Dünya tarihi boyunca yenilikler, keşifler ve gelişmelerin büyük bir kısmı; ihtiyaçlar nedeniyle ortaya çıkmıştır. Birçok konuda olduğu gibi afet yönetiminde de ihtiyaçlar belirleyici olmuştur. “İnsanlık, tarih boyunca yaşadığı afetlerden ders çıkarmış ve gerek bu afetlere daha etkin müdahaleyi gerekse bu afetlerin etkilerinin nasıl azaltılabileceğini sürekli sorgulayarak yeni yöntemler geliştirmiştir” diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, tarihte, bu hususta son derece ilginç örnekler olduğunu söyledi: “Yapı sağlamlığının güvenceye alınmaya çalışıldığı M.Ö. 2000 yılında yazıldığı düşünülen Hammurabi kuralları, M.S. 6 yılında Roma İmparatorluğu’nda sıkça yaşanan yangın olayları sonrası İmparator Augustus tarafından ‘The Vigles’ ismi verilen kölelerden kurulan itfaiye grupları, M.S. 1347 - 1351 yılları arasında Avrupa Kıtası’nda yaşanan veba salgınları sonrası tedavi tekniklerinin değişmesi veya M.S. 1666 yılında yaşanan Büyük Londra Yangınları sonrası değişen yapı malzemeleri gibi çokça örnek tarihte bulunmaktadır”dedi.
Prof. Dr. Altan, M.S. 1755 yılında meydana gelen ve tarihte ilk kez ve kısmi olarak modern afet yönetimi yaklaşımları ile oluşturduğu sorunların çözülmeye çalışıldığı Lizbon Depremi’nin afet yönetimi çalışmalarında da yaşanılan sorunlar sonrasında toplumsal ihtiyaçların nasıl giderileceğinin sorgulanması ile şekillendiğini gösterdiğini söyledi.
Prof. Dr. Altan, tarihsel olayların her birinin, bugünün afete hazırlık çalışmaları için bir ders niteliğinde olduğuna işaret ederek, her bir tarihsel afet örneğinin teker teker ve detaylıca incelenmeye değer veriler içerdiğine dikkat çekti.
"Afet yönetimi riskleri minimize eder"
Günümüzde kalkınma çalışmalarının güvenlik öncelikli olarak ele alınan konulardan biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, bu nedenle kentlerin planlanmasında olası tehlikelerle ilgili tüm risklerin öngörülerek neden olacağı sonuçların minimum seviyeye indirgenmesinin amaçlandığının altını çizen Altan : “Afet yönetimi çalışmaları bu amaca hizmet etmektedir. Zaten afet yönetimi çalışmalarının başlıca fonksiyonu afet ve acil durum olasılığını azaltarak insanları ve mekânları korumaktır”dedi.
Prof. Dr. Altan, afet yönetimi çalışmalarının afet ve acil durumlar nedeniyle ortaya çıkabilecek ekonomik kayıpların önlenmesi, önceden öngörülen bir çalışma programının sorunsuz olarak yürütülebilmesi ve çalışma gücünün olumlu yönde arttırılmasına fayda sağladığını kaydediyor ve ekliyor: “Tüm bunların sağlanması ise kent veya daha küçük ölçekli fark etmeden yerleşim yerlerindeki sakinlerin toplum ve çevre sürdürülebilirliğini koruyacak bilgi ve becerilerle donatılmasında gizlidir. Burada yerel yönetim, kurum ve kuruluşların farkındalıkları ve toplum ve çevre sürdürülebilirliğini sağlayacak sosyal kapasite geliştirebilecek eğitimlerin devamlılığı ve ulaşılabilirliği önem taşımaktadır”dedi.
İAÜ AFAM Müdürü Prof. Dr. Altan, modern ve bütünleşik afet yönetiminin tüm gerekliliklerini kapsayan bir anlayışla ve yönetişim yaklaşımları içerisinde gerçekleştirilecek çalışmaların ‘o an’ geldiğinde ihtiyacımız olanı bizlere sağlamakla birlikte çoğu zaman farkında olmadığımız günlük yaşam içerisindeki riskleri de bertaraf edeceğini sözlerine ekledi.
Tarihi Afetler, Gelecek Afetler İçin Ders
Bir ülkenin kalkınmasının temelinde afetlere hazırlığın önemli bir yer tuttuğunu belirten Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, bunun için tarihte yaşanan afetlerden ders çıkarmak gerektiğini söyledi.