Suyun Başkentinde Su Hasreti Sürüyor

4,5 yıl önce evlerine su sayaçları bağlanmasına rağmen su hattındaki problemden dolayı bir türlü suya kavuşamadıklarını ve içme suyunu, kadınların 4 buçuk yıldır köye yakın bir çeşmeden elle taşıdıklarını ifade eden köylüler, "Aydın İl Özel İdaresi 4 yıl önce içme suyunu 2 kez ihaleye vermesine rağmen suyumuza halen kavuşamadık. Yaptıkları su taşıma sistemi çökünce bizi kaderimize terk ettiler. Ramazan ayını susuz geçirdik. Türkiye'nin en lezzetli ve en bol suyunun bulunduğu Bozdoğan'da içme suyu kullanamaz olduk. 4 buçuk yıl önce evlerimize takılan su sayaçları halen sıfırı gösteriyor. Bir damla bile su kullanamadık. Sayın Valimizin ve yetkililerin köyümüze su getirmesini istedik. Gazetelerde 17 Temmuz’da çıkan haberlerden sonra yine söz verdiler. 2 kez çalışma yaptılar. Aydın Valisi Kerem Al’ın tayini çıkınca suyu evlerimize getiremeden tekrar kaderimize terk ettiler" dediler

Başbakana mektup yazdığını ifade eden köylülerden Ali Akgül ise, “’Bugün Akdeniz’in altından Kıbrıs'a su götüren, Marmaray'la iki kıtayı birleştiren, kanal İstanbul'u planlayan kudretli devletin, suyun başkentinde 3 kilometre içme suyu hattı döşemeye kudreti yok mu?’ diye mektup yazdım. Susuzluğumuza çözüm için son çare olarak başbakanımızı gördüm" dedi.

BORULAR SORUNLU ÇIKINCA KADERİNE TERK EDİLDİ
Dağdan su getirmek için İl Genel Meclis üyeleri aracılığıyla İl Özel İdaresine müracaatta bulunduklarını ifade eden mağdur köylülerden Ali Akgül, “Şu anda 35 haneden sadece 3-4 tanesine su geliyor ama o da çok az denebilecek seviyede. Borulardaki su bitince hava yapıyor ve çatlaklardan sarı su karışıyor. Bunu da kesinlikle içme de kullanamıyoruz. Meyve-sebze yıkama, çamaşır yıkama, abdest alma gibi ihtiyaçlarda kullanıyoruz. Bu bile sağlıklı değil ama yapacak bir şey yok. Kakkalan köyü Çaputluçam Mahallesi Kümeevler mevkiinde oturan 35 hane 4 buçuk yıldır içme suyundan yoksun. Bu gerçekten çok büyük bir sıkıntı. 2000’li yıllarda 3-5 hane vardı. Zamanla bu sayı arttı ve 35 haneye çıktı. Doğal olarak ilk zamanlar köylü olarak kazdığımız ve doğal cazibe yöntemiyle köyümüze getirdiğimiz su yetmez oldu. Bizde bu sorunun çözümü için yetkililere başvurduk. Allah razı olsun ilk ihaleyi çıktılar ve 36 bin TL’ye Aydın’dan bir müteahhit bu işe başladı.

30 tonluk su kuyusu ardından da içme suyu ana şebekesi yapıldı. Fakat deponun doldurulması ve köye su verilmesiyle birlikte şebekedeki hata nedeniyle tüm şebeke patladı ve eskiden kullanabildiğimiz suyu da kullanamaz olduk” diye konuştu.

"SESİMİZİ DUYAN YOK"
Konuyu dönemin Valisi Hüseyin Avni Coş’a ilettiklerini ifade eden Ali Akgül, "Kendisi araştırma yaptırdı ve sorunun mühendislerden kaynaklandığı tespit edildi. Bunun ardından İl Genel Meclis üyelerimizin gayreti ile geçtiğimiz yıl tekrar ihale yapıldı. 60 bin TL’nin üzerinde bir ihale ile çalışmalar başladı.

Su yetersiz dendi ve bu kez ek kuyu açıldı. Yapılan çalışmalarda mühendisler tarafından 3 köye yetecek su var denerek kuyu için tekrar ihale yapıldı ve çalışmalar sonunda 'su yok' denerek bu kuyu kapatıldı. Daha sonra ise Bozdoğan Belediyesi ilçeye gelen su kaptajından bize bir miktar vererek köyümüze su gelmesi için büyük bir destek verdi. Yine su sorunumuz çözülmedi. Bu kez de 30 tonluk su deposunun içinde çatlak olduğu ve fayans döşenmediği için bir türlü faaliyete geçirilmedi. Biz özel veya lüks bir şey istemiyoruz. Temmuz ayında gazetelere çıkan haberlerin ardından Vali Kerem Al tarafından bir çalışma başlattırıldı. Ramazan Bayramı’na kadar 10-15 gün çalışma oldu sonra bayram tatili girdi araya ve gidişleri o gidiş oldu. Daha sonra aradığımızda ise yok kepçe arızalı, yok iş makinaları yok yada boru yok bahaneleriyle bizleri oyaladılar. Biz sadece içmek için su istiyoruz. Hastalığı var, sağlığı var. Diğer köylerden ya da Bozdoğan’dan içme suyu getirmek zor oluyor. Yetkililerin sesimize kulak vermelerini, bizi duymalarını, susuzluğumuzu gidermelerini istiyoruz" dedi.

GÜNEŞ ENERJİSİ VE ÇAMAŞIR MAKİNASI KULLANAMIYORLAR
Evlerinde su kalmadığı için günde birkaç kez 1 kilometre mesafedeki çeşmeden su taşıdıklarını ifade eden köyün kadınları ise su içindeki susuzluğa tepki verdi. Tek çeşmeden az bir suyun başında saatlerini harcadıklarını ve taşımakta zorlandıklarını belirten köyün kadınları, "Kova ve su bidonlarıyla su taşırken artık yoruluyoruz. Günde en az iki kez bu çileyi çekiyoruz. 35 hanenin ya ikisi ya da üçüne su geliyor. Geri kalan herkes susuz. Banyo yaparken bile dinlendirilmiş su kullanıyoruz. Ocaklarda kaynattığımız suyla banyo yapıyoruz. Güneş enerjisi alamıyoruz borularda su olmadığı için. Çocuklarımız perişan oldu. Artık acilen bu sorunun çözülmesini istiyoruz" sözleriyle tepkilerini dile getirdi.