YETER ERDİNE - Gaziantepli bir deri ustası tarafından 1897'de yapılan ve Osmanlı döneminde her yıl Hicaz'a gönderilen Sürre Alayı'nda kullanılan deri sandık, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıl dönümünde açılışı yapılan, içerisinde Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde kenti anlatan eserlerin yer aldığı Gaziantep Sanat Merkezi'ndeki Kent Arşivi'nde birbirinden önemli belge ve eser bulunuyor.
İşgal yıllarında Fransız askerlerinin yakınlarına yazdığı kartpostallardan eski gazete ve dergilere, fotoğraflara, Hicaz Demir Yolu yapımı sırasında Gazianteplilerin yaptığı bağışlar, höşür vergisi makbuzları ve şehre yapılan görevlendirme yazılarına kadar çok sayıda belgenin bulunduğu merkez, arşiv araştırması yapmak isteyenlerden de ilgi görüyor.
Şerri mahkeme sicillerinin tıpkı basımlarının da alındığı arşivde, Şubat 1897'de Gaziantepli Kanberzade ailesi tarafından yapılan deri Sürre sandığı dikkati çekiyor.
Üzerinde, Osmanlıca "Böyle üstad-ı yegane-i Ayıntap, Kanberzade demekle şöhretyab" yazan sandığın, Sürre Alayı'nda Hicaz'a gönderilen hediyelerin, yardımların ve paraların muhafazası için kullanıldığı belirtiliyor.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oya Alpay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin tarihi, sosyal, ekonomik, idari ve kültürel değerlerinin kaydedildiği, şehrin geçmişini ve gündelik yaşantısını belgeleyen Kent Arşivi çalışmalarını tamamladıklarını ve 2018'de açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Arşivde 62 bine yakın dijital fotoğraf, belge, görsel, işitsel materyal ve 2 bine yakın basılı eser, kitap ve süreli yayın bulunduğunu belirten Alpay, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi ile Genelkurmay arşivindeki Gaziantep ile ilgili bütün belgeleri aldıklarını ifade etti.
Alpay, Osmanlı döneminde her yıl hac mevsiminden önce Mekke ve Medine halkının ihtiyaçlarını karşılamak için gönderilen para ve hediyelerden oluşan Sürre Alayı'nın sandıklarının Gaziantepli ustalarca yapıldığına dikkati çekerek, bu sandıklardan birini bir koleksiyonerde bulduklarını ve satın aldıklarını kaydetti.
- "Kanberzade ailesinin torunları varsa, arşivimize gelebilirlerse çok memnun oluruz"
Sürre sandığını merkezde sergilediklerini aktaran Alpay, şöyle devam etti:
"Sürre Alayı, Osmanlı'nın bir geleneği. 1400'lü yıllarda Çelebi Mehmet döneminde başlatıldığı kabul ediliyor. Türklerin, Osmanlı'nın onlara bir sempatisi olarak, Hicaz'a, Mekke ve Medine halkına her yıl recep ayının 12'sinde hediyeler gönderiliyor. Çelebi Mehmet'in babası Yıldırım Bayezid'in de 80 bin altını Mekke ve Medine'ye gönderdiği biliniyor. Sürre sandığının, Gaziantep'te Kanberzade ailesi tarafından yapıldığı biliniyor. O dönem Sürre sandığı çok önemli. Birçok yerde Sürre Alayı için bir şeyler yapılıyor. Gaziantep'te de Kanberzade ailesi Sürre sandığı yapmış. Aslında buradan bir çağrı da yapmak istiyoruz. Kanberzade ailesinin torunları varsa, arşivimize gelebilirlerse çok memnun oluruz."
Alpay, Sürre sandığının ziyaretçilerin ilgisini gördüğünü belirterek, görmek isteyenleri Gaziantep Sanat Merkezi Kent Arşivi bölümüne beklediklerini kaydetti.
Arşiv bölümünün araştırma yapmak isteyenlere de önemli bir kaynak olacağını anlatan Alpay, elinde Gaziantep ile ilgili belge bulunanların da kendilerine ulaştırmasını sözlerine ekledi.
'Sürre Alayı'nda Kullanılan Sandığa Ziyaretçi İlgisi
Gaziantepli bir deri ustası tarafından 1897'de yapılan ve Osmanlı döneminde her yıl Hicaz'a gönderilen Sürre Alayı'nda kullanılan deri sandık, sergilendiği Gaziantep Sanat Merkezi Kent Arşivi'nde ziyaretçilerin ilgisini çekiyor Üzerinde, Osmanlıca 'Böyle üstadı yeganei Ayıntap, Kanberzade demekle şöhretyab' yazan sandığın, Sürre Alayı'nda Hicaz'a gönderilen hediyelerin, yardımların ve paraların muhafazası için kullanıldığı belirtiliyor Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oya Alpay: 'O dönem Sürre sandığı çok önemli. Birçok yerde Sürre Alayı için bir şeyler yapılıyor. Gaziantep'te de Kanberzade ailesi Sürre sandığı yapmış'