Atalay, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen Suriye Koordinasyon Kurulu Toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Türkiye'ye sığınmacı olarak gelen Suriyelilere verilen hizmetleri en iyi şekilde yürütmek için ilgili tüm kurumların ilk günden beri çaba harcadığını vurgulayan Atalay, şu anda 21 kampta 200 bini aşan Suriyeli bulunduğunu, her biri bir şehir düzeninde kurulan kampların uluslararası standartların üstünde olduğunu söyledi.
Kamp dışında da yaklaşık 300 bin Suriyeli sığınmacının olduğunu, bunların kamplarda kalmak için başvurmadığını, bazılarının akrabalarının yanında kaldığını, maddi durumları iyi olanların mekan temin ettiklerini, bazılarının da sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle yaşadığını anlattı.
-''Hepsini kuşatıcı bir politika izledik''
Kamp dışındaki sığınmacıların da sağlık hizmetlerinin karşılandığını bildiren Atalay, şöyle devam etti:
''Türkiye olarak başından beri açık kapı politikası izledik. Bu uluslararası bir ilkedir. Yanınızda bir felaket, sorun varsa onlara destek verirsiniz. Buraya gelen insanları ne diliyle ne mezhebiyle ne rengiyle, hiçbir özelliğiyle değerlendirmiyoruz. İnsanlar o çatışma ortamından, zulümden kaçıyorlar, Türkiye'ye geliyorlar. Biz de onları burada rahat ettirmek için çalışma yapıyoruz.''
Bazı sığınmacıların ayrı kamplar istediğini ifade eden Atalay, Suriye içinde birçok farklı inanç grubundan, etnik gruptan kişi yaşadığını, hepsini kuşatan bir politika izleyen Türkiye'nin, hepsine aynı derecede yakın olduğunu söyledi.
Atalay, ''Bütün bu sorunlar bittiğinde yine bütünlük içinde, bu çeşitlilik içinde Suriye'nin bütünlüğü devam etsin. Onu da çok önemli görüyoruz'' diye konuştu.
Süryani sığınmacıların ayrı bir kamp istediğini anlatan Atalay, şunları kaydetti:
''Onlara Mardin Midyat'ta öyle bir kamp kurduk. Bunlar bizdeki Süryani vatandaşlarımızın da akrabalarıdır. Suriye'deki Türkmenlerle özel bir ilgimiz olmuştur. Türkmenler, Suriye'nin Lazkiye ve bazı kesimlerinde yaşarlar. Bunlar Türkiye'de kendilerine ayrı kamplar kurulursa daha memnun olacaklarını söylemişlerdir. İki tane ayrı kampımız vardır. Biri Aladağ'da, diğeri Osmaniye'de. Bunlar kendi içlerinde de organize oldular. Birliklerini sağladılar. Türkiye'de kongre yaptılar.''
-''Bunlar üzücüdür''
Nusayrilerin çatışma ortamından kaçarak Türkiye'ye gelmeleri halinde ayrı kendilerine ayrı bir kamp kurulabileceğini ilettiklerini belirten Atalay, ''O manada belli talepler, belki şimdiden sonra olabilir. Çok ileri gelme iradesi doğmadı'' dedi.
Bu konuda açık ve rahat bir politika izeldiklerini yineleyen Atalay, şöyle konuştu:
''Geçen hafta basınımızda bir, iki yayın oldu, 'İstanbul'da, Kumkapı sahillerinde bir parkta Fatih Belediyesi, orada yaşayan Alevi Türkmenleri parktan çıkarmak istemiş, sığınacak yerleri yokmuş' gibi. Bunlar bizi üzüyor. Şunu biliyoruz Türkiye'de değişik illerimizde, ilçelerimizde sınırlardan geçen kamplara da başvurmayan, hatta 'kamplarda kalın' dediğimiz halde, kampları tercih etmeyen insanlar var. Ama oralarda da kalacakları yerler var. Kendileri düzenlerini kuruyorlar. Parklar tabii çadır kurulup kalınacak yerler haline getirilmiyor. Bizim kendi imkanlarımız var. Biz büyük bir devletiz. Onlara da orada, İstanbul Valiliği ve AFAD, 'Sizi istediğiniz kampa alalım' teklifinde bulundular. Ama onlar istemedi. Valiliğimiz onları İstanbul'da sosyal bir tesise yerleştirecek. Bunlar 56 kişidir.''
Türkiye'nin bu işi çok iyi yürüten bir ülke olduğuna, Bulgaristan, Bosna Hersek, Kuzey Irak'tan gelen sığınmacılara da Türkiye'nin hiçbir ayrım gözetmeden ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Atalay, ''Böyle bir şeyi alıp, büyütüp, sanki 'Türkiye'de ayrımcılık yapılıyor' gibi, en iyi yürüttüğümüz işte bile uluslararası alana bu tür bilgiler sunan basınımız kendisi düşünsün. Bunlar üzücüdür. Bunları biraz araştırsalar, Türkiye'nin bu konuyu ne kadar büyük hassasiyetle ve fedakarlıkla yürüttüklerini görecekler. Böyle ucuz haberciliği kınıyorum'' diye konuştu.
-''Büyük bir mali fedakarlığımız var''
Uluslararası caimanın, Suriye'de geçen hafta kimyasal silahlarla yapılan katliamı tartıştığını, Suriye'ye nasıl bir yaptırım uygulanacağını, değerlendirdiğini belirten Atalay, G20 Zirvesi'nde de bu konunun ele alınacağını kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, geçen hafta, Suriye Güvenlik Zirvesi yaptıklarını anımsatan Atalay, ''Böyle bir durumda Türkiye'nin konumu, gelebilecekler, Türkiye'nin üzerine düşenler, büyük sınırımız var, bundan nasıl etkileniriz, Türkiye'ye yeni durumda yeni sığınmacılar gelebilir mi, ne kadar kişi gelebilir, bunlar geldiğinde hangi tedbirler alınacaktır. Sınır il ve ilçelerimizdeki vatandaşlarımızla ilgili alınabilecek tedbirler nedir, bütün bunları orada değerlendirdik. Bununla ilgili komisyonumuz da kuruldu. Onlar çalışıyor'' diye konuştu.
Bugün yapacakları toplantının insani boyutla, Suriyeli sığınmacılara Türkiye'de, sıfır noktada ve sınır ötesinde verilen hizmetlerle ilgili olduğunu bildiren Atalay, eğitim ve sağlık hizmetlerine de değindi. ''Bu konuda Türkiye olarak büyük bir mali fedakarlığımız var'' diyen Atalay, şu anda miktarı 2 milyar liraya ulaşan bir harcama olduğunu söyledi.
Bütün bu çalışmaları büyük bir dikkatle yürüttüklerini anlatan Atalay, Birleşmiş Milletler ve uluslararası camiadan bu konuda yeterince mali destek alınmadığını ve destek beklediklerini kaydetti.
-Sorular
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay, alınan tedbirlere ilişkin bir soru üzerine bütün senaryoların, Türkiye'nin karşılaşabileceği risklerin görüşüldüğünü, Türkiye'nin gelecekteki gelişmelere hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti.
Atalay, çalışmaları dikkatli yapmak durumunda olduklarını belirterek, ''Bu, hem Suriye'den gelebilecek sığınmacılarla ilgili, inşallah öyle çok büyük bir sığınmacı akını olmaz, hem de sınır bölgelerinde yaşayan kendi vatandaşlarımızın güvenliğini korumak için bütün alternatifleri değerlendiren ve tedbirleri alan bir konumdayız'' diye konuştu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Suriye'ye olası müdaheleye ilişkin "Bu işte iştahlı görünen ülkeler bile geri vitese taktı" sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Atalay, "Ben işin o boyutuyla ilgil fazla bir değerlendirme yapmak istemiyorum. O boyutuyla ilgili değerlendirme yapması gerekenler yapıyorlar. Biz, biraz daha işin insani boyutuyla ilgiliyiz'' dedi.
Atalay, ''G20 Zirvesi'nden Suriye ile ilgili nasıl bir tablo ortaya çıkmasını bekliyorsunuz'' sorusunu da şöyle yanıtladı:
''G-20 Zirvesi'nde bu işin, şu anda da tarafı durumunda olan büyük devletlerin hepsi bir araya geliyorlar. Böyle bir zirvede bu konunun önemli gündemlerden birini oluşturacağını tahmin etmek zor değil. Başbakanımız da bu konuda bu zirveye hem hazırlıklı gidiyor hem de orada bazı görüşmeler yapacak. Türkiye'nin bu konudaki konumu belli, tezleri belli. Zirvedeki görüşmelerin, bu konuda önemli olabileceğini düşünüyorum.''
Suriye Koordinasyon Kurulu Toplantısı
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, G20 Zirvesi'nde, Suriye konusunda işin tarafı durumundaki büyük devletlerin liderlerinin bir araya geleceğini belirterek, "Böyle bir zirvede bu konunun önemli gündemlerden birini oluşturacağını tahmin etmek zor değil. Başbakanımız da bu konuda bu zirveye hazırlıklı gidiyor. Zirvedeki görüşmelerin, bu konuda önemli olabileceğini düşünüyorum'' dedi.