Suriyeli Sığınmacılar Açıklaması Beklentiler Ve Zorluklar Çalıştayı

SESRIC Başkanı Kulaklıkaya: 'Mülteci krizi derinleşiyor fakat uluslararası toplum hala sessizliğini koruyor'.

İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Başkanı Musa Kulaklıkaya, Suriye krizinin gittikçe daha sıkıntılı bir hal almaya başladığını vurgulayarak, 'Mülteci krizi derinleşiyor fakat uluslararası toplum hala sessizliğini koruyor' dedi.

SESRIC tarafından Ankara'da düzenlenen Suriyeli Sığınmacılar, Beklentiler ve Zorluklar Çalıştayı'nda söz alan Kulaklıkaya, Suriye'deki savaşın yol açtığı sığınmacı krizinin, 5 milyona yakın kişi ile son 25 yılın en büyük sığınmacı akını olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin 2 buçuk milyon sığınmacıya ev sahipliği yaparak mevcut sığınmacıların yüzde 50'sini kabul ettiğini belirten Kulaklıkaya, 'Sığınmacı krizi derinleşiyor fakat uluslararası toplum sessizliğini hala koruyor' dedi.

Sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan mali yardımların yetersiz olduğuna değinen Kulaklıkaya, 'Siyasi sosyal ekonomik anlamda mültecilere kaynak ayrılamıyor. Sivil toplum kuruluşlarının da bu işte rol almaları önem arz ediyor' şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) kararları doğrultusunda, özellikle insani yardıma Suriye'de erişimin sağlanması konusunda görüşmelerin devam ettiğini belirten Kulaklıkaya, ‘’Hiçbir ülke bu insani krizin tek başına üstesinden gelemez. Bu sorun yalnızca komşu ülkelerin sorunu değildir, ortak bir sorundur. Müslüman toplumlar olarak daha büyük sorumluluklar var. Bütün komşu ülkeler ortak gayret sarf etmelidir’’ dedi.

Kulaklıkaya, sığınmacı çocuklar için psikolojik destek programı başlattıklarını ifade ederek, Gaziantep ve İstanbul'da 7 ay boyunca 10-15 yaş grubu çocuklara ve ebeveynlere eğitim uygulamasına başladıklarını kaydetti.

Bu çalışmaların yanı sıra bir dizi yeni öneri getireceklerini işaret eden Kulaklıkaya, 'Umuyorum ki bu çalıştay, benzer önerilerin geliştirilmesi adına fırsat olur. İnşallah somut çıktılar elde ederek gelecek programlarımıza yansıtacağız' diye konuştu.

- 'Diğer komşu ülkeler de sorumluluk almalı'

Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Baş Müşaviri Muhammed Murtaza Yetiş ise 'Şu anda İslam coğrafyasında ortak payda zemini bulmakta zorlanıyoruz. Başta Suriye olmak üzere yaşanan insani krizler küresel hale gelmiş durumda. Suriye meselesinde kalıcı öneriler getirmemiz gerekiyor* dedi.

Suriye krizinde üç ana unsur olduğunu belirten Yetiş, şöyle devam etti:

'Suriye kriziyle ilgili 3 ana unsur var. Bunları çözemediğimiz sürece coğrafyanın sorunlarını çözemeyeceğiz. Bunlar da farklı dini gruplar, farklı etnik gruplar, farklı mezhebi gruplar. Hepimizin, yüzlerce yıldır nasıl yaşanıyorsa, bunu devam ettiremediğimiz takdirde acıların bitmeyeceğini bilmemiz gerekiyor. Suriye’de yaşanan insani krizle ilgili çözümler üretirken köklü problemlere kalıcı cevaplar bulmamız gerekiyor. Suriyeli kardeşlerimizle ilgili meselede de hiçbirimiz duyarsız kalamayız. Türkiye, Lübnan, Ürdün elinden geleni yapıyor. Irak ve Mısır'la birlikte diğer komşu ülkeler de sorumluluk almalı.'

Çalıştayda söz alan Ürdün Büyükelçiliği Müsteşar ve Misyon Şefi Yardımcısı Yusuf Abdilgani de konuşmasında 'Ürdün açık kapı politikası izlemektedir. Sınırlı kaynaklarımıza rağmen her türlü imkanı sağlamaya çalışmaktayız. Fakat bunu tek başına üstlenemeyiz' ifadelerini kullandı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin El Sharty ise konuşmasında 'Suriye ile kara sınırlarımız olmamasına rağmen 130 bin mülteciyi kabul ediyoruz. Suriye ile ilgili uluslararası bir taahhüt ortaya konulmalı. Konuyu ilk önce insanı hakları bakımından ele almalıyız. Kolektif bir sorumluluk var ve bundan kaçamayız. İkinci olarak 5 ev sahibi ülkenin yükünü hafifletecek eylemlerin hayata geçirilmesi ve güçlendirme stratejisinin ele alınması lazım' dedi.

- 'Akdeniz çocuklarımızı yutuyor'

Lübnan'ın Ankara Büyükelçisi Mansur Abdullah da Suriyeli sığınmacıların acı çektiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

'Lübnan da 1 milyon 200 bini kayıtlı, 400 bini kayıt dışı olmak üzere 2 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı var. Lübnan halihazırda iskan sorunu ile karşı karşıya ve sığınmacılar konut sıkıntısı yaşıyor. Sağlık konusuna gelince, hastaneler ihtiyaca karşılık veremiyor. Eğitim de ise 450 bin okul yaşında çocuk var. 150 binini kabul ettik, geriye kalanlar okula gidemiyor. Savaş zaten Lübnan ekonomisini yordu, işsizlik oranı çok yüksek.'

Yaşananlardan en büyük zararı kadın ve çocukların gördüğünü dile getiren Abdullah, 2014 yılının ekim ayında Avrupa elçilerine uyarıda bulunarak, 'Akdeniz çocuklarımızı yutuyor' dediğini ifade etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile