Türküsünde Türk ve Kürtlerin kardeş olduğunu ve oynanan oyunların bozulması gerektiğini anlatan Örs, kimsenin birbirinden bir farkı olmadığını, acıların bile aynı olduğunu dile getirdi.
İzmir’de doğup büyüyen ve yine kendi memleketinde Karşıyaka’da Ahmet Adnan Saygun Lisesi’nde 9 yıldır tarih öğretmenliği yapan Gökhan Örs, artık acıların son bulması ve gönüllerin neşe bulmasını isteyerek, çözüm sürecine hitaben türkü besteleyip seslendirdi. Türküsü ile hem Türklere hem de Kürtlere mesajlar vererek barışa destek veren Örs, bestelediği dizelerin ilham kaynağını şöyle anlattı: “Balkona çıkmıştım bir gece gökyüzüne baktığımda; iki tane yıldız düşmüştü arka arkaya. O yıldızların düşmesi çocukların ölmesiyle eşit hale geldi bana. Ve gönül kırgınlığını da içine katınca içeri geçtim ağlaya ağlaya bu türküyü yazdım. Herkes derin uykulardadır, yıldızlar bana göz kırpıyor derken, iki taraftan da ölen çocukların, gençlerin dağlarda birbirlerine pusu kurduklarını, birbirlerini görmediklerini ama iki tarafın da gökyüzünde benim gördüğüm gibi uçuşan yıldızları görebildiğini düşünmüştüm. O yıldızları iki tarafta bir an görmüştür belki ama biraz sonra birbirlerini öldürmüşlerdir. Ve iki tarafın da ardında bıraktığı birileri olmuştur belki de. İşte o ardında kalanları, onların hepsinin acılarını hissettim ben o akşam. Kendi bireysel sızılarımdan öte topyekun dağlanan acıları hissettim o gece. Göz göre göre bir ölüm var ve gencecik insanlar bunlar.”
“İKİ TARAFA AİT ÇOCUKLAR ÖĞRENCİM OLDU”
Her şeyden öte bir insan olarak gençlerin ölmesinin kendisini üzdüğünü belirten Örs, “Dünyanın olduğu kadar yaşadığımız ülkenin de bir parçasıyız. Var olan her şey iyi ya da kötü etkiliyordu hepimizi. Ben ülkesini seven bir öğretmen, bir vatandaş olarak, bir insan olarak her şeyden öte gençlerin ölmesine hep karşı çıktım. Benim öğretmenlik hayatımda iki tarafa ait çocuklar da benim öğrencim oldu. Ben iki tarafa da üzüldüm. İki taraftan da ölüm haberleri geldiğinde üzülmüştüm doğal olarak. Gönül olarak da kırgınlık yaşadım bir dönemde. Asıl olan yaşam değil midir? Bu hayatta insanların dilinin, dinin, ırkının teninin ne olduğundan öte insan olmanın ne olduğu daha önemli değil midir? Yani politika, siyaset, sanat neyse hepsi yaşam adınadır. Yaşamı var etmektedir” dedi.
“İKİ BESTEMİ EDİP AKBAYRAM KULLANDI”
Çocukluğundan beri gitarını elinden düşürmeyen ve amatör olarak beste yapıp seslendiren Gökhan öğretmenin yüzlerce bestesi bulunuyor. Bestelerinin istendiğini de söyleyen Örs, Edip Akbayram'ın 2012 yılında çıkan albümü için iki şarkı verdiğini aktardı. Öncelikli derdinin kendi türkülerini ve şarkılarını kendinin seslendirmek olduğunu ifade eden Örs, “Bestelerimi istiyorlar. Ama benim öncelikli derdim kendi şarkılarımı söyleyebilmek. Kıyıda köşede kalmış bir öğretmenin çok sayıda bestesi olsa da fazla yüzümüze bakan olmadı. Söylemekse söylerim, yazmaksa yazarım bu anlamda bir sürü beste var zaten elimde. Barış Türküsü gibi daha onlarca yüzlerce şarkı var elimde. Asıl olan hayattır bu şarkılar hayata miras kalsın. Kimse ölmesin artık” diye yakındı.
ÖĞRENCİLERDEN DESTEK
Gökhan öğretmenin bestelerini ve özellikle Barış Türküsü'nü öğrencileri de destekliyor. Gökhan öğretmen türküsünü seslendirdiği esnada duygulu anlar yaşayan liseli genç öğrenciler, öğretmenlerinin türküyü söylemesinin ardından sınıfı baştan aşağı çiçeklerle donattı. Öğrenciler, Gökhan öğretmenin sadece tarih öğretmeni olmadığını; sanata, hayata dair her şeyi kendilerine öğrettiğini vurguladı.
Tarih Öğretmeni, Notaları Barış İçin Besteledi
İzmirli tarih öğretmeni Gökhan Örs, çözüm sürecine destek için türkü besteledi.