Tarihi Çarşı Esnafı İle Avm'ciler Orta Yolu Bulmaya Çalıştı

Bursa Kent Konseyi'nin düzenlediği toplantıda 'Çarşılar, büyük mağazalar, alışveriş merkezleri ve marketlerin çalışma koşulları ve sıkıntıları tartışıldı. Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Platformu İcra Kurulu Başkanı Şeref Akgün, perakende sektörünü disipline edecek bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu, han ve çarşı esnafına ise özel olarak yaklaşılması gerektiğini dile getirdi.
Bursa Kent Konseyi'nin Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla düzenlediği 'Bursa Konuşuyor' toplantılarında bu kez çarşılar, büyük mağazalar, alışveriş merkezleri ve marketlerin çalışma koşullarıyla sıkıntıları tartışmaya açıldı. Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, ülkeyi ilgilendiren bir konuyu gündeme aldıklarını, çözüme yönelik katkıda bulunmak istediklerini söyledi. Bursa'nın ekonomisi, tarihi ve sosyal hayatıyla her zaman yön veren bir şehir olduğunu belirten Pala, Bursa'da yaşamanın verdiği görevle sıkıntıları yakından takip ettiklerini dile getirdi. Alışveriş merkezleri ve esnaf ilişkisinin Bursa'yı aşarak ülke gündemine geldiğini de hatırlatan Pala, "Bu iki yapı neredeyse çatışır hale geldi. Alışveriş merkezlerinin, çarşı esnafının nasıl çalışacağı konusunda net bir durum yok. Bu konu milyonlarca insanı ilgilendiriyor. BESOB'un 100 binin üzerinde, BTSO'nun ise 30 binin üzerinde üyesi var. Bu yüzden hep beraber oturup tartışmak ve kurallar koydurmak zorundayız" dedi.
"SERBEST PİYASA EKONOMİSİNDE MÜDAHALE OLMAZ"
Özdilek Alışveriş Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, kendisinin de işe çarşıdan başlamış bir işadamı olduğunu vurgulayarak, olaya global pencereden bakılmasını istedi. Birey mutluluğunun önemli olmasıyla beraber toplumun gelişmesinin de gerektiğini ifade eden Özdilek, serbest piyasa ekonomisinin iyi anlaşılmasını istedi. İnsanlar istediği işe sermayesiyle girebileceğini dile getiren Özdilek, "Küçük bakkal dükkanıyla yola çıkıp işi geliştirir veya geliştiremez. Serbest piyasa ekonomisinde müdahale olmaz. 1960'lı yıllarda Bursa'nın nüfusu 100 bindi. Şimdi ise 2 milyonu aştı ve sanayi kenti oldu. Gelişmeyi kimse durduramaz. Vehbi Koç bakkaldı ve misyonunu geliştirerek Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birini kurdu. İşin asıl sahibi müşteridir. Yeni açılan yerleri iyi takip eder. Herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Kimse 'küçük market olarak kalacağım' diyemez. Herkes konusunda uzman olacak. Müşteri gidiyorsa oraya ihtiyaç var demektir. Kimse serbest piyasa ekonomisini konuşmamalı, insanlar kabiliyetlerine göre iş yapabilmeli. Bu tarz tartışmalarla insanların gelişimini öldürmeyin" dedi.
"HAN VE ÇARŞILARA ÖZEL OLARAK YAKLAŞILMALI"
Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Platformu İcra Kurulu Başkanı Şeref Akgün ise perakende sektörünün son 20 yılda önemli mesafeler kat ettiğini vurguladı. Kanunların belli noktalarda yetersiz kaldığını söyleyen Şeref Akgün, perakende sektörünü disipline edecek bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Şehir sınırları içerisindeki perakende merkezlerinin belirlenip düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Akgün, "Büyük alışveriş merkezlerine karşı değiliz ancak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu ortadadır. Çalışma saatleri rekabeti engellemeyecek şekilde ele alınmalı. Çalışma ruhsatları esnafın gelişmesine yönelik düzenlenmeli. Perakende sektörünün temsilcilerinden oluşan bir komisyon oluşturulmalı. Geleneksel esnaf ilişkilerinin olduğu han ve çarşılara ise özel olarak yaklaşılmalıdır. Çarşı esnafı olarak kendimizi geliştirmemiz olabiliriz. Ama mevcut esnaf sayısının da azaltılmamasına özen gösterilmeli" diye konuştu.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi Celal Eğrelti, her iki tarafın da çıkarlarının korunduğu bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu, bakkalların gerçek olduğu kadar büyük marketlerin de hayatın bir gerçeği olduğunu anlattı.
Okçular Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Özyıldırım da esnaflığın emek ile sermayeyi birleştiren bir kesim olduğunu dile getirdi. Ortada bir kural boşluğu olduğunu kaydeden Özyıldırım, 15 yıldır perakende sektörü yasası çıkmamasını da eleştirdi. Rekabetin kendileri için bir ivme olduğunu belirten Özyıldırım, marifetin küçüğü yok etmek değil, büyütmek olduğunu söyledi.
Bunun üzerine söz alan Hüseyin Özdilek, küçük esnafa karşı olmadığını, yanlış anlaşıldığını dile getirdi.