Süreç zor, çözüm yakın

Taksim ve Geçitli saldırıları gibi provokatif girişimlere rağmen devletin çözüm sürecinde geri adım atmaması, PKK'nın eylemsizlik kararını uzatması, Kürt siyasetçilerin 'silahlı mücadele bitmeli' mesajı çözüm umudunu güçlendirdi. Kürt siyasetçiler, 'Süreç zor, ama çözüm yakın' görüşünde

Taksim'i kana bulayan canlı bomba saldırısı, geçtiğimiz Eylül ayında Hakkari'nin Geçitli Köyü'ndeki 9 sivilin öldüğü mayınlı saldırı gibi eylemler gerilimi tırmandırsa da Kürt sorununun çözümü için başlatılan süreçte geri adım atılmaması dikkat çekiyor. Terör örgütü PKK'nın reddettiği Taksim'i kana bulayan eylemin ardından genel seçimlere kadar ateşkesi uzatması sürecin gelişimi açısından olumlu karşılanırken, Aysel Tuğluk'un İmralı'dan 'Diyalog sürecini aştık, müzakere başladı' mesajı sorunun çözümü adına tarafların kararlılığını gösterdi. Kürt sorununu yakından takip eden siyasetçiler ve aydınlar provokatif eylemlerin etkisine dikkat çekerek, 'Süreç zor; ama çözüm yakın' fikrinde birleşti.
FIRSAT İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, gelinen sürecin yeni bir fırsat olduğunu dile getirdi. Bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini belirten Birdal, 'Bence şimdi tam zamanı. AKP bunu yapabilir. Bu eylemsizlik kararının doğru anlaşılması gerekir. Siyasi kaygılardan ziyade ortak bir akıl programı planlanmalı. Demokratik kamuoyuna, medyaya, aydın, yazar ve sanatçılara çok iş düşüyor' dedi. Taksim'deki canlı bomba saldırısında taşeron örgütlerin kullanılmış olabileceğini ifade eden Birdal, 'Yollar ne zaman barışa evriliyorsa bir şeyler oluyor' diye konuştu.
SÜRESİZ ATEŞKESE DOĞRU
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız ise, 'Bu, umutların tekrar yeşerdiği bir süreç oldu' dedi. PKK'nın açıkladığı ateşkes döneminin seçim dönemini de kapsamasının çok önemli olduğunu söyleyen Yıldız, 'Sürecin gereği yapılabilirse süresiz ateşkese dönüşebilir. Önemli bir süreçteyiz' diye konuştu. Taksim'de yaşanan bombalı saldırının PKK tarafından üstlenilmemesi ve ısrarla reddedilmesinin dikkate değer olduğunu vurgulayan Yıldız, şunları söyledi: 'Süreçte sorumluluğu olun herkesin bunu ilerletecek de tutum sergilemesi gerekir. Özellikle yeni bir anayasa yapılması, Kürt sorununun bu şekilde çözülmesi gerekir. Siyasi çıkarlar için siyasi manevralarla heba edilmemelidir. Bu süreç, silahların sonsuza kadar susmasını sağlayacak bir zeminin ortaya çıkmasını sağlamıştır.'
SEKTEYE UĞRATAMAZLAR
Silahların uzun süreli susmasının, Kürt sorununun çözümü için büyük bir fırsat zemini ortaya koyduğunu kaydeden Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Sezgin Tanrıkulu da, '8 aylık sürenin seçimlerden sonra da devam edeceğini düşünüyorum. Silahlı hareketin, stratejik olarak silahsızlanma hareketini başlattığı olarak yorumlamamız mümkün. Bu süreç zor bir süreç. Taksim türü eylemleri gerçekleştirenler bu sürecin bozulmasını sağlayıp tekrar çatışma ortamını oluşturabilirler. Asıl önemli olan süreci sekteye uğratmamaktır. Bunda görev tüm topluma düşmektedir' dedi.
Silahların susmasını 'çok olumlu bir adım' olarak nitelendiren yazar Altan Tan, hükümetin de bir adım atması gerektiğini söyledi. Tan, 'Köy kasaba isimleri var, seçim barajı var. Peki adım atılmazsa bu Kürtler hangi duvara başlarını vuracak. Barış talebi genel bir talep' diye konuştu.
SONUNA KADAR DEMOKRASİ
BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik de ateşkes sürecinin bugüne kadar doğru değerlendirilmediğini anımsatarak, 'Demokratikleşme konusunda bir fırsat yaratıldığına inanıyoruz. Biz şiddetle sorunların çözülemeyeceğine inandığımız için Meclis'teyiz. Bu süreç yeniden değerlendirmeli. Sorun çok köklü. Kim yapmış olursa olsun süreci baltalamaya yönelik. Bu eylemler sürece hiçbir katkı sağlamaz. Demokratikleşmeden vazgeçilmemelidir' diye konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİNE GİRİLMİŞTİR
Sürecin karışık göründüğünü söyleyen Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan da, 'Bir yönüyle değişim yokmuş gibi, diğer taraftan çok hareketli. Şu açık: Artık Türkiye bir çözüm sürecine girmiştir. Provokatif gelişmeler olsa da ilerliyor. Kürtler ve Türkler artık bunun çözümsüzlük içinde kalmasını istemiyor. İktidar, muhalefet ve STK'lar bu konuda gerekli duyarlılığı göstermeli. Murat Karayılan'ın açıklaması ve Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelerde bir süreç vardı. Tam bu sırada yaşanan Taksim olayı kuşku bıraktı' diye konuştu.

Çözmek isteyen irade var
AK Parti MKYK üyesi Mazhar Bağlı: Bugün tüm olumsuzluklara rağmen sorunun çözümü için yeşeren umutları siyasi varlıktan bağımsız düşünmemek lazım. Bugün sorunu çözmek isteyen bir irade ile projesi var. Nihai hedef şiddeti ve terörü bitirmek. Kürt tarafında, başka çevrelerde, uluslararası arenada sorunun çözülmemesini isteyenler var. PKK'nın ilan ettiği ateşkesi önemsiyorum, yapmak zorundaydı. Taksim saldırısı sonrası doğu ve batı şiddetin hak arama aracı olmadığını gösterdi. Bu olay sonrasında PKK, Taksim'deki olayı kesin bir şekilde ret etmişlerdir. Bu eylemi PKK yapmış da yapmamış da olabilir. Ama reddetmeleri olumludur.

Şiddet artık doyuma ulaştı
Siyaset Bilimci Sosyolog Prof. Dr. Doğu Ergil: Kürt sorunu bu zamana kadar nasıl anlatıldı: Kürtler ihanet etti, ayrılmak istiyor. Bunca acı ve kayıptan sonra bunların doğru olmadığı ortaya çıktı. Kürtlerin kendilerine yapılan haksızlığa karşı çıktığı anlaşıldı. Kürtler de şiddetle bir yere varamayacaklarını anladılar. Şiddetle sorunlarını dile getirdiler, ancak bir yere varamayacaklarını anladılar. Şiddet artık doyuma ulaştı. Yeni bir mantık geliştirmek lazım. Birlikte yaşamak kaydıyla hukuki toplumsal bir konsensus oluşturulmalı. Neler yapılması gerektiği konusunda önce hükümet, sonra parlamento karar vermeli. Sonra da topluma anlatmalıyız.


Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile