'Sürdürülebilir Turizm Ve İnsan' Konulu Seminer Başladı

Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü Teknik Destek Bilgi Değişim Ofisi'nin (TAIEX) Antalya Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nün koordinasyonunda düzenlediği 'Sürdürülebilir Turizm ve İnsan' konulu seminer, Antalya'da başladı.
Antalya Burdur ve Isparta'daki koruma alanlarındaki turizm faaliyetlerinin ele alındığı toplantıya, Avrupa Birliği'nden ve Türkiye'den uzmanlar ile sivil toplum örgütlerinden yetkililer ve turizmciler katıldı. Antalya Çevre ve Orman İl Müdürü Mine Kara'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Sabri Kiriş, tabiatın bütün insanların ortak malı olduğunu söyledi.Geçen aralık ayında çevre faslını açan Türkiye'nin Avrupa Birliği çevre mevzuatının tüm yükümlülüklerini uygulama mecburiyetinde olduğunu anlatan Kiriş, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün de faaliyetlerini Avrupa Birliği persfektifleri çerçevesinde gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye'de 1937'de çıkartılan orman kanunu ve kara avcılığı kanunu ile koruma çalışmalarının yasal olarak başladığını bildiren Kiriş, şu anda da korumayla ilgili çeşitli kurumlarca çıkartılan kanun, yasa ve tüzük gibi düzenlemelerin olduğunu açıkladı. Kanun, tüzük ve yasaların çeşitli kurumlar tarafından farklı zamanlarda çıktığı için zaman zaman karışıklıkların da meydana geldiğini belirten Kiriş, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün çeşitliliği koruma kanunu tasarısı hazırlayıp, Bakanlığın rızasıyla kurumların görüşüne sunulduğunu bildirdi. Kanun tasarısı hakkında da bilgi veren Kiriş, sözlerine şöyle devam etti:
"Habitat direktiflerine ve Avrupa Birliği kriterlerine uyumlu olan bu kanun tasarısı ile koruma alanlarına tek statü verilecek. Yönetim kargaşası sona erecek. Bilimsel veri toplama, izleme ve değerlendirme gibi konularda bilim kurulu oluşturulacak. Bir yere statü verileceğinde buna biyolojik çeşitlilik komisyonları karar verecek. Ulusal ve yerel olarak biyolojik çeşitlilik komisyonları kurulacak. Bozulmuş eko sistemlerinin rehabilitasyonu ve yeniden eski haline getirilmesi için çalışmaları içermektedir. Peyzaj konusunda da bine bir boşluk vardı. Kanun onu da kapsıyor. Ayrıca 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kanunundaki doğal sitleri kapsam olarak bu kanunla bizim bakanlığımıza alacağız."
Avrupa Birliği'nden uzmanlar, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, üniversiteler, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcilerinin yanı sıra 3 ildeki ilgili kurumların katıldığı iki günlük seminer, 24 şubat tarihinde sona erecek.