Sultanahmet'te Turistlere İslam'ı Anlatıyor
Türkiye'nin ilk kadın cami rehberi Elif Zeynep Yılmaz, Sultanahmet Camisi'nde her gün öğle ve ikindi vakti yerli ve yabancı turistlere İslamiyet hakkında sunum yapıyor Yılmaz: 'Bir gün sunumun sonunda Fransa'dan gelen bir misafirimiz 'Müslüman olmak istiyorum' dedi. Çok mutlu olduk. En mutlu olduğumuz ve unutamadığımız anlar, misafirlerimizin şehadetlerine şahitlik ettiğimiz anlardır' 'DAEŞ gibi İslam'a zarar veren terör örgütlerinin yaptıklarıyla ilgili çok sık sorular alıyoruz. Bu olayların İslam ile yakından uzaktan ilgisi olmadığını anlatıp, İslam'ın barışa, insanlığa, kardeşliğe verdiği önemden bahsediyoruz. Onlar da 'Bu tarz terör olayları fazla iken neden gerçek Müslümanlar sessiz, neden daha çok İslam'ı tanıtan faaliyetler yapılmıyor?' diyorlar. Bizim yaptığımız çalışmaları beğendiklerini ve devam etmesi gerektiğini yazılı ve sözlü olarak dile getiriyorlar' İngiliz turist Tracey Myers:'Sultanahmet Camisi'ni ziyaret ederken, bir rehber eşliğinde İslamiyet hakkında İngilizce bilgi verildiğini anlatan bir broşür görünce gelip sunumu dinlemek istedik. Çok da faydalı bulduk. İslamiyet hakkında kafamızdaki bazı sorulara cevap bulduk'
Diyanet İşleri Başkanlığı, Sultanahmet gibi Türkiye'nin önde gelen camilerinde, yerli ve yabancı turistlere cami özelinde, İslam dini ve kültürü hakkında bilgi vermesi için cami rehberleri görevlendirdi.
Sultanahmet Camisi'nde görevli Elif Zeynep Yılmaz da her gün öğle ve ikindi vakti yerli ve yabancı turistlere İslamiyet hakkında sunum yapıyor.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıldır Sultanahmet Camisi'nde rehber olarak çalıştığını söyledi.
Kadın olarak bu görevi yapmasının yerli ve yabancı turistleri çok memnun ettiğini belirten Yılmaz, Müslüman kadının eğitimli olması, çalışma hayatında yer alması, özellikle de camide görev yapmasının turistleri şaşırttığını ve kafalarındaki 'İslam'da kadınlar çalışmaz' şeklindeki klişeyi yok ettiğini dile getirdi.
İslami Bilgilendirme Merkezi'nde her gün iki defa yarım saat, yerli ve yabancı turistlere diğer rehber arkadaşlarıyla sunum yaptıklarını ifade eden Yılmaz, şunları anlattı:
'Misafirlerimize direkt dokunma imkanı buluyoruz. Bir gün sunumun sonunda Fransa'dan gelen bir misafirimiz 'Müslüman olmak istiyorum' dedi. Çok mutlu olduk ve duygusal anlar yaşadık. Daha sonra misafirimizin isteği doğrultusunda Sultanahmet Camisi'ne gidip kendisine abdest alma ve namaz kılma konusunda yardım ettik. Dinimizin İslam karşıtı hareketlerle zedelenen imajını düzeltme adına önemli bir hizmet verdiğimize inanıyorum. Dualarımız bu çalışmaların tüm turistik camilerde de yapılması. Her gün dünyanın çeşitli ülkelerinden insanlarla tanışıp sohbet etme imkanı bulup, farklı deneyimler yaşıyoruz. Hafızamıza kazınan anlar misafirlerimizin şehadetlerine şahitlik ettiğimiz anlardır.'
Yılmaz, cami rehberinin dini ilminin ve yabancı dilinin iyi olmasının yanında farklı inançlardan insanlara hitap etme, iletişim kurma tekniklerine de vakıf olması gerektiğini vurguladı.
Yurt içi ve yurt dışında eğitim seminerlerine katılmaya çalıştığını, dünya gündemini takip edip güncelden uzak kalmamak için çaba sarf ettiğini aktaran Yılmaz, 'DAEŞ gibi İslam'a zarar veren terör örgütlerinin yaptıklarıyla ilgili çok sık sorular alıyoruz. Bu olayların İslam ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını anlatıp, İslam’ın barışa, insanlığa, kardeşliğe verdiği önemden bahsediyoruz. Onlar da 'Bu tarz terör olayları fazla iken neden gerçek Müslümanlar sessiz, neden daha çok İslam'ı tanıtan faaliyetler yapılmıyor?' diyorlar. Bizim yaptığımız çalışmaları beğendiklerini ve devam etmesi gerektiğini yazılı ve sözlü olarak dile getiriyorlar' diye konuştu.
- 'Daha yolun başındayız'
Yılmaz, dünyanın farklı coğrafyalarından, farklı inançlarından insanlarla Sultanahmet Camisi'nin kubbesi altında buluşmanın bulunmaz bir nimet olduğunu söyledi.
Amerika ve Avrupa'dan çok sayıda misafir ağırladıklarını, hatta bir gün Latin Amerika'dan gelen bir kadın misafirlerinin İslamiyet hakkında araştırma yapmak istediğini ve bunun için İspanyolca kitaplar hazırlanmasını yönünde talepte bulunduğunu aktaran Yılmaz, şunları anlattı:
'O yüzden merkeze gelen turistlere ücretsiz olarak Rusça, Almanca, Çince, İngilizce ve Fransızca Kur'an-ı Kerim ve İslami bilgiler içerikli broşürler hediye ediyoruz. Sunumun ardından birbirinden farklı sorular alıyoruz. Bazen İslam tarihine, bazen kültürüne dair sorular geliyor. Sünni-Şia farkından, cami avizelerinin neden engin olduğuna kadar. Camide neden kadınların az olduğundan, kadınların İslam'daki eğitim hakkına kadar bir çok farklı sorular geliyor. Sorular eşliğinden kendimizi geliştirip yeni bilgilere de ulaşma imkanı buluyoruz. Bir çoğuyla iletişimimiz mail yoluyla devam ediyor, özellikle mühtedi kadın misafirlerimiz ülkelerine dönseler de hemen hemen her gün birçok soru sorarak dini vecibelerini en iyi şekilde yerine getirmek istiyorlar.'
Yılmaz, sunumun sonunda turistlerden anı defterini imzalamalarını istediklerini ifade ederek, defterdeki yazıların kendisini motive ettiğini, işini daha da şevkle yapmasını sağladığını vurguladı.
Daha yolun başında bulunduğunu ve yapılacak çok iş olduğunu aktaran Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığının desteğiyle daha iyi hizmetlere imza atacaklarına inandığını kaydetti.
-'İslamiyet hakkındaki bazı sorulara cevap bulduk'
İngiltere'den İstanbul'a gelen Tracey Myers ise Yunanistan'dan teknelerle gelen Suriyeli mültecilerin karaya adım attıkları yerde 'Umut Merkezi/Hope Center' adıyla bir merkez kurduklarını ve orada gönüllü olarak çalıştığını söyledi.
İnsanların ıslak bir şekilde karaya adım attıklarında onlara sıcak bir yudum içecek, yiyecek ve kuru kıyafetler verdiklerini belirten Myers, 'Suriye’den gelen bu insanların bir çoğu Müslüman. Kendilerine geldikten sonra nerede namaz kılabilirim, nerede ibadet edebilirim diye soruyorlar. Onlara bir ibadet merkezi oluşturmak istiyoruz. O nedenle İstanbul'a gelip camileri ziyaret ediyoruz ve İslamiyet hakkında bilgi alıyoruz. Sultanahmet Camisi'ni ziyaret ederken, bir rehber eşliğinde İslamiyet hakkında İngilizce bilgi verildiğini anlatan bir broşür görünce gelip bu sunumu dinlemek istedik. Çok da faydalı bulduk, İslamiyet hakkında kafamızdaki bazı sorulara cevap bulduk' şeklinde konuştu.
İngiltere'den Sultanahmet'i ziyarete gelen Charlette Fanthome ise bir müzede üst düzey yönetici olduğunu ve İstanbul’a özellikle Sultanahmet'i görmek için geldiğini söyledi.
Caminin güzelliğinden çok etkilendiğini, dünyada hiçbir şeyle bu güzelliği kıyaslayamadığını aktaran, Fanthome, caminin tarihi ve mimari özelliklerinin yanı sıra İslamiyet hakkında bilgi vermek için özel bir rehberin görevlendirilmesini, bu bilginin de İngilizce olarak verilmesini çok anlamı bulduğunu vurguladı.
Sultanahmet'te meydana gelen patlamanın kendisini çok üzdüğünü aktaran Fanthome, şöyle konuştu:
'İnsanlar böyle bir şeyi neden yapar anlamıyorum. Dünyanın en güzel yerinde insanların öldürülmesi çok üzücü. Patlamanın ardından arkadaşlarım 'İstanbul'a özellikle de Sultanahmet'e gitme' diye ısrar etti ama bu beni hiç etkiledi. Zira Paris'te de yakın zamanda bombalar patladı diye Paris'e gitmekten de vazgeçmedik. Onların istediği zaten bu, korku yaymak ve insanları birbirinden uzaklaştırmak. Buna izin vermemeliyiz. Terör eylemlerinden dolayı İstanbul'a gelme planımı değiştirmem onların kazanması anlamına gelirdi. Onlara bu fırsatı vermemeliyiz. Turistler için İstanbul çok önemli bir mekan.'
Fanthome, radikal terör örgütlerinin eylemlerinin İslamiyet'e mal edilemeyeceğini ifade ederek,'DAEŞ gibi örgütlerin İslamiyet ile aynı kefeye koyamayız. İkisi aynı şey değil. DAEŞ’in yaptığı ölümcül eylemler İslamiyet'e bakış açımı etkilemiyor. Terör her yerde olabilir. Dünyanın farklı yerlerinden bir çok Müslüman arkadaşım var' dedi.
Fransa'dan Sultanahmet'i ziyarete gelen Elodue Dora da kimsesiz çocuklarla ilgili bir STK'da çalıştığını ve Sultanahmet Camisi'nin mimari özelliğinden çok etkilendiği için ziyaret etmek istediğini dile getirdi.
Sultanahmet Meydanı'nda meydana gelen patlamanın İstanbul ziyaretini etkilemediğini aktaran Dora, 'Terör saldırılarının bizi yıldırmasına izin vermemeliyiz. Bu saldırılardan korkmuyoruz. İstanbul'u ve Sultanahmet'i seviyoruz. Fransa 'da aynı şekilde patlamalar oldu bu bizi yıldırmadı. Her an bu korkuyla yaşayarak sadece teröristlere istediklerini vermiş oluruz' ifadelerini kullandı
Dora, caminin mimari özelliklerinin bir rehber eşliğinde ücretsiz olarak kendilerine aktarılmasından memnun olduğunu belirterek, 'Rehber eşliğinde İslami Bilgilendirme Merkezinde yapılan sunumlar sayesinde İslamiyet hakkında kulaktan dolma bilgilerimizin ne kadar yanlış olduğunu da görme imkanı bulduk' diye konuştu.