Bayram boyunca on binlerce kişiyi taşıyan şehirler arası otobüslerde son 1 ayda yangın rekoru kırıldı. 5 Temmuz'da Siirt'te bir yolcu otobüsü, 10 Temmuz'da İstanbul Beykoz'da belediye otobüsü, 20 Temmuz'da Adapazarı'nda servis otobüsü, 27 Temmuz'da İstanbul Esenyurt'ta çift katlı halk otobüsü, 2 Ağustos'ta Balıkesir'de yolcu otobüsü, 3 Ağustos'ta Manisa ve İzmir Çeşme'de tur otobüslerinden sonra geçen gün de Tarsus'ta bir yolcu otobüsü küle döndü.
Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre, uzmanlar, yangınların en çok yurt dışından getirilen kaçak mazot, 10 numara yağ ve ısıtıcılardan kaynaklandığına dikkat çekerken buna ek olarak takograflarda yapılan manipülasyonun da otobüslerin güvenliğini tehdit ettiğini söylüyor. Otobüslerde 5 ile 10 bin metre arasında kablo bulunduğunu belirten uzmanlar, kabloların alevlerin yayılmasında çarpan etki yarattığı söylüyor.
'SÜRATİN ETKİSİ HİÇ KONUŞULMUYOR'
Takograf uzmanı elektronik mühendisi Bilal Yeşil, otobüslerin süratinin yangınlara etkisinin hiç konuşulmadığına değinerek, 'Sürat konusunda tagokraf uygulama ve denetimlerinin önemi devreye giriyor. Takograf cihazı araçların katettiği mesafeyi, hızını, sistemde meydana gelen arızaları, uygunsuzlukları ve sürücünün çalışma sürelerini otomatik olarak kaydediyor. Bu cihazların tamir ve ayarları, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetkilendirilen servislerde yapılıyor. Ancak takograf muayenelerinin yüzde 70'i eksik veya hatalı. Çünkü usule uygun yapılmıyor. Dijital takograflarda yapılan manipülasyonlarla, 100 km hızla giden aracı 90 km hızla gidiyor gibi göstermek mümkün. Sensöre mıknatıs koyan, takografın parametrelerini değiştiren, uzaktan kumandalı devre kesici ile sensörün bağlantısını kesen, yazılımı değiştiren, gizli ikinci sensör bağlatanlar olduğunu biliyoruz' dedi.
'ORADA YANGIN OLMUYOR DA BİZDE NEDEN OLUYOR?'
Yangın algılama sensörünün 2012 Haziran'da, yangın söndürme sisteminin ise Haziran 2016'dan itibaren zorunlu hale getirildiğine dikkat çeken Makina Mühendisleri Odası Motorlu Araçlar Komisyonu Üyesi Alpay Lök ise, 'Yangınlarda kaçak mazot veya 10 numara yağ 1 numaralı şüphelidir. Otobüslerde 2012'den sonra zorunlu olan ‘Yangın Algılama Sistemi'nin denetimi yapılmalı ve otobüsler ayrı bir periyodik denetimden geçirilmeli. Balıkesir'de 5 kişinin ölümüne yol açan yangın sonrası herkes su ısıtıcısından kaynaklı bir facia olduğunu öne sürdü. Aracın üzerinde orijinal E1 belgeli su ısıtıcısı ve kahve makinesi var. Tüm dünyada kullanılıyor. Orada yangın olmuyor da bizde neden oluyor?' dedi.
PERSONEL EĞİTİLMELİ
Makina Mühendisleri Odası Motorlu Araçlar Komisyonu üyelerinden Nurettin Çolak ise yangınların yüzde 70'inin motor odasından başladığına dikkat çekerken, şunları söyledi: 'Otobüslerdeki yangınların yüzde 70'i motor odasından başlar. Yangınların ikinci çıkış noktası mutfak bölgesidir. Su ısıtıcıları uzun süre çalıştığında kabloların yanmasına, role ayaklarında yapışmaya neden olur. Bu risklere karşı otobüslerde çalışan personelin eğitilmesi gerekir. Son 4 yangının 3'ünde araçlar motordan alev alıyor. Belli ki yakıt sorunu yani 10 numara yağ veya kaçak mazot yine birinci şüpheli.'
Takografta öldüren hileler! (Sensöre mıknatıs)
Şehirler arası hizmet veren bazı otobüslerin, sürati kaydeden takografların sensörüne mıknatıs koyarak hız parametrelerini değiştirdiği belirtildi. Takograf uzmanı elektronik mühendisi Bilal Yeşil, "100 km hızla giden aracı 90 km hızla gidiyor gibi gösteriyorlar” dedi.