Tarim Ve Orman Bakani Pakdemirli, 1. Türkiye Çiftçi Zirvesi'nde Konustu Açiklamasi

Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, herkesin gönlünün rahat olmasi gerektigini belirterek, "Kuraklikla ilgili gerekli tedbirler alinmistir. Türkiye, dün oldugu gibi bugün de, yarin da bir problem yasamayacaktir." dedi.

Pakdemirli, Turkuvaz Medya tarafindan düzenlenen 1. Türkiye Çiftçi Zirvesi'nde yaptigi konusmada, küresel salgin sürecinde tarim ve hayvancilikta üretimin ve faaliyetlerin aksamamasi için yaptiklari çalismalari anlatti.

ABD, AB, Çin ve çok sayida ülkede insanlarin raflari bosalttigini, lojistik zincirinin sikintiya girdigini aktaran Pakdemirli, Türkiye'nin, aldigi tedbirler sayesinde hiçbir sikinti yasamadigini ifade etti.

Pakdemirli, Türkiye'nin hem tedarik zinciri hem üretimin aksamamasi için tedbirlerini ilk vaka görülmeden çok önce aldigini belirterek, salginda çiftçilere adeta diplomatik pasaport verdiklerini, onlarin, sokaga çikma yasaklarinda istedikleri gibi dolastigini, ekimini, hasadini ve üretimini yaptigini bildirdi.

Saglik Bakanligi ve Içisleri Bakanligi ile koordineli bir sekilde aldiklari tedbirler ve sagladiklari ayricaliklar sayesinde 2020'nin tarimda çok iyi geçtigini vurgulayan Pakdemirli, "Tarimsal hasilada 2020'yi Türkiye'nin büyümesinin çok ötesinde bir büyümeyle kapattik." dedi.

Pakdemirli, dis ticaret ve mevsimlik isçiler için tedbirler aldiklarini, destekleri erken ödediklerini, ekstra destek verdiklerini, ekilmeyen arazi kalmamasi için Çevre ve Sehircilik Bakanligi ile çalismalar yaptiklarini anlatti.

- "Türkiye, gida güvenliginde bir eksiklik yasamayacak"

Bekir Pakdemirli, kuraklik problemine iliskin bir soru üzerine, geçen yil istenilen yagislar görülmese de tarimsal kurakliga izin vermediklerini belirterek, sözlerini söyle sürdürdü:

"Bunun sebebi, depolama sistemlerimizin olmasi. (Yagislarda) Bu yil ise geçen yila göre yüzde 25 daha gerileme var. Ister istemez sulanmayan alanlarda, vejetasyonda ciddi bir problem yasadik. Bununla ilgili Türkiye belli bir miktarda etkilendi. Tabii bununla alakali ne yaptik? Kurakliktan etkilenen çiftçilerimize bir destek verilmesi gerekiyordu. Dekarda 151 liraya varan bir destek Cumhurbaskanimiz tarafindan açiklandi. Su an kayip, bizim üstesinden gelemeyecegimiz bir kayip degil. Türkiye'nin üretimi, TMO ve piyasanin stoklari, almis oldugumuz dis ticaret tedbirleriyle beraber Türkiye herhangi bir konuda, gida güvenliginde bir eksiklik yasamayacak. Ama bu kurakligi da sürekli olarak yasayabiliriz."

Pakdemirli, çiftçilere TARSIM sigortasi yaptirma çagrisinda bulunarak, kurakligin bundan sonra da yasanabilecegini, çok degisken bir iklim döneminde olduklarini söyledi.

- "Kuraklikla ilgili gerekli tedbirler alindi"

Tarim ve Orman Bakani Pakdemirli, kurakliga karsi en büyük tedbirin "sulama yatirimlarini artirmak" oldugunu, bu konuda önemli bir atilim yaptiklarini belirterek, "En hizli sekilde sulama yatirimlarimizi artiriyoruz. Mümkün mertebe çiftçimize destek olma gayreti içerisindeyiz. Piyasalarda herkesin gönlü rahat olsun. Kuraklikla ilgili gerekli tedbirler alinmistir. Türkiye, dün oldugu gibi bugün de, yarin da bir problem yasamayacaktir." ifadelerini kullandi.

Pakdemirli, ekmek fiyatlarinin artacagina iliskin söylentilerin hatirlatilmasi üzerine, "Son 2 yildir sanayici, TMO tarafindan bugday temini noktasinda destekleniyordu. Destegimiz bundan sonra da devam eder. Ekmek fiyatlarinda çok asiri artislar olmayacaktir diye düsünüyorum." dedi.

Gida güvenligi konusundaki çalismalara deginen Pakdemirli, en son 2004'te yapilan Tarim Surasi'ni 15 yil aradan sonra topladiklarini, tüm paydaslari bir araya getirdiklerini, ortak akilla bir eylem plani ortaya çikardiklarini, sonuçlarini takip ettiklerini anlatti.

Pakdemirli, sürekli sahada olduklarini ve problemleri dinlediklerini belirterek, "Son 3 yilda bütün rakamlar iyiye gidiyor ve bu iyiye gitmenin aslinda bana göre tek bir sebebi var; sahadayiz." dedi.

- "Türkiye'nin bir an evvel sözlesmeli üretime geçmesi lazim"

Bakan Pakdemirli, tarladan sofraya uzanan yolda ürünlerdeki fiyat artisina iliskin soru üzerine, bu konuda bazi yapisal problemler bulundugunu, sözlesmeli üretim noktasinda eksiklik yasadiklarini söyledi.

Türkiye'nin sözlesmeli üretime geçmesi gerektigini vurgulayan Pakdemirli, su degerlendirmelerde bulundu:

"Bununla ilgili yasa tasarimimiz Meclis'te. Çok iyi çalisilmis bir yasa tasarisi. Bana göre sözlesmeli üretim, Türkiye'de bugün itibariyla bizim Bakanlikta yapacagimiz en önemli projelerden bir tanesidir, son 2 senede, kalan zamanimizda. Türkiye'nin bir an evvel sözlesmeli üretime geçmesi lazim. Bu geçis bir anda olmaz belki. Hem çiftçi hem tüccar hem ihracat hem üretim dengesi açisindan çok önemli diye düsünüyorum."

Pakdemirli, Dijital Tarim Pazari projelerine deginirken, bu uygulamanin tarimda fiyat dalgalanmasini önleyebilecegini, ürünlerin tarladan sofraya çok daha istikrarli ulasmasini saglayabilecegini kaydetti.

- "Tarlalarda yerli tohum orani yüzde 96"

Bekir Pakdemirli, yerli tohum çalismalarina iliskin soru üzerine, ithal tohumla ilgili dogru olmayan bir algi oldugunu belirterek, Türkiye'deki 1.000 tohum firmasinin 940'inin yerli, 42'sinin yerli, digerlerinin ise yerli-yabanci ortakliga sahip oldugunu bildirdi.

Pakdemirli, "Türkiye'nin tarladaki yeterliligi yüzde 96. Yani 100 dönüm tarlanin 96'si yerli. Türkiye'nin çok ciddi bir ihracati var. 162 milyon dolar ihracat yapan bir ülke. Türkiye bu konuda çok basarili. Kendimizi gelistirecegimiz alanlar yok mu? Ben her konuda da, yani çok iyi, süper istemem. 2 tane alan var; bir tanesi anaç tohum. Bunu gelistirme konusunda biraz daha çalismamiz lazim. Ikincisi de sebze tohumlarinda bir eksigimiz var. Sebze tohumlarinda biraz ithalata bagimlilik var. Türkiye'de tohumla ilgili bir problem yok. Tohum ihracatçisi bir ülkeyiz." seklinde konustu.

Genç ve kadin çiftçilere yönelik çalismalara deginen Pakdemirli, "Su veya bu sekilde gençlerimizi dogduklari yerde kalmaya ikna etmemiz lazim. Ama bir insanin dogdugu yerde kalmaya ikna olmasi için dogdugu yerde doymasi lazim. Bunlari da girisimci haline getirmemiz lazim." dedi.

Kadin ve gençlerin dogduklari yerde kalmasina çok önem verdiklerini ifade eden Pakdemirli, sunlari kaydetti:

"Pandemi dönemi aslinda bu konuda bizim için de bir firsat oldu. Yani okumus ama sehirlerden kaçmayi düsünen bir kitleyle de karsi karsiya kaldik. Burada iste bir firsat oldugunu düsündük. Çesitli çalismalar yaptik, brosürler hazirladik. Var olan çiftçilerimizi koruyacagiz, onlari motive edecegiz, 'üretim yapin' diyecegiz. Bir de yenilerini bu isin içerisine katmamiz lazim. Tabii en önemlisi de belli bir yasi geçmislerin degil, genç ve girisimci olan kadinlarimiza, gençlerimize bu konuda destek verecegiz, vermeye devam edecegiz."

Pakdemirli, salgin sürecinde gençlerin tekrar memleketlerine, tarima döndügüne dair bir veri olup olmadigina iliskin soru üzerine, "Bir istatistik yok, gözlem var. Inanilmaz derecede tekrar geriye dogru dönüs konusunda heves ve istek var. Bunu suradan anlayabiliyoruz; Türkiye'de tarim arazisi fiyatlari son 3 yilda en az 3 misli artti." diye konustu.

- "Su kaynaklarina çok iyi davranmamiz lazim"

Tarim ve Orman Bakani Pakdemirli, Türkiye'nin kurak ülke olmaya aday oldugunu belirterek, bu nedenle yeralti barajlarini devreye almaya basladiklarini, 2023'e kadar 150 tane bitirmeyi hedeflediklerini, 2021 sonu itibariyla 50 adet yeralti barajinin bitmis olacagini bildirdi.

Yeralti barajlarinin kurakliga karsi faydalarina deginen Pakdemirli, buharlasma olmadigi için suyun çok daha iyi muhafaza edilebildigini, kamulastirma maliyetlerinin bulunmadigini, sosyolojik problemler ortaya çikmadigini söyledi.

Pakdemirli, su kaynaklarina çok iyi davranilmasi gerektigini vurgulayarak, "Su kaynaklarini artirmamiz lazim. Buradaki gideri de azaltiyor olmamiz lazim. Buradaki giderde aslan payi tarim kesimine ait. Daha akilci metotlarla bu suyu kullanmanin yolunu bulmaliyiz." dedi.

Tarimda 11 çeyrektir süren büyümenin çiftçilere yansidigini ifade eden Pakdemirli, sözlerini söyle sürdürdü:

"Hububat, arpa, bugday, kayisi fiyatindan memnun olmayan çiftçimizi tanimiyorum. Findiktan, bakliyat fiyatindan memnun olmayan bir çiftçimizi tanimiyorum. Yani biz söyle bir söz vermistik; Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi'yle beraber bir yil içerisinde sahada problemli bir ürün, para kazanmiyor denilen bir ürün birakmayacagiz diye... 2019 içerisinde bunu gerçeklestirme sansimiz oldu. 2020'de de pandemiye ragmen bunu devam ettirdik ve pandemiye ragmen çiftçi ürününü satti ve para kazandi. Bazi istisnalar olmus olabilir ama genel itibariyla biz her zaman çiftçinin yaninda oldugumuzu gösterdik. Bu anlamda çiftçi bir sekilde parayi kazandi."

- "Muhalefet yanlis bir algi ortaya koymaya çalisiyor"

Bakan Pakdemirli, "Türkiye tarimda kendi kendine yeterli ülke olmaktan çikti" ve "tarimda ithalatçi hale geldi" seklindeki iddialarin hatirlatilmasi üzerine, su degerlendirmelerde bulundu:

"Muhalefet tabii ki burada bir argüman üretmeye çalisiyor. Yani burada yanlis bir algi ortaya koymaya çalisiyor. Ben aslinda hep sunu söylüyorum; tarim stratejik sektör ve bizim buraya yeni paydaslar kazandirmamiz lazim. Yanlis bir algi olusturdugumuz zaman tarima yeni paydaslar kazandirmak yerine mevcutta da 'ya para kazaniyor muyum, kazanmiyor muyum?' nedir diye insani endiseye düsürürler. Zaman zaman iddialarda bulunuyor ki yani öyle bakiyorsunuz. 'Nedir bu falan' diyorsunuz? Ithalat.... Ne ithalati kardesim? Bakiyorsun, Türkiye söyledikleri dönemde 2 bin ton saman ithal etmis. Saman dediginiz de içine, yani gümrük tarife pozisyonu içinde böcek yuvalarindan tutun, böcek yataklarindan tutun, 1.000 tane ürün olan bir getiri... Diyelim ki hepsi saman olsun. Çünkü saman ithal etmek mantikli bir sey degildir. En fazla 1 lira olan bir ürünü Avrupa'dan buraya getirmek çok mantikli degildir ancak bir ihtiyaç olursa Türkiye yapar bunu. Türkiye, kapali Küba degil ki, ihtiyaç olursa yapar. 2 bin ton o dönem saman ithal etmisiz ama bilançonun diger tarafini okumuyor uyaniklar, 84 bin ton da ihracat var orada. Yani böyle bir yalancilik, böyle bir müfterilik ve yanlis bir imaj ortaya koymak kaydiyla, bir oy çalar miyim mantigiyla veya sadece iktidar karsitligi yaparim ben medyamda mantigiyla bu isleri yönetemeyiz. Türkiye'ye bunlar iyilik degildir. Türkiye'nin gida güvenligine iyilik degildir. Türkiye'nin çiftçisine iyilik degildir."