Süleymaniye Külliyesi'nin Darüssifa Ve Imaret Bölümlerinde Yapilan Restorasyonunun Yüzde 75'I Tamamlandi

Istanbul’un en güzel yapilarindan olan Süleymaniye Külliyesi, Kanuni Sultan Süleyman tarafindan 1550 yilinda Mimar Sinan’a insa ettirilmeye baslandi. Külliyenin hastane olarak kullanilacak olan bölümü Darüssifa ile asevi olarak kullanilacak Imaret bölümlerinin yapimina ise 1553 yilinda baslandi. Külliyenin insasinin tamami 1559 yilinda sona erdi. Darüssifa bölümü 1870’li yillardan sonra önce askeri matbaa sonra da yatili Kuran Kursu oldu. Imaret binasi ise sosyal eksilikleri giderildikten sonra sonra 1913 yilina Türk - Islam Eserleri Müzesi’ne ev sahipligi yapti. Vakiflar Genel Müdürlügü, Darüssifa bölümünde 2020’de Imaret bölümünde ise 2021’de restorasyon çalismalarina basladi.

Iki yapinin restorasyonunun yüzde 75’i tamamlanirken, çalismalarin 2024 yilinin içinde bitmesi planlaniyor. Imaret bölümü çalismalarin tamamlanmasinin ardindan Istanbul Vakif Eserleri Müzesi olarak açilacak. Öte yandan restore edilen Kanuni Sultan Süleyman’in mirasi yapilar havadan görüntülendi.

"Restorasyon çalismalarinin yüzde 75’i tamamlandi"

Restorasyon çalismalariyla ilgili bilgi veren Vakiflar Genel Müdürlügü 1. Bölge Müdür Yardimcisi Levent Çetin, “Içinde bulundugumuz alan Süleymaniye Camii’nin Külliyesi olarak biliniyor. Kanuni Sultan Süleyman emriyle o dönemin bas mimari Mimar Sinan’a 1550 yilinda yaptirilmaya baslaniyor. Bu külliye kapali bir külliye degil. Içinde sokaklarin oldugu binalarin ve sokaklarin olusturdugu çevreye açik bir külliyedir. Çok fazlaca yapisi var. 20’ye yakin parça yapi var. Cami yapisi buradaki ana yapimiz. 1550 yilinda baslayip 1555 yilinda biten bir yapi. Diger çevredeki müstemilat yapilari da 1553 yilinda baslayip 1559 yilinda tamamlanmis yapilar. Içinde bulundugumuz yapi Darüssifa olarak biliniyor. Yani burada hastalarin tedavi edildigi yer. Hem ayakta hem de yatarak tedavi yapilan bir yapidan bahsediyoruz. Buradaki restorasyon çalismamiz devam ediyor. Bu yapida yaklasik yüzde 75 seviyesindeyiz. 2024 senesi içinde yapinin restorasyonunu tamamlamayi planliyoruz. Bu yapi döneminde hastane yapisi olarak kullanilmis bir yapidir. Içinde bulundugumuz zemin katta 24 hücre odasi bulunuyor. Bu odalar hastalarin konaklamasi için kullanilmis zamaninda. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bu Darüssifa için ‘Çok kiymetli hekimlerin burada bulundugu, buraya gelenlerin 3 gün içerisinde bütün hastaliklarindan kurtuldugu, sifa buldugu’ ile ilgili notlar var. O yüzden çok kiymetli bir yer. Ayni zamanda Selçuklu ve Osmanli döneminde tip medresesi ile beraber yani isin saglik anlaminda teorik kismiyla pratik kisminin beraber yürütüldügü ilk medrese ve ilk Darüssifa yapisi burada bulunuyor. Hemen karsimizdaki Yazma Eserler Kurumu’nun kullandigi yapi da tip medresesi olarak hizmet vermis. Burada asagida bodrum katta bir zindanimiz var. Darüssifanin kendine özel bir hamami yine bodrum katta hasta yakinlarinin gelip kaldigini düsündügümüz 9 tane kervansaray odalari gibi odalarimiz var. Restorasyona 2020 yilinda basladik. 2024 yilinin içerisinde de bitirmeyi planliyoruz. Burasi yillarca Süleymaniye Külliyesi’nde tip egitimi anlaminda önemli bir hizmet vermis. Çok uzun süreler, 1870’li yillara kadar yine hem tip egitimi hem de hastane olarak çalismis. Daha sonrasinda askeri matbaa olarak hizmet verdikten sonra bir dönemde yatili Kuran Kursu olarak çalismis. Ondan sonra da biz zaten restorasyon çalismalarina basladik. Tamamlandiktan sonra yine benzer bir faaliyetle ve islevle kullanilmaya devam edecek” seklinde konustu.



“2024’ün ilk aylarinda tamamlayip Istanbul Vakif Eserleri Müzesi haline getirmeyi planliyoruz”

Süleymaniye Külliyesi’nin Imaret bölümünün restorasyonun ardindan Istanbul Vakif Eserleri Müzesi olarak kullanilacagini anlatan Çetin, “Imaret yapisi da hemen Darüssifa binasinin yaninda bulunuyor. Süleymaniye Külliyesi’nin yine önemli bir parçasi. Adi üzerinde imaret yani ashane asevi olarak hizmet veren bir yapi. Orada da ihtiyaç sahiplerinin karinlarinin doyuruldugu hatta ve hatta barinmalarinin saglandigi bu tip sosyal eksikliklerin ortadan kaldirilmaya çalisildigi bir binadir. Imaretten sonra yapi 1913 senesinde Vakif Eserleri Müzesi olarak hizmet vermeye baslamis. Daha sonra 1993 yilina kadar Islam Eserleri Müzesi olarak hizmet vermeye devam etmis. 2021 senesine kadar da bir özel mütesebbis orayi kullanmis. Orada da restorasyon çalismalarimiz yüzde 75 - 80 seviyelerinde. Orayi 2024’ün ilk aylarinda tamamlayip Istanbul Vakif Eserleri Müzesi haline getirmeyi planliyoruz. Bodrum katindaki restorasyon çalismalarimiz tamamlandi. Bodrum katinda Vakif eserleriyle ilgili bir hali bölümü olacak. Üst katinda da diger camilerimizde ve vakif yapilarinda bulunan eserleri sergileyecegiz” ifadelerini kullandi.