Yedirenk Eğitim Kültür ve Çevre Derneği'nin Seyhan Kültür Merkezi'nde düzenlediği "Osmanlı Kadını ve Harem" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Uğurluel, Osmanlı'da kadın ve erkeği bir arada ele almak gerektiğini kaydetti. "Ayinesi işidir kişinin lafına bakılmaz" sözünü hatırlatan Uğurluel, Selçuklu ve Osmanlı'daki "yaşatmak yaşama" kültürünü hatırlattı. Osmanlı'nın gittiği her yerde muhteşem bir vakıf medeniyetini kurduğunu örnekleriyle anlatan Gülfidan Uğurluel, 46 yıl tahta kalan Kanuni'nin 17 sefer yaptığını belirtti. Her seferin ortalama 3 yıl sürdüğünü bildiren Uğurluel, sözü Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan'a getirdi. Hürrem Sultan'ın hayatı at üstünde savaşlarda geçen Kanuni'yi doğru dürüst görmediğini açıklayan Uğurluel, Hürrem Sultan ve haremdeki diğer kadınların neler yaptığını çok iyi araştırmak gerektiğinin altını çizdi. Osmanlı padişahları eşlerinin tamamının mutlaka bir külliye ve vakfının bulunduğuna dikkat çeken Uğurluel, "Bu kadınlar herhangi birileri değildir. Haremde yetişmiş çok özel kadınlardır. Harem padişahın eşlerinin yaşadığı yer değildir. Harem Osmanlı'nın en büyük okulu, en büyük Siyasal Bilimler Fakültesi'dir. Gerçekten çok ciddi, sert ve disiplinli bir eğitim kurumudur." dedi. Haremin yanı başında Enderun'un yer aldığını ifade eden Uğurluel, burada da çocukların dini ve fen ilimlerini bir arada gördüğünü aktardı. Uğurluel, şunları söyledi: "Burada kadınlar güzel yazma ve konuşmayı öğrenir. Her biri dört dil bilir. Hürrem Sultan Osmanlıcayı bilmiyordu. Ancak bu dili şiir yazacak kadar ileri derecede öğrenmişti. Osmanlı'da kadınlar Latinceyi ileri derecede biliyordu. Osmanlı girdiği her yeri imar etmiştir. Dünyanın her yerinde bu medeniyete ait eserlerle doludur. Hürrem Sultan'a ait devasa bir külliye var Kudüs'te, Mekke–Medine'de... 60 kilometre uzaklıktan su kemerleri yaptırıyor, Hürrem ve kızı Mihrimah Sultan. Ama dizi bu büyük şahsiyetleri bize, 'kafeste, işkence gören; hiçbir şekilde bir işe karışmayan' kadınlar olarak gösteriyor. Asla böyle bir şey yoktur."
ZENBİLCİ'DEN TV DİZİSİNE SERT TEPKİ
Kadınların büyük bir ilgiyle dinlediği programda söz alan Sarıçam Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci, Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatının konu edindiği iddia edilen diziye sert tepki gösterdi. Bir televizyonda yayınlanan dizinin "Osmanlı da harem" konusunu yeniden sağlıklı bir şekilde ele alınmasını zorunlu kıldığına işaret eden Zenbilci, harem meselesine oryantalist bir yaklaşımla bakıldığını söyledi. Bu yaklaşımın Osmanlı'ya ve Müslüman bir hanıma yapılmış en büyük saygısızlık olduğunu anlatan Zenbilci, 18. yüzyıla kadar hiçbir batılının Osmanlı'nın haremine girmediğini dile getirdi. Türk tarihini oryantalist bir mantıkla değerlendirmenin yanlışlığına değinen Zenbilci, şöyle devam etti: "Ecdadımızı kadın düşmanı olarak göstermeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Hele bir Kanuni Sultan Süleyman ki... Osmanlı sınırlarını büyütmüş, yaşamı at sırtında savaş meydanlarında geçmiş bu yiğit ve güzel insanı böyle göstermeye hiç kimsenin hakkı yok. Kimse böyle bir terbiyesizlik ve nezaketsizlik içine girmesin. STK'ların önemi burada ortaya çıkıyor. Hepimizin bilgisayarın başında bu diziyi RTÜK'e şikâyet etmesi en doğal demokratik hakkıdır. Bu hakaretlere asla sesiz kalmayız."
OSMANLIDA HAREM YANLIŞ ANLATILMAKTA
Yedirenk Eğitim Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Dr. Şule Kaynar ise aylar öncesinde böyle bir konferansı planladıklarını belirtti. Tarihe adını altın harflerle yazdıran Kanuni Sultan Süleyman ve tarihin çok çarpıtıldığı bir döneme denk gelen bu etkinliğin kendisini ayrıca mutlu ettiğini ifade eden Kaynar, bilgiden yoksun kişilerin Osmanlı da haremi yanlış bir şekilde yansıtıldığını vurguladı. Kaynar, "Zamanın hiçbir diliminde ve dünyanın hiçbir coğrafyasında saraya aldığı köleden 'Valide Sultan' dediğimiz 'first ladyleri' çıkaran bir medeniyet yoktur."açıklamasını yaptı.