Tarihi Ve Kültürel Mirasın Turizmle İlişkisi Masaya Yatırıldı

Tarihi Ve Kültürel Mirasın Turizmle İlişkisi Masaya Yatırıldı

Avrupa Birliği Bakanlığı’nın ulusal otorite görevini yürüttüğü Interreg-IPA Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İşbirliği Programı 1. Teklif Çağrı kapsamında Edirne Belediyesi ile Nessebar Belediyesi’nin ortaklaşa yürüttüğü “Edirne ve Nessebar’ın Tarihi, Kültürel ve Turistik Hazinelerinin Tanıtılması” projesi kapsamında “Tarihi ve Kültürel Mirasın Turizm ile İlişkisi” isimli konferans gerçekleştirildi.

Edirne Sanayi ve Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ‘Tarihi ve Kültürel Mirasın Turizmle İlişkisi’ isimli konferansa Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, yoğun programı nedeniyle katılamayınca mesajı görüntülü olarak yayınlandı.

Nessebar’dan gelen misafirlere, yayınlanan video ile seslenen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Edirne, 8300 yıllık tarihi ile insanlığın ve tarihin en kadim şehirlerinden birisi. Elbette coğrafi olarak Avrupa, Balkanlar ve Anadolu’ya geçişte bir köprü olması, bir uğrak noktası olması nedeniyle geçmişte de birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent. Tarihimizde Traklar, Makedonlar, Doğu Roma, Osmanlı ve tabi şimdi de Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi ve kültürel miraslarını kentimizde görmek mümkün. Özellikle 1361-1452 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış olması Edirne’yi kelimenin tam anlamıyla bir açık hava müzesi niteliğinde bir kente dönüştürmüş. Şehrimizde bugün itibariyle UNESCO Dünya Miras Listesinde hem somut hem de somut olmayan iki kültürel mirasa sahibiz. 1575’te bitirilen Mimar Koca Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Camii, 2011 yılından bu yana UNESCO Dünya Somut Kültür Miras Listesinde yer alıyor. Yine 656 yıldır aralıksız devam eden Kırkpınar Yağlı Güreşleri 2010 yılından bu yana UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Miras Listesinde. Hali hazırda UNESCO aday listesinde de Uzunköprü ilçemizin Uzunköprü’sü dünyanın en uzun taş köprülerinden biri olarak aday listesinde. Diğer taraftan 1488’de yaptırılmış olan ve Türkiye’deki ilk tıp medreselerinden ve ilk hastanelerden biri olan, daha sonra bir akıl hastanesi ve psikiyatri hastanesi olarak da uzun yıllar görev yapan II. Beyazıt Külliyesi Şifahanesi ve Tıp Medresesi de UNESCO aday listesinde. Tabi Edirne’nin bu tarihi dokusu, bu kültürel dokusu kentimize birçok turistin de gelmesine sebep oluyor” ifadelerine yer verdi.

8 adet dış mekan bilgilendirme kiosku

Edirne Belediyesi’nin Interreg Sınır Ötesi İşbirliği Bulgaristan Türkiye Programı 1. Teklif Çağrısı’nda proje başvuruları yaparak 3 adet projeden hibe almaya hak kazandığını ifade eden Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Çakır, “Sürdürmekte olduğumuz projelerden ikisi “Yambol ve Edirne - Tunca’nın İki Şehri” projesi ve “Edirne ve Nessebar’ın Tarihi, Kültürel ve Turistik Hazinelerinin Tanıtılması” projesi bu programın “Sürdürülebilir Turizm” öncelik ekseninde ve “Doğal, kültürel ve tarihi miras ve ilgili altyapıdan daha iyi faydalanılarak sınır ötesi alanının turistik cazibesinin artırılması” özel hedefini desteklemektedir. Her iki projede de şehrimizin ve projede ortak olduğumuz Yambol ve Nessebar şehirlerin tarihi ve kültürel mirasının korunması ve tanıtılmasına yönelik kültürel faaliyetler ve yatırım faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Faaliyetler 2018’de uygulanıp 2019’da tamamlanmış olacak. Belediyemizin liderliğinde ve Nessebar Belediyesi ortaklığı ile sürdürmekte olduğumuz “Edirne ve Nessebar’ın Tarihi, Kültürel ve Turistik Hazinelerinin Tanıtılması” projesi kapsamında, Edirne’de tarihi ve turistik alanlara 8 adet iç mekan 8 adet dış mekan bilgilendirme kiosku temin edeceğiz. Web sitesi ve akıllı telefon uygulamaları da hazırlanacak. Kiosklarda ve akıllı telefon uygulamalarında bilgi olarak digital şehir haritası, tarihi ve turistik yerler ile ilgili bilgilendirmeler, oteller, yeme içme yerleri, şehirde düzenlenecek etkinliklere ait aylık takvim, minibüs güzergahları, taksi duraklarının yerleri ve telefonları yer alacak. Bu kiosklar şehrin görünen ve işlek yerlerine konularak turistlere Türkçe İngilizce ve Bulgarca olmak üzere 3 dilde hizmet vermesi sağlanacak. Örneğin otogara gelen ve şehir hakkında bilgisi olmayan bir turist aradığı yönlendirme bilgilerine günün hangi saatinde olursa olsun ulaşabilecek” dedi.



Yaz festivalleri düzenlenecek

Proje kapsamında Edirne’nin ve Nessebar’ın tanıtımına katkı sağlamak için yaz festivali düzenleyeceklerini ifade eden Çakır, “Festivalde konserler, yöresel gösteriler yer alacak. Her iki şehirde düzenlenecek bu festivale bölgemizden katılım bekliyoruz. Ortak bir videoklip çekip, şehirlerimizi tanıtmak amacıyla Ulusal ve Uluslararası farklı etkinliklerde yayınlayacağız. Edirne ve Nessebar’ın ortak özelliği UNESCO tarafından tanınacak düzeyde tarihi eserlere sahip olmaları. Edirne, Selimiye Camii ve Külliyesi ve Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali ile UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alırken, Nessebar ise, tarihi eski şehri olan yarımadası ile UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor. Şehirlerimizin “Doğal, kültürel ve tarihi miras altyapısından daha iyi faydalanılarak bölgemizin turistik cazibesinin artırılması” amacıyla hazırladığımız bu proje kapsamında “tarihi ve kültürel mirasın turizm ile ilişkisini” değerlendireceğiz” diye konuştu.

Konferansta ICOMOS Türkiye Onursal Üyesi Prof. Dr. Nevzat İlhan da konuşmacı olarak katıldı.

Kültür kavramıyla ilgili bilgiler veren İlhan, “İnsan eliyle üretilen her şey kültür örneğidir. Edirne, 3 nehrin bulduğu bölgede kurulmuş ve 1361 yılından bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları altındaki Serhat Şehri Edirne’de maalesef çok fazla Roma kalıntısı kalmamıştır. Edirne 14. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildiğinde yaklaşık 100 hektarlık bir alanda konumlandırılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun Bursa’dan sondaki ikinci başkenti olan Edirne’de, Edirne Sarayı’nda doğup, büyüyen birçok padişah vardır. Bunlardan biri de İstanbul’un fethini gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmet’tir. 15 yüzyıldan sonra Edirne, tepelere doğru genişleyerek yaklaşık 850 hektarlık bir alana yayılıyor. Edirne, kurulduğu günden itibaren değerini, tarihi değerini hiç kaybetmedi. Örneğin Edirnekari adında bir dekorasyon örneği, boyama, kabartma tekniği var. 657 yıldır süren bir Kırkpınar geleneği var” ifadelerine yer vererek, Edirne’nin tarihi yapılarını detaylı bir şekilde katılımcılara anlattı.

"Hiç kuşkusuz ki; kültürel turizmin geleceği çok parlak"

Bulgaristan ICOMOS eski Genel Sekreteri ve Uluslararası Bilimsel Komite Üyesi Prof. Dr. Mariela Modeva da insanların oluşturduğu her şeyin kültür olduğunu söyledi.

Kültür turizminin bir anlamda medeniyetler çatışması olduğunu aktaran Modeva, “Artık sadece Kültürel turizmden bahsedilmesi yanlış olur. Günümüzde kültürel turizmin altı çeşitleri de var; şehir ve köy turizmi, yenilikçi turizm, teknoloji turizmi gibi. Turistlerin profilleri de değişmeye başladı.

İnsanlar daha bilinçli yolculuk yapar hale geldi. Eğer bir kentte yenilik, ilham ve duygu da, gördüğünü anlamada, organizasyon ve hizmette eksiklikler varsa turistler memnuniyetsizliğe düşer. Turizm, yeni istihdamlar meydana getirir. Sürdürebilir bölgesel kalkınmaya katkıda bulunur. Hiç kuşkusuz ki; kültürel turizmin geleceği çok parlak. Kültürel turizmin başarılı olması içinin sürdürebilir bir şekilde geliştirilmesi gerekir” dedi.

Konferans katılımcılara Edirnekari hediye edilmesinin ardından son buldu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile