaraların birer kopyasını elde eden zanlıyı hassas görüntüleme cihazlarımız sayesinde adalete teslim ettik.
Elinde koçan halinde Milli Piyango bileti olan kişinin kazanan biletlerin listesi açıklandıktan sonra hangi rakamlara ihtiyacı varsa bu rakamları diğer biletlerden keserek su ile yapıştırmak suretiyle haksız kazanç elde ettiği ortaya çıktı. Dikkat çekmemek için 100, 200 lira gibi küçük ikramiyeler isabet eden biletlerin kopyasını bu yöntemle oluşturan dolandırıcının toplam ne kadar vurgun yaptığı ise bilinmiyor."
Kimyasal İncelemeler Bölümü Uzmanı Komiser Serkan Bayır,
İzmir'in Konak ilçesinde, 2008 yılında, polisleri taşıyan midibüs ile ordu evine ait otomobilin Yeşillik Caddesi'nden geçtiği sırada park halindeki otomobile yerleştirilen patlayıcının patlatılması sonucu 3'ü asker, 7'si polis 16 kişinin yaralandığı patlama sonrası yaptıkları analiz ile yeni bir saldırının önüne geçildiğini söyledi.
Patlama sonrası olay yeri inceleme ekiplerinin ve KPL'nin topladığı delilleri laboratuvara getirerek incelemeye aldıklarını anlatan Kimyasal İncelemeler Bölümü Uzmanı Komiser Serkan Bayır, sözlerine şöyle devam etti: "Yaklaşık 25 poşet içindeki tüm patlayıcı maddelerin hepsinin analizi yapıldı ve plastik patlayıcı olan RDX ile amonyum nitrat tespit edildi. Sabah 7 buçuk sularında olan patlama sonrası incelemeye aldığımız delillerin raporunu aynı gün öğleden sonra 4 buçukta İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ne
gönderdik. Patlamadan iki gün sonra emniyet müdürlüğü tarafından Kadifekale semtinde yapılan operasyonda ellerinde yüksek miktarda amonyum nitrat bulunan bir örgüt çökertildi. Kriminal Polis Laboratuvarı'ndan patlamaya ilişkin raporun hızlı bir şekilde alınması, yeni bir patlamaya hazırlanan bu örgütün vakit kaybedilmeden çökertilmesini sağladı."
HİTLER'DEN JAMES BOND'A
Laboratuvar'ın Balistik İncelemeler Birimi'nde bulunan referans silahlar, 1850'den günümüze kadar üretilen tabanca ve tüfeklerden birer örnek içeriyor. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından birimin katoloğuna demirbaş olarak gönderilen bu silahlardan delil incelemelerinde ve eğitimlerde faydalanılıyor. KPL'nin silah kataloğu, Almanların 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu için yapmış olduğu ve sonrasında Kurtuluş Savaşı'nda kullanılmış tüfeklerden Hitler'in silahına, unutulmaz film karakteri James
Bond'un Walter'ına kadar geniş bir arşive sahip bulunuyor.
'BALİSTİKA' İLE SUÇLULARIN KORKULU RÜYASI OLACAKLAR
Delilleri göz mikroskopları ile incelemenin rapor hazırlanmasını geciktirdiğini ifade eden Uçar, şimdilik sadece İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da bulunan bilgisayarlı entegre balistik kimliklendirme sistemi IBIS'in İzmir'de kullanılmaya başlanmasının Balistik Şube'nin iş yükünü büyük ölçüde hafifleteceğini söyledi. IBIS adı verilen sistem sayesinde bilgisayarın otoeme sistemleri sayesinde deşifrematik olarak arşive eklenen kovanları karşılaştırarak işlemleri sonuca ulaştırdığını anlatan Uçar, sistem
sayesinde aylar sürecek işlemlerin bir gecede bitirileceğini ve IBIS sisteminin ileri bir versiyonu üzerinde Türk bilim adamlarının çalıştığını ifade etti. Uçar, TUBİTAK ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Daire Başkanlığı işbirliği ile geliştirilen 'Balistika' adlı sistemin önümüzdeki yıl hayata geçirilmesinin planlandığını söyledi.
Balistika, IBIS gibi kovan ve mermi çekirdeklerini elektronik ortamda tarayarak karşılaştırma yapabilen bir sistem olduğunu anlatan Uçar, şunları söyledi: "Balistika'nın en büyük özelliğinin Türkiye çapındaki tüm arşivleri bir arada inceleme imkanı vermesi. Böylece ülkenin farklı yerlerinde işlenmiş suçların birbiri ile bağlantısı olup olmadığını ortaya koyabileceğiz.
Kanada tarafından 90'lı yıllarda geliştirilmiş bir sistem olan IBIS yerine, Türk patentli Balistika'yı kullanacak olmanın bir gurur kaynağı olmanın yanı sıra dünyada bu alanda kendi ürettiği teknolojiyi kullanan sayılı ülkeler arasına gireceğiz. Zaman bizim işimizde hayati değer taşıyor ve teknolojinin gelişmesi bizi ayrıca umutlandırıyor."
İzmir ve Ege Bölgesi'nde işlenmiş cinayetlerin faillerinin adalete teslim edilmesini sağlayan raporları hazırlayan İzmir KPL, Avrupa Birliği Projeleri desteğiyle yapılacak 6 bin 500 metrekare kapalı alana sahip ultra modern binasına kavuşmak için gün saydığı öğrenildi.
(CU-HO-Y)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile