Toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Pillay, Suriye'deki iç savaşın taraflarının işlediği insan hakları ihlallerinin belgelenmesi gerektiğine ve Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) getirilmesine vurgu yaptı. Pillay, sorumluluk ve ihlaller açısından, savaşın iki tarafının karşılaştırılamayacağını, Suriye'deki rejim güçlerinin eylemlerinin neden olduğu ihlallerin daha ağır bastığına dikkati çekti.
Pillay, Suriye'de adalet ve mesuliyetin önemine işaret ederken, ''çatlaklardan atlamaya izin verilmemesi'' gerektiğini ifade etti.
Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi ise Pillay'ın konuşmasını Fransa, İngiltere ve ABD'nin ülkesine karşı kampanyanın bir parçası olduğunu ileri sürdü.
BMGK toplantısındaki brifingde, Pillay'ın Suriye'de rejim ve muhalif gruplar tarafından gerçekleştirilen işkenceyi belgeleyen ve bu hafta sonu tamamlaması gereken raporunda, genç bir kadına, cinsel taciz dahil dişlerinin sökülmesine kadar 3 yıl boyunca yapılan işkence örneğine yer verileceğini açıkladığı öğrenildi.
Mart ayında Suriye'deki savaş suçlarını soruşturan BM İnsan Hakları Konseyi'nin komisyon raporunda, insan hakları ihlalleriyle ilgili devlette tam dokunulmazlık olduğu ve bunun istismar edildiği belirtildi.
Pillay açıklamasında, savaş ve insanlığa karşı işlenmiş suçların işlendiği ve bu konuda ''yeterli delillerin'' bulunduğunu bildirdi. Pillay, bu suçların işlenmesinde en büyük sorumluluğun Devlet Başkanı Beşar Esad dahil devletin en üst makamlarında olduğunu kaydetti.
Pillay, 2011 yılından beri, UCM'ye Suriye'deki savaş suçları konusunda dava açması konusunda baskı yaparken, BMGK'da veto yetkisi bulunan 5 üyeden, Suriye rejimini koruyan tutum içindeki Çin ve Rusya'nın karşı çıkması nedeniyle, bu konuda bir ilerleme sağlanamıyor.